Sesil Aktürk Yazio: Wolfgang Amadeus Mozart

“Ne üstün zekâ ne hayal gücü ne de ikisi bir dahi yapmaya yeter. Sevgi sevgi sevgi İşte bu dehanın kendisidir. 

Ocak ayı… Hava çok soğuk değil İstanbul’da ama gökyüzünün gri hali öyleymiş gibi hissettiriyor. Pencere kenarında kahvemi yudumlarken parkta sanki aceleleri varmış gibi oradan oraya koşuşturan kedileri izliyorum. Aniden durup etrafı dikkatle izleyen ve geldikleri gibi hızlıca uzaklaşan doğanın başyapıtları bilgisayarımdan yükselen Mozart’ın Herbert von Karajan ve Berlin Filarmonik Orkestrası eşliğinde çalınan “Requiem” ile uyum içinde. Kalben hayatın sihrine ve her şeyin birbirine kusursuzca oturduğuna koşulsuzca inanan, aklı ise 1.33’lük farka takılı ben, ağaç, kedi bir an için biriz.

Mozart’ın da sayılarla oynamayı sevdiği, müzik ile bilişsel aktivitelerin gelişimi konusunda çeşitli araştırmalar yaptığı ve müziklerinde “Altın oran” kullandığı söylenir.

Hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde psikoloji bölümünde okuyan öğrencilere 30 dakika Mozart’ın “altın oranı “(1.618) kullandığı düşünülen bir piyano sonatı dinlettirilip, sonrasında öğrencilere üç boyutlu düşünme testi uygulanmış. Sonuçlar olumlu çıkınca da “Mozart’ın Müziği”nin beyne jimnastik yaptırdığı öne sürülmüş ve bu etkiye de “Mozart Etkisi” denmiş. Müzik hayatınızı değiştirebilir mi ya da müzikten beklentiniz nedir gibi soruları göğüsleyen bu araştırmalar müzik dinlemenin sadece boş bir zaman etkinliği olmadığını kanıtlar gibi. Aramızdan ayrılışının 229. yılını geride bıraktığımızı düşünürsek, müziğinin eşsizliği ve derinliğinin, alışıla geldik hesapların çok ötesinde olmasını doğal değil mi?

“Böyle bir yetenek yüz yıl boyunca bir daha gelmez” -Hyden

Milos Forman’ın 1984 yılında yönettiği büyük bestekârın hayatını konu alan “Amadeus” döneminin en popüler filmidir, 8 Oscar kazandı.

Ancak müzik tarihçilerine göre filmde yer alan tarihsel eşitsizlikler var. Özellikle Antonio Salieri’nin Mozart ile olan rekabeti üzerine pek az tarihsel kanıt var olduğu söylenir. Hatta büyük olasılıkla Salieri ile Mozart birbirlerine arkadaş ve ortak gözüyle bakıyorlardı.  Salieri’nin halk kütüphanesinden Mozart’a partisyonlar verdiğinin belgelerle kanıtları var olmasının yanı sıra birçok kez Mozart’ın eserlerini sahnede sunduğu söylenir bir de Mozart’ın oğlu Franz Xaver’ in müzik öğretmenliğini yapar. 

Schaffer ve Forman “Amadeus”u hiçbir zaman Mozart’ın gerçek biyografisi olarak sunmak istemediklerini, filmin DVD sunumunda, dramatik anlatımın İncil’deki Habil ve Kabil hikâyesinden esinlendiği anlatır. Bir kardeş Tanrı tarafından sevilir, bir kardeş Tanrı Tarafından hor görülür.  

Hayatın her yerinde parmak izlerine rastladığımız Tanrı tarafından hor görülen kardeş Salieri’ye, filmde, Fahrid Murray Abraham hayat verdi ve müthiş oyunculuğu ona “En İyi Erkek Oyuncu” Oscar’ını kazandırdı.  

Müzik yerini alkışlara bırakırken; aklımda acımasız tayfalar tarafından kanatları tutulmuş deniz kuşları… Yokluğa dair bir hatırlatma. Yatıştırıcı olmaktan öte, sanki gürleyerek bir yanıtla ortaya çıkıp beni gecenin kollarına bırakır gibi… Masalın beni nereye götüreceğinin ise bir önemi yok...

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı