Sevdiğiniz İnsana Aşık Olma Sürecinin Ne Kadar Kısa Olduğunu Öğrenince Bir Nebze Şaşıracaksınız!

Bu kadar kolay mı gerçekten ilk görüşte aşık olmak ?

Biyologlar, aşkın kültürel bir yapıdan ziyade biyolojik olduğuna inanıyorlar. 

Nöropsikoterapistlere göre ise, aşık olmak çok kolay. Zor olan kısmı ise aşkın ilk görüşteki gibi kalabilmesi...

Birinin sizin için potansiyel bir partner olup olmadığına karar vermeniz yalnızca üç dakika sürüyor.

Bu konuyla ilgili çalışan araştırmacılar, insanların romantik ilişkiler söz konusu olduğunda çok çabuk karar verebildiğini söylüyor. Başka bir çalışmaya göre ise, ilk birkaç dakikayı birlikte geçirmeyi seven insanların, dokuz hafta sonra da yakın bir ilişki kurma olasılığı yüksek olduğu söyleniyor.

İlk bakışta sevmenin biyolojik bir temeli olabileceği düşünülüyor.

Araştırmalar, genetik olarak uyumlu olan canlıların çiftleşme ihitmalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Çiftler arasındaki çekimin evrimsel bir geçmişi de olabileceği düşünülüyor.

İlk etkileşim ve kişiyle ilgili fikir edinme durumları vücut kimyası ve beş duyumuzla alakalı.

Bir kişinin genetik dizilimi ve fiziksel sağlığı hem görsel hem koku, hem de ses ve tat yoluyla tanımlanabiliyor. Örneğin, öpüşme sırasında DNA'lar birbirine karışıyor. Öpüşmek, partnerde de kendimize benzer bir mikroorganizma olup olmadığının belirlemenin bir yolu olarak görülüyor. Aynı zamanda öpüşmenin stresini azalttığı, ağrıyı hafiflettiği ve bağışıklık sistemimizi desteklediği de biliniyor. Hem de bu şekilde genetik yapıyı tanımlamış oluyoruz aslında.

Son yıllarda beynin hareket halindeyken izlenmesi yöntemiyle, aşkın mekaniğine dair yeni fikirler de ortaya çıkmaya başlamış.

Beynin kan akış seviyelerine bakarak beyin aktivitesi belirleniyor. Bir beyin bölgesi ne kadar çok çalışırsa o kadar çok oksijen gerekiyor. Bu şekilde kan akış yüküne göre, sevgi ve hisle ilgili beyin bölgeleri incelenebiliyor.

Beynin 12 bölgesinin, 0.2 saniyelik görsel temaslarla, aşk duygusunu tetikleyen birçok kimyasal ve hormonu serbest bırakmak için birlikte çalıştığı keşfedilmiş.

Bir kişi aşık olduğunda, öfke, heyecan gibi tüm duyguları tetikleyen kimyasalların salınımı için beynin farklı 12 bölümü aynı anda çalışıyor. Bunlar dopamin, oksitosin, adrenalin ve vazopressin hormonlarının salınımını içeriyor.

Dopamin, oksitosin, adrenalin ve vazopressin gibi kimyasalların hızlı bir şekilde serbest bırakılmasıyla beyniniz size aşık olma çağrısında bulunuyor.

Aşk, aslında hem felsefi hem de bilimsel açıdan en zor konulardan biri...

Aşık olduğunuzda beyin, kalp ve midenin aynı anda çalışması duyguların da bilimsel bir temele sahip olduğunu işaret ediyor.

Beyin, birçok hormonu aynı anda salgılamak için çalışıyor. Bu sırada aktif hale geçen sempatik sinir sistemi, sindirim sistemini de etkilediği için midenizde de kasılmalar hissediyoruz. Hatta kelebekler uçuştuğunu zannediyoruz.

Aşık olduğumuz sırada, beynin ödülle ilgili bölgesi aktif hale geliyor.

Aşık olduğumuz zaman dopaminin beyinden büyük miktarda salgılanmasıyla mutlu oluyoruz. Dolayısıyla da haz almaya başlıyoruz. Hatta aşık olmanın, zararlı maddelerin kullanımıyla beyinde eşdeğer etkiyi yarattığı bulunmuş.

Eş seçiminde feromonlar da büyük rol oynuyor. Bu nedenle ilk buluşmada terlemekten korkmayın. 😳

Feromonlar terlemeyle ortaya çıkan ve cinsel davranışları belirleyen koku işaretçileridir. Burnun iç kısmında bulunan 'vomeronazal organ' sayesinde beyin bu kokuyu algılayabiliyor.  Bu organ, feromonları beyne iletiyor ve karşı cinse olan eşeysel davranışlarınız belirleniyor.

Ancak, ilk görüşte aşkın ne sıklıkta başarılı bir ortaklığa dönüştüğü belli değil.

İsrail'de yapılan bir araştırma, insanların yalnızca yüzde 10'unun uzun vadeli ilişkilerinin ilk görüşte başladığını söylüyor. İnsanlar anında birbirlerine çekilebilirken, bazı bilim insanları aşık olmanın, zaman içinde birisini tanımaya başlamak anlamına geldiğini söylüyor.

O halde, ilk bakışta aşık olmak, ancak uzun vadeli bağlanma mekanizması hızlı bir şekilde tetiklenebilirse mümkün oluyor.

Burda kişiyi ne kadar çekici bulduğunuza karar vermeniz önemli. Araştırmalar, bu kararın genellikle yüzün çekiciliğine bağlı olduğunu gösterse de, erkekler genellikle bel/kalça oranı 0.7 olan kadınları tercih ediyor. (Bu oran bir kadının üreme sağlığını gösterebilir.)

İlk görüşte aşkı erkekler, kadınlara göre daha sık yaşıyorlar.

Araştırmacılar, erkeklerin fiziksel ipuçlarına kadınlardan daha kolay yanıt verdiklerini ve kadınların erkeklerden daha yavaş bir şekilde güven duyma eğiliminde olduklarını düşünüyor.

Bir ilişkinin başlangıcında hormonlarda, iştah ve uykudaki değişikliklerin artması kişinin fiziksel sağlığını etkiliyor.

Araştırmalara göre, romantik ilişkilerin fizyolojik ağrıyı hafifletici etkisi olduğu biliniyor. Uzun vadede ise daha iyi kalp ve zihin sağlığı sağlıyor.

Bazen aşık olmak için gereken tek şey bir bakış. Fakat bazı uzmanlar gerçek sevginin giderek geliştiğini düşünüyorlar.

Bilime göre, ilk randevunuz olumsuz geçtiyse siz yine de pes etmeyin. Psikologlara göre, biriyle daha fazla etkileşim kurarak onu daha çekici ve akıllı bulabilirsiniz. Bunun için ikinci veya üçüncü bir şans vermek gerekebilir.

Bilimsel araştırmalara göre, ilk görüşte aşk var, ancak uzun vadeli ilişkiler için çok yaygın bir temel değil.

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan'ın Açıklamaları Gündem Oldu: ''Sponsorlarımız Yasal ve Helal''
Kayyum Atamaları Sonrası İlk Kez Konuşan Devlet Bahçeli, 'Öcalan' Çağrısını Yineledi
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Derbi Öncesi Çok Konuşulacak Açıklama: ''Hakemlerle İlgili Kaygım Var''
YORUMLAR

oğlum ölüyom lan bilimsel kilimsel neyse bırakın yanıyom la ölecem aşığım kötüyüm

02.03.2017

Krallıklar yıktıran, çöller aştıran bu iş 3 dakika sürüyor demek. Çok sıkıntılı yea :/

02.03.2017

pozitif de olsa bünye melankolik bir durumu çok uzun süre sürdüremez zaten. aşk her ne kadar bünyede ilaç etkisi yapsa da aslen eksi melankolik duygulara karşı artı bir melankolik duygudur ve aşırı duygusallığı sebebiyle uzun yıllar boyunca bünyede taşınamaz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