Galatasaray’ın devre arasındaki ilk transferi olan Bosna Hersekli İzet Hajrovic’i ne yalan söyleyelim birkaç youtube görüntüsünden öte tanımıyorduk.
Ajax ve Celtic maçlarındaki yarım devrelik futbolu, “Mancini boşuna istememiş. Tekniği ve oyun zekası 10 numara. Biraz da fizik olsa tutulması çok zor” yorumlarını da beraberinde getirmişti.
İşte Türkiye’nin merak ettiği bu oyuncu ile ilgili bilinmeyenlerin cevabını bu röportajda bulacaksınız. Okudukça karşımızda bizden birinin olduğunu göreceksiniz...
Transferin sürpriz oldu. O süreci biraz anlatır mısın?
Neden sürprizdi (gülümseyerek)...
Çünkü çok geçmişi olan bir süreç değildi.
Benim için de sürprizdi. İki hafta öncesine kadar Galatasaray’ın benimle ilgilendiğini ben de bilmiyordum. Ama herhangi bir negatif durum yoktu benim için. Çünkü Galatasaray büyük tarihi olan çok büyük bir kulüp. Galatasaray’a gitme şansım vardı ve bunu değerlendirdim. Büyük bir takımla Avrupa’da oynamak benim için rüyaydı. Buraya gelerek de rüyamı gerçekleştirdim.”
Galatasaray’ı tercih etmende özel bir sebep var mı?
Benim açımdan bir transferin gerçekleşmesi için herşeyin düzgün olması gerekiyor. Benim için önemli olan para ya da şehir değildir. Tüm etmenlerin alt alta düzgün bir şekilde gelmesi gerekiyordu. Tabii ki diğer takımlardan da başka teklifler geldi. Ama aralarındaki en iyi teklif Galatasaray’ındı. En iyi şartlar buradaydı. Şehir, büyük kulüp olması, Avrupa’da oynaması gibi.”
Gelmeden önce G.Saray hakkında ne kadar bilgi sahibiydin?
Buraya gelmeden önce menajerim birçok şey anlattı Galatasaray hakkında. Onun dışında ben zaten futbol izliyorum. Galatasaray’ı tanıyorum. Kimlerin oynadığını biliyorum. Bu büyük oyuncuların statülerini de çok iyi biliyorum. Daha önce kariyerimde Drogba ve Sneijder gibi oyuncularla oynamadım. Bu benim için de yeni bir şey ve heyecan verici. Onlardan çok şey öğreneceğimi düşünüyorum. Sadece onlardan değil teknik heyetten de.”
Yeni takımında nasıl karşılandın?
“Herkesle aram çok iyi. Hep beraber konuşuyoruz. Ama Türkçe öğrenmek zorundayım. Türk arkadaşlarımla iletişim kurmak için. Taraftarların benim hakkımda çok olumlu olduklarını biliyorum. Öyle görüyorum.”
Hagi’den sonra iyi bir sol ayak geldi. Hagi gibi bir efsane olabilecek misin?
“Her yerde iyi olmak ve efsane olmak istersiniz. Bu benim için de geçerli. Benim önceliğim burada efsane olmak değil. Takıma yardım etmek. İyi oynarsanız ve takımın şampiyonluklar kazanmasına yardımcı olursanız, taraftar da sizi severse zaten efsane olursunuz. Benim de hedefim bu. Taraftar beni efsane olarak görürse bunu tabii ki kabul ederim.”
İlk golden sonra sakin kalacağım
Boş vakitlerinde ne yaparsın?
“Dışarı çıkmayı, arkadaşlarımla beraber vakit geçirmeyi severim. Playstation oynarım. Tercih ettiğim müzik ise Hip-Hop’tır. Her gün dinlerim.”
Gol sevincin?
Evet Hip Hop’la ilgili. Ama Türkiye’de insanların buna nasıl reaksiyon vereceğini bilmiyorum. Türkiye’de ilk golümü attıktan sonra biraz daha sakin kalmayı tercih edeceğim.”
