Sesil Aktürk Yazio: Dmitry Hvorostovsky

Dört süitin kartları içinde en zalim olanı, kartların Nazgul’u, gizemli uğursuzluğun belirtisi “Maça Kızı” çapkın çapkın Herman’a gülümseyene kadar, akıllı uslu biriydi. Çevresindeki herkes kumar masasında kazanıp kaybederken, o sadece izlemekle yetiniyordu. Ta ki “Dişi Aslan”ın yani “Kontes”in sıra dışı hikâyesine kulak misafiri olana dek.

Kontes bir zamanlar Paris’te bütün servetini “Faro” adlı bir oyunda kaybetmişti. Uzak bir akrabası olan kocasına durumu anlatıp bu borcu ödemesini istemişti. Elbette bir prens ve bir arabacı arasında farklılıklar olacaktı. Prens meblağın yüksekliği sebebi ile itiraz etti ve geceyi Kontes’ten uzakta geçirmek zorunda kaldı.

Ertesi gün tekrar bir araya geldiklerinde, Kontes hiçbir şart altında kocasını bu borcu ödemeyeceğini anlamış bulunmaktaydı.  Borcunu ödemek zorundaydı ve tanıdığı varlıklı Kont St Germain’ den borç istedi.

Kont’un bu kadar parası yoktu ama ona tekrar parasını geri kazandıracak çok önemli bir sırrı paylaşacağını söyledi tabi bir aşk gecesi karşılığında. Bir süre sonra Kontes bütün servetini geri almıştı. Elbette bu gizemli üç kart sayesinde.

Herman’ın hayatını yeni baştan yazan bu sihirli üç karttı…

Rus edebiyatının babası sayılan Alexander Puşkin’in aynı adlı hikâyesinden esinlenilmiş ve librettosu Modest Tchaikovsky tarafından yazılan opera Herman’ın trajik sonunu anlatırken, 1989 yılında “BBC Cardiff Dünyanın en iyi şarkıcısı Yarışmasın’nın finalisti, Demeterin oğlu Dmitry Hvorostovsky ayakta alkışlanıyordu.

Aslında yarışmanın favorisi Galli Bas-Bariton Bryn Terfel’di ama Hvorotovsky Handel’in bazı aryaları ve Verdi’nin Don Carlos operasından seslendirdiği eserlerle onu geride bırakmış ve şöhreti yakalamıştı.

Dmitry Hvorostovsky, 16 Ekim 1962 yılında Sibirya İdari Bölgesininin üçüncü büyük şehri olan, Krosnoyarsk ve Yenisey Nehirleri arasındaki Krosnoyarsk‘da doğdu. İlk kez Krasnoyarsk Operası’nda Rigoletto Operasında Marullo’ rolüyle sahneye çıktı. 1987 yılında SSCB’nin 1884 yılından beri verilen “Glinka Ödülü”nü kazandı ve ertesi yılda Fransa “Toulouse Şarkı Yarışması”nda birinci oldu.

Yüksek, orta ağırlıklı sesi Rus Baritonlarının büyülü tınısına sahip olan sanatçı bu başarının ardından Rusya dışı konser ve resital davetleri gelmeye başladı. İlk Londra ve New York Konseri 1989 yılında gerçekleşti. Uzak Doğu’dan Orta Doğu’ya, ABD ‘ den Avrupa’ya Güney Amerika’dan Avustralya’ya dünyanın dört bir yerinden davetler almaya başlayan Hvorostovsky özellikle Tchaikovsky’nin Eugene Onegin filmindeki ana karakteri canlandırması ile ünlendi; The New York Times onu “ Rol oynamak için doğmuş”  olarak tanımladı. Sonraki yıllarda sahne repertuvarı neredeyse tamamen Maschera’da Un Ballo, La Traviata ve Simon Boccanegra gibi Verdi operalarından oluşuyordu.

