Gerçekten öz güveniniz bu kadar düşük mü?
Gerçekten öz güveniniz bu kadar düşük mü?
Kimisi tamamen güven duyduğu kişiyi korumak için kıskanç davranışlarda bulunuyor, kimi ise ilişkisinde güvenin ne olduğunu bile bilmiyor. Hatta bunun yüzünden sevgiyi yönlendirecek bir zemini bile yok, bu yüzden kıskançlığı kullanıyor. İki tarafın da birbirini bir kementle sıkı sıkıya tuttuğu bu ilişkilerle muhtemelen siz de karşılaştınız.
Genellikle bir kaos fırtınasının habercisidirler. Bu yüzden 'kıskanç ama hoşuma gidiyor' derken risklerin tümünden haberdar olun. Bu riskler tahmin ettiğinizden çok daha büyük riskler, uyaralım. Hatta size bir şey diyelim mi, kıskançlığı hayatınızdan çıkarmaya çalışmazsanız hem karşınızdaki insanlara saygınız azalacak hem de boşu boşuna bu hayattaki vaktinizden çalacaksınız.
Aksine, kıskanılan kişiyi incitme ihtimaliniz çok yüksek. Çünkü her kıskançlık içerisinde bir güvensizlik sosu da barındırdığı için kıskanılan kişi 'Acaba ben yalan mı söylüyorum?' ikilemine düşer.
Sevdiğiniz kişiden çok hoşlandığınız için onu kıskanıyor olsanız da sosyal ilişkilerinizde büyük kırılımlar yaratacak garip sonuçlarla da karşılaşma ihtimaliniz var.
Çevrenizde hiç kıskanılmayacak kişileri sevdiğiniz kişiden esirgemeye başlamanız gibi...
Yani siz kıskanç düşüncelere teslim oldunuz diye sevdiğiniz kişiyi değiştirebileceğinizi mi düşünüyordunuz? Ortada bir sorun varsa bunun kıskançlık baskısını ortadan kaldırdıktan sonra tartışılması gerekiyor. Sevdiğiniz kişiyi X'ten kıskanıyorsanız X'i görmemesini söylemek bir sorunu ertelemeye yol açar, başka biri gelir, denklem değişmeden sürer.
Şunu da söylemekte fayda var, küçük problemler önlenmesi güç bir kıskançlıkla beslendikçe çözülmesi imkansız krizlere dönüşüyor.
Sonrası malum.
Yani kıskançlık baskısıyla çözebileceğinizi düşündüğünüz olayların altında büyük sebepler olmasa bile kendinizi sürekli doğruladığınız için önemsiz olaylarda bile bu kartı öne sürüyorsunuz. Bir yerde olayları algılama biçiminiz de değiştiği için ne yaparsanız yapın bu bataklıktan çıkamıyorsunuz.
Karşınızdaki insana belli şartlar sunarak bunlarla onu kısıtlamak, isteklerinizi yaptırmak kendinize olan güveni ve iktidar hissini perçinliyor fakat otoritenizi kuvvetlendirdikçe ilişki bir baskı rejimine evriliyor. Kim böyle bir ülkede yaşamak ister?
Hem enerjinizi huzurlu olmak yerine sonucu hiçbir şekilde değişmeyecek olayların peşinde harcıyorsunuz hem de bile isteye saygı sınırlarını aşıyorsunuz.
Değer mi?
kıskanmanın dozu vardır tabi ki kendinize ve karşıdakine rahatsızlık vermeyecek ölçüde kıskanmak iyidir. mesela bi mühendis arkadaşımızın sevgilisi vardı ve kız başka bir kızdan onu kıskanıyor çocuğa hayatı zehrediyordu en son sevgilisinden ayrılıp o kızla sevgili oldu. e eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeye gerek var mı ortada hiç bişey yokken yok. ama enayilik yapmamakta lazım bi bakmışsın ki boynuzu yemişsinnn.
Sevmeyen kıskanmaz asıl. Kıskançlık hayvanlarda bile var. Git köpeğinin yanında başka köpeği sev bakalım. İçgüdüsel bir durum. Seviyorsanız kıskanırsınız arkadaşım ama abartmamak kaydıyla.
Hangisini yapacağımızı şaşırdık .. Ben kıskançlığımin tam kıvamında olduğunu dusunuyorum ama Geniş bir insan olabileceğimi de sanmıyorum. Olaya burç olarak bakmak istemiyorum GENELLEME DE YAPMIYORUM Yay burcuyum BAZI Akrep balık yengeç burcları ile ilişki yasayanlar bilir en azından ömründe bir kez denk gelmiştir. Zor, çok zor... Etsen bir dert ettigini belli etmesen iki.. Zihninde kurar yönetir bu da yetmez gibi sana da oynatır haberin olmaz.