Sesil Aktürk Yazio: Emilio Santiago

İstanbul'da gün batımı...

Gün ışıkları köşesine çekilip yarattığımız “taş kültürü” karanlığa gömülürken yaşamın karmaşası yerini usulcacık kulağıma aşk nameleri fısıldayan Emilio Santiago'ya bırakıyor.

Karanlığın hayal gücüme yataklık etmesi mi, yoksa Emilio'nun insanın ruhunu okşayan sesi mi bilmem- belki de ikisi birden-; karşımda uzanıp giden karanlığın içinde; kızıl, mavi renklere boyanmış uçsuz bucaksız gökyüzü ve ona eşlik eden okyanus beliriyor. Sahildeki meşaleleri gölgede bırakan coşkulu kahkahaları; kumlar üzerinde, müziğin yaşlanmadığı kalplerin dans ettiklerini görebiliyorum. Kedim Merlin'in evdeki tek “itiraz noktası” olan bilgisayarımın üzerine kurulmasına bile ses çıkartmıyorum. Chopin ondan gözlerini ayırmadan yanına yayılıveriyor ve artık hepimiz aynı düşün bir parçası oluyoruz.

1970'ler... Genç bir adam şarkı söylüyor.

Rio de Janeiro Senaryoya göre; akşamları şarkı söyleyerek ruhunda müziğin tüm coşkusunu taşıyan bu adam bir yandan da ailesinin ısrarı üzerine Hukuk Fakültesi’ne gidiyor.  Arkadaşlarının ısrarı ve öğretmenlerinin desteği ile okuduğu okulun festivallerinde şarkı söylüyor  Aynı dönemde yine arkadaşlarının desteği ile katıldığı Flavio Cavalcanti'nin Tv Tupi'deki yarışmasında finale kalıyor. Odam aniden sessizliğe gömülünce, cama vuran yağmur damlacıklarının ardındaki görüntüler birden kayboluyor. Gayri ihtiyari bir an player'ıma bakıyorum ve kulaklarıma çok uzun gelen bir bekleyişten sonra Santiago'nun sesi yine odamı dolduruyor. 

Sabah, çok güzel bir sabah 

Yaşamda, yeni bir şarkı 

Sadece senin gözlerini söyleyen 

Senin gülüşlerin, ellerin... 

Das cordas do meu violão 

Que só teu amor procurou 

Vem uma voz

Shakespeare demiş ki “Müzik aşkı bestelermiş”. Yönetmenliğini Marcel Camus'un yaptığı,1959 Fransız-İtalyan ve Brezilya ortak yapımı film, Orfeo Negro (Siyah Orfe ülkemizde 1 Ocak 1962 de gösterime girmiş) için bestelenen Luis Bonfa'nın eşsiz eseri “Manha de Carnaval”ı, Emilio Santiago'nun yorumu ile dinlerken, hayatın içindeki çok eski bir şarkının, nasıl bu kadar zaman sonra gözlerimi, ellerimi, gülüşlerimi söyleyebildiğine hayret etmeden duramıyorum.

Santiago'nun “Tv Tupi”deki başarısından sonra “Ed Lincoln” orkestrasında kendine yer buluyor ve gece klüplerinde sahneye çıkmaya başlıyor.  Santiago'nun hayranları ile dolup taşan konser salonlarında, müziğin ritmi ile kalplerindeki saflığı duaya dönüştüren huşu içindeki yüzleri görebiliyorum.Konserlerine katılan insanların coşkusu ve gece klüplerinin başarısıyla ilk harekete geçen plak firması Polydor oluyor ve Santiago ile ilk single için anlaşıyorlar.

Yıl 1973...

Bu arada, 80'leri vazgeçilmez yapan “ruh“ usulca bir araya geliyor, 2 yıl sonra kuzeyde Gloria Gaynor'da “Never Can Say Goodbye” diyerek 80'lere bir tel ekleyecek. Aynı yıl yani 1975 yılında CID firmasıyla bir anlaşma yapıyorlar ve Ivan Lins, João Donato, Jorge Benjor,Nelson Cavaguinho, Guillerme de Brito, Marcos Valle ve Paulo Sergio gibi kutsanmış bestecilerin şarkılarını söylediği bir albüm çalışması için kolları sıvıyorlar. Ertesi yıl 1984 yılına kadar kalıp 10 albüm çalışması yaptığı Philips-Polygram'a geçiyor. 1985 yılında Tv Globo'daki “festivallerin festivali” programında “Elis,Elis” isimli şarkısıyla en iyi performans seçiliyor ama asıl başarıyı 1988 yılında “Som Livre”den çıkarttığı “Aguarela Brasileira” albümü ile yakalıyor. 

Albüm 4 milyonun üzerinde satar.

1995 yılında “Dick Farney”e adadığı özel projesi “Perdido de amor”un ardından 1996 yılında “ Dias de luna” dinleyicilere ulaşır. 2000 yılında Sony Music ile yaptığı yeni albüm çalışması “Bossa Nova” ile sevenlerinin karşısına çıkıyor. Gonzaguinha'ya adadığı “Um Sorisso nos Labias”, 2003 yılında ise João Donato'ya adadığı albümünü, Bossa-Nova repertuarını düzenlediği “O melhor das Aquarelas ao-vivo” takip ediyor.  Bu albüm, onun ilk canlı performans sergilediği albümdü ve kariyerinin ikinci DVD'si idi. Şarkımın son saniyeleri, “fade”lenen sanki nefesimin düşler ülkesi.  Sanki yetmeyeceğini bana kanıtlar gibi...

20 Mart 2013 yılı Emilio Santiago hayata veda ederken acaba aklında söylemeyi istediği ve hiç söyleyemediği bir şarkı var mıydı?

Şairin söylediği gibi; Bütün güneşler batmadan bir türkü daha mı söylemek isterdi yoksa kalbinde türkülerini söylemenin dayanılmaz hafifliği ile ışığa mı dönüşmüştü?  Aklımda çelişkili düşünceler dans ederken, kalbimdeki düşler ülkesine beni geri götürecek arayışla CD rafına doğru gidiyorum. Az sonra ellerim yeniden bir CD'ye dokunacak ve müzik yeniden çalmaya başlayacak...

1976 – Brasileiríssimas 

1977 - Comigo é assim 

1977 - Feito pra ouvir 

1978 – Emílio 

1979 - O canto crescente de Emílio Santiago 

1980 - Guerreiro coração 

1981 - Amor de lua 

1982 - Ensaios de amor 

1983 - Mais que um momento 

1984 - Tá na hora 

1988 - Aquarela Brasileira 

1989 - Aquarela Brasileira 2 

1990 - Aquarela Brasileira 3 

1991 - Aquarela Brasileira 4 

1992 - Aquarela Brasileira 5 

1993 - Aquarela Brasileira 6 

1995 - Aquarela Brasileira 7 

1995 - Perdido de amor 

1996 - Dias de luna 

1997 - Emílio Santiago 

1998 - Emílio Santiago 

1998 - Preciso dizer que te amo 

2000 - Bossa nova 

2001 - Um sorriso nos lábios 

2003 - Emílio Santiago encontra João Donato 

2005 - O melhor das Aquarelas - ao vivo 

2007 - De um jeito diferente 

2010 - Só Danço Samba 

2011 - Personalidade

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Apar Topar Çıkarılmışlardı: Kızılcık Şerbeti'nde Giray ve Heves Ayrılığının Gerçek Nedeni Ortaya Çıktı
YORUMLAR
20.09.2020

Harika bir yazı olmuş, çok güzel bir anlatım. Bayıldım :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