2 Temmuz tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun özel kalemi, sabah gelen bir raporu bakana verir:
“Sayın Bakanım, V.D. isimli şahısla ilgili bir şikâyet söz konusu. Müşteki genç kız, kendisini sizin sağ kolunuz olarak tanıtan bir kişi tarafından tehdit edildiğini, zorla alıkonduğunu bildiriyor. Telefonu da şudur.”
Aynı gün V.Ç.’nin cep telefonu çalar:
- “V. kızım, siz misiniz? Ben Süleyman Soylu...”
Sessizlik...
- “Allah’ım yine mi?”
- “Kızım, ben Süleyman Soylu’yum. Sizin şikâyetiniz ulaştı...”
Genç kız bakanı sesinden tanır...
- “Allah’ım... Nihayet... Sayın Bakanım, hayatım gitti. Ailemiz perişan. İstanbul’dan Bolu’ya kaçtım. Çok korkuyorum.”
- “Merak etme kızım. Ben bakıyorum.”
Bu telefonun ardından V.D. evinde gözaltına alındı ve cezaevine gönderildi. Şahsın evinde yapılan aramada ise çakar lambalar, megafon, sahte kimlikler, sahte araç kartları çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuşmasını içeren videonun ise montaj olduğu öğrenildi.
Asıl soru şu olmalı. Onun bunun adamıyım lafını arkasına alarak, insanlar üzerinde korku yaratacağından emin olmak algısının yaratılmasına sebep olanlar kim?
Neden yüzünü buzluyorlar anlamadım, bırakın herkes görsün. Soylu'yla fotoğraf da işin başka bir komik yanı. Şu ülkede soylu ile bu şekilde fotoğrafı olan en az 250.000 kişi vardır. İstifa ettiğini açıkladığı akşam ulan herkesin mi Soylu'yla fotoğrafı var demiştim.
Ülkedeki adalete güven o kadar azaldı ki,arkası sağlam olanın sırtının yere gelmeyeceğine olan inanç o kadar arttı ki ( haksız da değil ) bu tür olaylar çok daha fazla olmaya başladı.Buradaki herkes kendisine sorabilir kodaman bir Akp'li ile hukuk mücadelesine girip kazanabileceğine inanan var mı ? Ben inanmıyorum şahsen