Kimsenin sizi sevmesine muhtaç değilsiniz, siz kendinizi sevin yeter. Siz kendinize değer vermedikçe, başkalarının sevgi kırıntılarıyla hep yetinmek zorunda kalacaksınız çünkü. İnsanlar, anneniz, babanız ya da karşınızdaki insan aksini söylese de içinizdeki hisse güvenin, asla benim yaptığım gibi onu susturmaya çalışmayın. Ve her şeyden önemlisi sırf o insanı seviyorsunuz diye, kendinize bahaneler üretmeyin. Çünkü size şunu söyleyebilirim ki, ilgisizlik ve değer göstermeme bir kadını ihanet kadar üzüp, hırpalayabilir. Bunların karşılaştırmasını toplum ya da etrafınızdaki insanlar yapamaz. Çünkü içinizdeki his size bir şeyler söylüyorsa, bir şeyler gerçekten de yolunda gitmiyor demektir. O noktada karşınızdaki insanın sevgisini sorgulayabilecek cesarete sahip olmanız gerekiyor. Bir insan sizi sevmedi diye perişan olmak ya da hayattan kopmak zorunda değilsiniz. O insanın sizi sevmemesi sizde bir eksiklik olduğu anlamına da gelmiyor. Herkes herkesi sevmek zorunda değil. Lütfen kendi değerinizin farkında olun ve günün sonunda sadece içinizdeki çocuğun size söylediklerine kulak verin..
gayet güzel hikaye. kırılım noktası şurası: "Kısa sayılabilecek bir sevgililik döneminin ardından...". sevgililik dönemi eğer ki artık evlenmeye kendini hazır hissettiysen, sadece gezip tozmak değil farklı farklı ortamlarda karşıdakini tanıma fırsatıdır ve bu fırsatların birinde eminim sonradan yaşayacaklarının sinyalleri gelmiştir (genelde gelir). sen onu görürsün ya da göremezsin açıkcası pek de dert değil. bence verdiğin karar gayet doğru. başkasıyla uyuyamamak nedir mesela sen başkası değilsin ki o noktada o kişi için. enteresan. her neyse, üzüleceğin ya da kaybettiğin hiçbir şey olmadığı gibi aksine güzel bir deneyim de kazanmışsın. bişey olmayınca olmuyo. bu bazen elimizde olan bazen ise olmayan sebeplerden...
Kendini, geçmişini, neden böyle hissettiğini bilmeyen ve sorgulamayan o kadar çok insan var ki. Bu aydınlanmanın ışığında yeni başladığınız yolda güzel hikayeler biriktirmenizi dilerim. Fakat benim de uyarım nacizane şu olacak, çocukluk travmaları belirli bir şema yaratır, o şemanın çerçevesinden çıkmak zordur. Farkında olmadan benzer durumları tekrar tekrar yaratırsınız. Bu çok sık karşılaşılan bir durumdur, siz de benzerini yaşamışsınız. Bunun farkındalığı çok zor oluyor, sizi tebrik ederim, fakat şemaya karşı çıkmak daha zor ve hep gözünüzü açık tutmak zorundasınız. Yolunuzda kolaylıklar dilerim.
Bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz ama “Seninle beraber uyuyamıyorum” demek, senden başka herkesle yatıyorum zaten beni rahat bırak demek gibi bir şey değil midir? Gerçeği bilemeyiz ama bana bu kadın kesin aldatılıyordu ve bundan haberi yoktu gibi geliyor.