Aşırı yeşil çay içmek ilk olumsuz etkilerini sindirim sisteminde gösterebilir. Karın ağrısı, mide yanması, reflü ağrılarının artması ve kabızlık gibi sorunlar yaşayabilirsiniz. Bazı kişilerde fazla yeşil çayın şiddetli ishal yaptığı bilinmektedir. Ayrıca demir mineralinin vücut tarafından emilimini engelleyebilir. Bu nedenle demir eksikliği anemisi tedavisi görenlere yeşil çay içmeleri önerilmez.
Düzenli olarak günde 5 bardak veya daha fazla yeşil çay içerseniz bir süre sonra psikolojiniz olumsuz yönde etkilenecektir. Fazla kafein nedeniyle kaygı ve stres artar, olaylara verdiğiniz tepkiler gereğinden fazla sert olabilir. Bu rahatsızlık, stres ve sinirlilik hali yeşil çayı kestiğinizde ortadan kalkar.
Eğer uzun süredir günde 5-6 bardaktan fazla yeşil çay içiyorsanız aşırı kafein tüketimi nedeniyle düzenli baş ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, kulak çınlaması, titreme, zihin karışıklığı gibi sorunlar yaşamanız oldukça normal. Hatta 1 gün içerisinde, kg başına 10-14 g kafein almak ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Yeşil çay kanama riskini arttırabilir ve eğer bir kanama bozukluğunuz varsa yeşil çay içmemelisiniz. Ayrıca adet döneminde kanamayı arttırabileceği için yeşil çay içilmesi önerilmez.
Yeşil çaydaki kafein kan şekeri değerlerinde dalgalanmalara yol açabilir. Diyabet hastasıysanız ve yeşil çay içiyorsanız kan şekeri seviyesini daha dikkatli takip etmelisiniz.
Yine kafein nedeniyle kan basıncı (tansiyon) yükselebilir, çarpıntıya veya kalp atışlarında düzensizliğe yol açabilir.
Fazla yeşil çay içmek veya yeşil çay hapı kullanmak idrarla birlikte vücuttan atılan kalsiyum miktarını arttırabilir. Bu, özellikle osteoporoz gibi kemik yapısını zayıflatan hastalıklarda olumsuzluklara neden olabilir. Kemik yoğunluğunun azalmasına yol açan veya aldığınız kalsiyum miktarını yakından takip etmenize neden olan bir hastalığınız varsa yeşil çay içmeye başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.
Yeşil çay içmek göz içindeki basıncı arttırıp glokom belirtilerinin şiddetlenmesine neden olabilir.
Kafein nedeniyle gebelik ve emzirme döneminde yeşil çay tüketimi önerilmemektedir.
Yeşil çay bazı ilaçlarla etkileşime geçebilir ve bu ilaçların etkisini istenmeyen boyutlarda arttırabilir veya azaltabilir.
Tansiyonu düşürücü etkisinden dolayı yüksek tansiyon hastalarında ilacın etkinliğini arttırdığından sanılanın aksine olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Bu nedenle yüksek tansiyon hastalarının eğer kekik çayı içeceklerse bir uzman kontrolünde ilaçtan 2 saat sonra tüketmeleri uygun olabilir.
Kan sulandırıcı ve tiroit ilaçları kullanan kişilerin kekik çayı içmeden önce mutlaka hekime danışması gerekir.
Fazla kullanımı, ciddi karaciğer hastalıkları ve tiroit fonksiyon bozukluklarına yol açabilir.
Bağışıklık sistemi rahatsızlığı olanların ekinezya çayını tüketmemeleri gerekir.
Fazla tüketildiğinde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Astım rahatsızlığı olanlar ve çiçek alerjisi bulunanların ekinezyayı kullanmadan önce doktorlarına danışmaları gerekir.
Doğum kontrol, alerji ve kolesterol ilaçları ile etkileşimi olduğundan, bu ilaçları kullananlar bir uzman tavsiyesi olmadan kesinlikle tüketmemelidir.
Bazıları hamilelikte sabah bulantıları için zencefil çayını önerirken bazıları ise çocuk düşürme riskinin yükseltildiğini iddia etmiştir.
Zencefil kan şekerini düşürebilir.
Zencefil aynı zamanda kanama riskini artırabilir.
Yavaş kan pıhtılaşması için ilaç kullanılıyorsa zencefil tüketimi sınırlı olmalıdır. Ayrıca zencefil, kan pıhtılaşmasının yavaş olmasından dolayı kolayca morarmaya ya da kanamaya neden olabilir.
Zencefille diyabet ilaçlarını beraber kullanmak kan şekerinin daha çok düşmesine neden olabilir.
Kan basıncını düşürmek için zencefil çayını yine bunun için alınan ilaçlarla tüketmek tansiyonu çok fazla düşürebilir. Bu da düzensiz kalp ritmine sebep olacaktır.
Uzun süreli kullanımda bağırsaklarda bağışıklık kazanarak bağırsak işlevinin kaybolmasına neden olur.
Bağırsaklarda su kaybına ve zamanla hareketsizliğe (tembelliğe) neden olur.
Uzun ve yanlış kullanım sonucunda bağırsaklarda delinmeye neden olur.
Midede gaz oluşumu ve ekşimeye neden olur.
Bağırsaklarda müshil etkisi gösterdiği için yararlı ve zararlı bütün bakterileri yok ederek bağırsak hastalıklarına neden olur.
Bağırsaklarda yoğun ve uzun süreli sancı ve kasılmalara neden olur.
Adaçayında düşük yapma olasılığını artıran maddeler bulunmaktadır. Bu yüzden hamilelerin, özellikle düşük olasılığı olan hamilelerin ada çayından uzak durması gerekir.
