Buna kısaca 'delilik' diyor kendisi...
Kaynak: 196Sekiz
Buna kısaca 'delilik' diyor kendisi...
Kaynak: 196Sekiz
Biz de dikkatimizi çeken bazı soruların cevaplarını derledik.
Hiçbir yerden. Uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım beni davet etti kısa bir tatil için. O hafta sonu bu güzel kızla tanıştık, onunla tanıştıktan sonra merakım olmaya başladı. O kadın benim şu anki eşim!
Evet, İtalya'da da yemek işi yapıyordum ama istemiyordum. Mezuniyetim İtalyan Edebiyatı. Ancak bütün ailem şef olduğu için, okulum bittikten sonra İngiltere'de yaşayan amcamın yaşadığı hastalık sonucu kendisi de şef olan amcama yardıma gittim. Burada mutfağın başka bir yüzünü gördüm. Bunun sonucunda İtalya'ya döndükten sonra Gastronomi okudum ve aşçı oldum.
Hayır, korkmadım. Çünkü aynı şeyler Avrupa içinde bile olsa bizim için (İtalya) var.
Düşündüm, düşünüyorum. Pandemi başladıktan sonra özellikle çok düşündük. Çünkü babam vefat etti, annem tek kaldı orada. Her zaman ailem için dönmeyi düşünüyorum.
Durmuyor. Açıldıktan bir süre sonra bize TV'de her gün katılacağım bir program teklifi geldi. O dönemde TV yeni bir macera olacaktı, restoranı satıp TV'de devam ettim.
Çok güzel. Aslında ben tam jüri tarafında değilim. Çünkü ben çok kıran biri değilim. Gençlere dokunabiliyoruz, bu çok güzel bir şey. Onlara yeni şeyler öğretip öğrenebiliyoruz. MasterChef bizim için çok özel.
Olmuyoruz. Çünkü herkes yemek sevmeyebilir. Meslek olarak bazı kuralları var ve bu kurallar çok düz, kimse tartışamaz. Ben eti orta pişmiş seviyorum, bana az pişmiş geldi. Orada 'yok bu orta pişmiş' demezsin, belli zaten. Yemeğin geleneksel kuralları çok net. Yaratıcılık üzerinde de üç jürinin kendi vizyonu var, orada bir farklılık ortaya çıkıyor.
Ben her şeyi yiyorum. Yabancı olduğum için bana ilk şırdan, mumbar vs. verdiler. Sanıyorlar ki İtalya'da sakatat yok. Sevmediğim yok ama tercih etmeyeceğim yemek başlarda bamyaydı. Şimdi seviyorum. Sevmediğim yemek ise levrek marine. Yemek istemiyorum, hiç sipariş etmem.
Ben ne zaman bir şey yapıyorum, kendimi yarışmada gibi hissediyorum. Ne zaman bir şeyi beceremez, bunalır ve geri dönmek istersem kendimi mutsuz ve başarısız hissederim. Bunu çok yaşadım ama bu benim karakterim. Kötü yaşarım, ağır yaşarım ama yine de vazgeçmem. Hayat bu, bunu yaşamama ihtimali yok zaten insanın.
Bu adam ne şeker ya, Maşallah diyelim nazar değmesin.