İsviçreliler benimle ilgilenmedi
Neden İsviçre değil de Bosna?
“Milli Takım’la ilk maçım İsviçre forması altında oldu. Dostluk maçın 10 dakika giydim formayı, ikinci maçta ise hiç oynamadım. Kimse benimle ilgilenmedi. Bosna tarafı sürekli benimle ilgileniyordu. Herşey hazırdı. Bosna’yı tercih etmem için bütün dökümanlar hazırlanmıştı.“
En iyi tercihi yaptım
Biraz hayatından bahsedir misin?
Mesela futbola nasıl başladın?
“4 yaşında futbol oynuyordum. Çok küçük yaşlarda başlayan bir ilgi. 9 yaşında Grasshopper’a transfer oldum. 13 yıl orada oynadım. Daha sonra bir değişiklik yapmak gerektiğini hissettim. Bazı teklifler geldi. O teklifleri değerlendirirken de Galatasaray’ı seçtim. En iyi tercihi yaptım. İyi başladığımı düşünüyorum. Onun dışında babamın kuzeni Türkiye’de yaşıyor. Bir Türk eşi var. 10 yıldan fazla bir süredir İstanbul’da. Bu yüzden ben de Türk pasaportu alacağımı düşünüyorum. Türkiye’de aile bağlarımız var.”
Agresif değilim
- Galatasaray’ı zorlu bir fikstür bekliyor 3 kulvarda. Hazır mısın?
“Chelsea karşısında devam etmek için iyi bir şansımız olduğunu düşünüyorum. İlk maçı İstanbul’da oynayacağız ve kazanmak zorundayız. Kazandıktan sonra da ikinci maçta neler yapacağımızı göreceğiz. Türkiye Ligi’nde şu anda 8 puan gerideyiz. Ama iyi bir takımız ve şampiyon olacağımızı düşünüyorum. Türkiye Kupası’nda da herşey yolunda. Organizasyonda kalan en iyi takımız.”
Türkiye’deki sert futbol seni endişelendiriyor mu?
Türkiye’de futbolun sert oynandığını duydum. Defans oyuncularının çok sert olduğunu, forvet oyuncularına karşı agresif davrandıklarını öğrendim. İsviçre’de bir kere kırmızı kart gördüm. O da kendi hatamdı. Ama Türkiye’de futbolun sert oynanması benim için problem değil. Zaten ben de rakibin sertliğine karşılık verecek agresif biri değilim.”
Dzeko gelirse mutlu olurum
Fizik açıdan ne durumdasın? Sanki biraz daha çalışman gerek?
“Şu anda evet fizik olarak daha iyi olabilirim. En üst noktada değilim.
3 haftalık bir tatilden geliyoruz. Tabii ki bu dönemde benim kendi çalışmalarım oldu. Takımla çalışmak çok daha farklı. Fizik olarak daha iyi seviyeye geleceğim.”
Etkili olduğun pozisyon neresi?
“Birçok farklı pozisyonda oynayabiliyorum. Forvet arkası da oynadım, sol kanatta da. Ofansif bölgedeki bütün pozisyonlarda oynabilirim. Ama eğer bir pozisyon tercih etmek gerekirse sağ kanat diyebilirim.”
Galatasaray’ın gündemine başka Bosnalı oyuncular da geliyor. Mesela Dzeko gibi. Dost olduğunuzu biliyorum. Konuştunuz mu bu aralar? Galatasaray’a gelmesi için aracı olur musun?
“Tabii ki sürekli görüşüyorum. Ancak bu transfer hakkında konuşmadık. Ama gelirse mutlu olurum, çok iyi bir oyuncu.”
Bosna’da gibiyim
Kültürel yönden yabancılık çekiyor musun? Mesela yemekler...
“Börek, sarma.. Aynı insanlarız. Aynı dine inanıyoruz, aynı yemekleri yiyiyoruz. Ben burda Bosna’da yaşıyormuşum gibi hissediyorum.”
Milliyet / Nevzat Dindar