Emziren annelerin de adaçayı kullanmaması gerekir. Çünkü ada çayının anne sütünü azaltıcı etkisi vardır.
Sürekli olarak adaçayı kullanmak kan basıncını arttır
Adaçayı içerdiği yüksek orandaki toksik maddelerden ötürü bazı insanlarda çarpıntıya sebep olabilir. Bu yüzden özellikle epilepsi hastalığı olan insanların ada çayından uzak durmaları gerekir.
Uzun süre adaçayı kullanımı zamanla dudaklarda ve ağzın içerisinde iltihaplanmaya yol açabilir.
Aşırı ada çayı kullanımı erkeklerdeki sperm sayısını azaltır.
Çoğu kişi herhangi bir yan etkisi olmadan rahatlıkla zerdeçal çayını tüketebilmektedir. Ancak, bitkisel alerji olasılığı var ise kullanımına çok yavaş başlanmalı ve doktorun tavsiyelerine uyulmalıdır.
Diyabet tedavisi uygulanıyor ise zerdeçal kan şekeri düzeylerini düşürebilir.
Kanı inceltme etkisi olduğu için olası bir cerrahi operasyondan önce kullanılmamalıdır.
Mide asidini azaltmaktadır.
Önerilen dozlarda alındığında, zerdeçal çayının yan etkileri çok az gözlemlenmektedir. Eğer önerilenden daha fazla alırsanız, mide bozulmasını veya ülseri tetikleyebilir.
Biberiye çayı ani tansiyon yükselmesine neden olabilir, bu nedenle tansiyon problemi olanlara tavsiye edilmez.
Biberiye bitkisinde yer alan oleanolic asit, gebelikte düşük yapma olasılığını arttırır.
Adet döngüsünü değiştirebileceğinden hamile kalmak isteyen kadınların kullanması tavsiye edilmez. Emzirme ve hamilelik dönemindeki etkileri bilinmediği için kullanılmamalıdır.
Kan şekeri seviyesinde sorun bulunanların ısırgan otunu doktora danışmadan kullanmaması gerekir. Çünkü bitki kan şekerini düşürebilir ya da yükseltebilir. İdrar söktürücü olan ısırgan otu çayı böbrek ve mesane sorunu olanlarda doktora danışılmadan tüketilmemelidir.
Isırgan otu çayı kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime geçebilir ve kanın pıhtılaşmasını etkileyebilir. Aspirin dahil olmak üzere kan inceltici özelliği bulunan ilaçlarla birlikte tüketilmemelidir.
Yüksek tansiyon ilaçlarının etkisini arttırabileceğinden bu ilaçlarla birlikte tüketilmesi sakıncalıdır. Ayrıca fazla suyu atmak için ilaç kullanıyorsanız ısırgan otu çayı içmeniz dehidratasyon riskini arttırabilir.
Lityum kullanıyorsanız ısırgan otu çayı ilacın vücuttaki etkisini azaltabilir.
Hemen hemen hiç bir yan etki göstermeden kullanılan sarı kantaronun bilinen birkaç yan etkisi bulunmaktadır. Bu yan etkileri şöyle sıralayabiliriz.
Hamilelik döneminde kullanılmaması gerektiği, yapılan testlerle ortaya konmuştur.
Bu testlere göre hamilelik döneminde kullanıldığında çeşitli doğum kusurlarına yol açabileceği saptanmıştır.
Emziren anneler sarı kantaron tüketiyorlar ise bebeklerde, uyku hali ve halsizlik görülebilmektedir.
Işığa karşı hassasiyet oluşturacağından, açık tenli kişiler, şayet kullanıyorlar ise fazla güneşe çıkmamalı ve solaryuma maruz kalmamalıdır. Hatta bazı kaynaklar, ışığa karşı duyarlılık oluşturmasından dolayı sarı kantaronu, zehirli bitki olarak sınıflandırmışlardır.
Ağır antidepresanlar, doğum kontrol ilaçları, tansiyon ilaçları ve astım ilaçları ile kullanılmamalıdır.
Sarı kantaronun şizofreni hastalarında psikoza neden olabileceği belirtilmiştir.
Bazı kimselerde sindirim bozukluğuna yol açtığı saptanmıştır.
Organ nakli yapılan hastaların da sarı kantaronu kullanmamaları gerekmektedir.
Kemoterapi ve radyo terapi tedavisi gören hastaların da bu bitkiyi kesinlikle kullanmamaları gerekmektedir. Tedavi bitiminden sonra en erken bir ay sonra bitkiden faydalanılabilir.
Siroz hastalarının kanama riskinden dolayı, sarı kantaron otunu kullanmaları tavsiye edilmez.
Melisa çayını uyku ve kaygı için devamlı ilaç kullanan kişiler tüketmemelidir. Uyku ve kaygıya karşı iyi gelen çay bu tür ilaçlarla kullanıldığında ilaçların etkisini arttırabilir.
Tiroit ve sedafik ilaç kullanan kişilerin de kullanmaması gereken bir çaydır.
Karaciğer, oniki bağırsak ülseri problemi olanlar melisa çayı tüketmemelidir.
Glikom hastalığı bulunan kişiler mutlaka doktoruna danışarak kullanmalıdır.
Gebelik ve emzirme döneminde zararlı bir çay olduğunu açıklayan bir açıklama olmasa da bu dönemin güvenirliği için tüketilmemeye özen gösterilmelidir.
Yine çocuklar için uygun bir bitki çayı değildir.
Ya siyah çay? Tiryakisi günde ortalama 10 bardaj içiyor.