Babes in Arms' daki 'Where or When'; 'My Funny Valentine'; 'The Lady Is a Tramp'; 'Johnny One Note' ve'I Wish I Were in Love Again” gibi birçok şarkı, standart haline geldi ; ve bir çok önemli sanatçı tarafından değişik türlerde seslendirildi.
My Funny Valentine ise İlk olarak 1945'te Ruth Gaylor’ın Hal McIntyre orkestrasıyla gerçekleştirdiği kayıtla listelerde yer aldı. Yayınlandıktan bir hafta sonra listelerde 16. Sıraya kadar yükseldi.
My Funny Valentine hayatıma Chet Baker’la girdi ve hala bana göre hala en iyi yorumu. İlk dinlediğimde duygularım “bir müzikal komedinin parçası olan şarkıyı dinleme hissinden” epey uzaktı… Chet Baker sihri. İnsanı alt üst eden bir tonu var. Günümüze kadar Miles Davis, Sarah Vaughan, Tony Bennet, Chaka Khan, Sting, Frank Sinatra gibi bir çok önemli isim tarafından yorumlandı. En son Michael Buble’ın 2018 yılında çıkarttığı albümü “Love”da yer aldı.
Mario Frangoulis’in son albümün “Blue Skies” da Tammy McCann’le yaptığı düet, şarkının müzikal köklerinin dokusunu da taşıyor.
Ve enfes bir şarkı Autumn Leaves hani derler ya “her insanın bir şarkısı vardır ve her şarkının bir hikâyesi” bu şarkının hikâyesi, yaz mevsiminin cıvıldayan coşkusu, hesapsızlığı ve aşkın sonbahar yapraklarına binip uzaklaşmasının yarattığı melankoli ile ilgili. Caz tarihçisi Philippe Baudoin’e göre “Amerika dışındaki en önemli standart”. Sadece caz müzisyenleri tarafından yaklaşık 1400 kez kayıt edildi ve cazcılar tarafından “en çok kaydedilen” sekizinci şarkı oldu. Bestekârı Joseph Kosma. Orjinali Fransızca olan şarkının sözlerini Jaques Prévert yazdı. İlk kez 1946 yapımı, yönetmenliğini Marcel Carne’nin üstlendiği Yves Montand, Sergio Reggiani ve Natalie Nattier’in başrollerini paylaştığı “Les Portes de La Nuit” filminde Yves Montand tarafından söylendiğinde ünlü oldu. Amerikada ise tam 4 yıl sonra vizyona girdi.
Capitol Records, şarkının ABD hakları için 600$ ödedi. Plak şirketinin kurucusu ve o zamanki başkanı, Johnny Mercer’le ingilizce şarkı sözlerini yazması için anlaştı. Anlaşmanın maddelerinden biri, eğer Johnny Mercer dört ay içinde şarkının sözlerini getirmez ise anlaşmanın feshini öngörüyordu .
Mark Steyn'in söylediğine göre, son tarihe hızla yaklaşılırken Mercer’in sessizliği Capitol’un yayın yöneticisi Mickey Goldsen’i sabırsızlandırıyordu. Bunun üzerine Mercer, Goldsen’e trenle Los Angeles’ dan New York’a giderken yolda şarkı üzerinde çalışlacağına söz verdi, tabi eğer onu istasyona bırakırsa. Golstein o gün geç kalmıştı ve Mercer’i sundurmanın altında onu beklerken buldu. Mercer söze başladı, “eh şey, biliyorsun… aslında pek bir şey olup olmadığını bilmiyorum ama seni beklerken sözleri yazdım”. Golsten, biyografi yazarı Geene Lees’e o anı şöyle anlatıyor “ Arabaya bindik ve bana sözleri okudu. Gözlerimden akan yaşlara hâkim olamadım. Şarkıyı çaldığım herkes çıldırdı.”
Piyanist Roger Williams’ın enstrümantal versiyonu, 1955 yılında ABD Billboard, en çok satanlar listesinde uzun süre bir numarada kaldı.
Şarkının o kadar güçlü bir ifade gücü vardı ki Ian Fleming, 1956 yılında yazdığı “Diamonds Are Forever” romanında referans olarak almıştı. “...Bond koridorun sonuna yaklaştığında, piyanodan yayılan hüzünlü melodiyi duyabiliyordu. Melodiyi tanıdı. “Feuilles mortes“ idi. Kapıyı çaldı.”
Dee Dee Bridgewater, Stan Getz, Wynton Marsalis, Oscar Peterson, Claire Chevalier gibi önemli sanatçılar tarafından da çalınıp söylenen şarkının dinlemeye doyamayacağınız birçok yorumu var. Ben Dee Dee’den başlayın derim..
Frangoulis'in kendi sözleriyle: 'Müzikte ve tiyatroda, esnek olmalı, etrafımda olup bitenlere adapte olmalı ve yeni ve benzersiz müzik ve oyunculuk becerileri kombinasyonlarını denemeliyim - bu aynı zamanda kişisel tarzım anlamına da geliyor. Hayat kim olduğumuzu oluşturan bir deneyimler mozaiği - herhangi bir şeyi yapmanın 'doğru' bir yolu yok ... Yaptığım her şeyin gerçeğim, duygularım ve kimliğimle ilgisi var '.