Birçok ödül alan filmde baş rolleri, Emmy Rossum ve Gerard Buttler üstlendi. Film, insanı çarpan, zamanı değiştirip içindeki arayışları bilinmeyen bir duyguya atayan, çevresindeki herşeyi tekrar bu bilinmezlik içinde bırakan ama biçimlendiren, cesaret veren, kalıplarını kırmaya zorlayan, kandırıp yolunu değiştiren bir sihri var.
Her şeyle bütün, ama bir o kadar her şeyin dışında bambaşka bir şeyden bahseder gibi. Müzikleri dinlerken özellikle “Music of The Night” ve “Point of No Return” de varlığını sezgisel olarak gördüğün ve hatta aşık olduğun “bir an”ın bedenlendiği hissine kapılıyor insan. Bu sahnelere -ki zaten en iyi kostüm ödülü de aldı - düşün etkisini güçlendiren enfes kostüm tasarımlarıyla görsel zenginlik kazandırılmış. Charles Hart’ın sözleri bütün köprüleri yakarken,Emmy Rossum’un harikalığı, Gerard Buttler’ın baştan çıkarıcı Phantom karakteri insanı uzunca bir süre etkisi altına alıyor.
23 Ekim 2010 tarihinde Andrew Lloyd Webber ve orjinal “Hayalet” Michael
Crawford’un katılımıyla 10.000’inci performansını kutladı.
Bir 25 yıldönümü sahne performansı 1-2 Ekim 2011 tarihlerinde Londra’da Royal Albert Hall ve dünya çapında bazı sinemalarda canlı olarak gösterildi.
Ardından 2012 de İngiltere ve İrlanda turnesine çıktı.
Ülkemizde ilk defa 2015 yılında sanat severlerle buluşan “Operadaki Hayalet” müzikali, bu yıl pandemi sebebi ile Nisan ayında 48 saat boyunca online-ücretsiz olarak sanat severlerle buluştu.
Londra'nın en büyük tiyatro işletmecisi olan 'Really Useful Group' sahibi Andrew Lloyd Webber, geçen yıl çocuklara ücretsiz müzik dersleri veren bir programa kendi vakfından 1.4 milyon sterlin bağışladı. Avam Kamarası Dijital Kültür, Medya ve Spor Seçim Komitesi'ne yaptığı açıklamada pandemiden dolayı sanatın aldığı yaraların sarılmasının gittikçe zorlaştığını dile getirirken, 'Geri dönüşü olmayan bir noktadayız, sanat sektörümüzü tekrar çalışır hale getirmeliyiz' diye ekledi. Bir süre önce Tiyatro'nun tekrar ayağa kalkması için yapılan pilot projeye 100.000 euro harcayan Baron Webber. Tiyatroların tam kapasiteyle güvenl bir şekilde açılabileceğini kanıtlamayı umduğunu söyledi.
O zamandan beri Londra'da sadece 2 büyük tiyatro perdesini açtı ama sınırlı seyirci kapasitesi var. Çoğu tiyatro ise hala kapalı..
2004 ve 2011 yılı yapımı Operadaki Hayalet filmlerini izlemiş ve çok beğenmiştim. Müziklerin çarpıcılığı ve mekan, kostüm seçimi olağanüstüydu. Operanın altındaki gizli kanallarda yapılan sandal yolculuğu, yol boyunca yanan mumların ve gölgelerin verdiği gotik atmosfer insan zihninin derinlikerine yapılan bir yolcukuğu hatırlatıyordu. Bilinmeyen, karanlık ve bir o kadar da büyüleyici bir güzellik. Filmden çok bir deneyim gibi algıladım seansı. Bittiğinde bir tür vecd halinde çıkmıştım sinemadan. Yaratıcılığın haşmeti ve bir o denli korkutuculuğu müzik dilinin altında kendisini sezdiriyordu. Operadaki hayalet müzikallerin varabileceği sınırlardan birisidir. Diğer birisi de Trier'ın karanlıkta dans filmidir kanımca...Bir yönetmen bu filmlerin varlığında müzikal çekmekten çekinebilir. Çünkü eldeki güzellik karşısında vasatı aşmak zorundadır ve cesaret işidir doğrusu.