Wigmore Hall, Queens Hall, Carnegie Hall Teatro alla Scala ve Tchaikovsky Konservatuarı gibi köklü sanat kurumlarında sahneye çıktı. Uzunca bir süre kendisine piyanoda Mikhail Arkadiev eşlik etmiş ve 1995 yılından itibaren ise Rus Besteci Georgiy Sviridov’la çalışmıştı.

Ama yine de onu Rus eserleri seslendirirken dinlediğinizde daha farklı hissetmeniz mümkün. Sanki düş anlatıcısıymış gibi yumuşak, sıcacık… Sanki en derinlerde yatanını biliyormuşçasına emin insanı yakalayıp etkisi altına alıyor.

Gümüş saçları ve uzun boyu ile çarpıcı bir görünüşe sahip olan Dmitry Hvorostovsky, bir opera sanatçısı olarak uluslararası beğeni topladı. Bir klasik müzik müzisyeni için ender rastlanan bir olay olan 1991 yılında “People” Dergisi tarafından dünyanın en harika 50 kişisi arasında gösterildi.

Dmitry Hvorostovsky, Rusya ile güçlü bir müzikal ve kişisel teması sürdürdü. Moskova’da Kızıl Meydan’da orkestra ve koro eşliğinde solo konser veren ilk opera sanatçısı oldu; bu konser 25’ ten fazla ülkede televizyonda yayımlandı. Kendi çıkarttığı özel seri “Dmitry Hvorostovsky ve Arkadaşları”nın bir parçası olarak Moskova’da bir dizi konser verdi.

Renee Fleming, Sumi Jo ve Sondra Radvonosky gibi ünlü sanatçıları birlikte çalışan sanatçı 2005 yılında Başkan Putin’in daveti üzerine Rusya şehirleri boyunca tarihi bir tur düzenledi ve “İkinci Dünya Savaşı’nın Askerleri”ni anmak için yüzbinlerce kişilik kalabalığa şarkı söyledi.

2002 yılında, Rus Çocukları Koruma Derneği’nin en önemli fon kaynağı olan “Petroushka Balosu”nda performans sergiledi.

Aynı zamanda hayır kurumunun onursal yöneticisiydi. Daha sonra Moskova, St Petersburg ve Kiev’de çok başarılı konserler veren Rus besteci Igor Krutoi ile yeni bir projede işbirliği kurdu.

Türkiye’ye konser vermek için iki kez gelen Dmitry Hvorostovsky 1997’de “Yapı Kredi Sanat Festivali” kapsamında Türkiye’ye gelmiş ve Atatürk Kültür Merkezinin 1300 kişilik “Büyük Salon” unda bir resital vermişti. İkinci gelişi ise 8 Ocak 2005 yılında İstanbul İş Sanat Kültür Merkezi’nde bir konser verdi. Bu Konserlerde kendisine Amerikalı Orkestra Şefi Constantine Orbelian yönetimindeki Moskova Oda Orkestrası eşlik ediyordu.

Sibirya’da Krosnoyarsk gibi pek de önemli olamayacak bir yerde doğup aldığı eğitimlerin desteği ile dünyanın bütün kapılarını açabilecek yetenekleri geliştiren bu eşsiz sanatçıya 2015 yılında beyin tümörü teşhisi konuldu ve tüm canlı performansları iptal edildi. Viyana Devlet Opera’sı haziran ayında Dmitry Hvorostovsky’nin yaklaşan tüm etkinliklerinin iptal edildiğini duyurdu. Bundan yaklaşık 4 yıl önce 22 Kasım 2017’de hayatını yitirdi. Ailesinin yaptığı açıklamada “Ailesinin yanında, evi Londra’da huzur içinde öldü, sesinin sıcaklığı her zaman bize huzur verecek”

Ben de yazımın sonunda sizlere iki Hvorostovsky şarkısıyla veda ediyorum.

Gde-to Daleko

Cranes

Müzik devam ediyor..

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti