Tıptaki son teknolojileri takip etmesi ve uygulamasıyla tanınan Sertab Erener, son olarak dünyada yalnızca birkaç kişinin uyguladığı telomer tedavisine başladı. Peki telomer ne demek ve tedavisi nasıl oluyor? Gelin bakalım.
Tıptaki son teknolojileri takip etmesi ve uygulamasıyla tanınan Sertab Erener, son olarak dünyada yalnızca birkaç kişinin uyguladığı telomer tedavisine başladı. Peki telomer ne demek ve tedavisi nasıl oluyor? Gelin bakalım.
'Duydunuz mu, Sertab Erener kulak memesinden kan aldırıp yüzüne sürüyormuş' gibi şehir efsanesi sohbetlere mutlaka denk gelmişsinizdir.
Tıptaki son gelişmeleri o kadar yakından takip ediyor ki, bugün herkesin bildiği kişinin kendi kanıyla tedavi olma (kök hücre) yöntemi uzun yıllar önce onun için sıradan bir güzellik uygulamasıydı.
Ayşe Arman'a verdiği son röportajda da bu konudan bahseden Sertab Erener, yepyeni bir konuyla gündeme geldi; telomer tedavisi!
Telomer tedavisi, kişinin hücre kromozomlarında bulunan ve telomer adı verilen sarmalın kısalmasını önlemek veya uzatmaya çalışmak anlamına geliyor.
Sertab Erener'in deyimiyle, 'ayakkabı bağcıklarının ucundaki koruyucu plastik' gibi bir görevleri var. Fotoğraftaki yeşil renkli bölgeler telomer; bu madde herhangi bir gen kodlaması içermiyor, görevi kromozomların istenmeyen birleşmelerini ve kromozom parçalanmalarını önlemek.
Her hücre döngüsünde biraz daha kısalıyor. Bu durum da hücre bölünme sayısını kısıtlıyor. Yani hücre yenilenme hızı ve sayısı düşüyor ve yaşlanma dediğimiz durum gerçekleşiyor. Yapılan son araştırmalar hızlı yaşlanma, düzensiz hücre çoğalmaları ve kanserin telomerle ilişkisini ortaya koyuyor.
Bunlardan en ünlüsü Bill Andrews. Ölümsüzlükçülük veya Yeni Yaşlanma olarak bilinen bir akımın öncüsü olan doktor 28 yıldır biyoteknoloji, bunun son 16 yılında da telomerler üzerine çalışıyor.
Kan ve tükürük örneği vererek bu tedavi için uygun olduğunu öğrendikten sonra telomer hapı almaya başlayan sanatçı, 6 aydır bu ilacı kullanıyor ve ilaca başladığından beri kendisini ıspanak yiyen Temel Reis gibi hissettiğini söylüyor.
Doktorlar Çin'de yetişen astragalus bitkisi içinde telomeraz enzim geninin olduğunu (telomer kısalmasını önleyen gen) keşfetmiş ve bu bitkiden ilaç üretmişler.
Bill Andrews'un 66 yaşında olduğunu ve 10 yıldır bu hapı kullanarak çok zinde kaldığını ifade eden Sertab Erener, göz bozukluğunun bile gerilediğini ve artık gözlüksüz okuyabildiğini ifade ediyor. Tabii ki bu sadece ilaçla olmamış; örneğin artık vegan olmadığını, et ve balık yediğini de söylüyor.
Bahsedilen telomer tedavisi ilacı, bitkisel besin desteği olarak geçiyor ve bilimsel olarak henüz kanıtlanmış bir etkisi yok. Telomer kısalmasını önlemek için anti-aging özelliği olan yiyecekler, C,D, E vitaminleri, Omega 3, sigara, alkol, stres, depresyondan uzak durma ve hareketli yaşam gibi aslında sağlıklı yaşam için gerekli olan temel prensipler işe yarıyor.
Şahsen 2100'lü yılların Türkiye'sini - eğer ayakta kalabilirse - görmek isterim ama dünyaya bu süre boyunca katlanabilir miyim bilmiyorum. Babamın anneannesi hala yaşıyor ve Atatürk'ü görmüş, cumhuriyetin ilk yıllarını hala hatırlayan bir kadın. O 102 yaşında bu kadar uzun süre yaşamanın anlamsız olduğu kanaatine vardıysa, 100 yıla gerek olduğunu düşünmüyorum. Ama 2100'lü yıllarda geçmişe gitmeyi kesin olarak başaracaklar ise hayatta kalmayı isterdim.
Önemli olan huzurlu,sağlıklı yaşamak.Mutsuz,acı çekerek yaşanmış 100 yılı napayım.
Bu insanlarda ki dünyaya kazık dikme sevdası neden? 100 yaşına kadar yaşasan bile 80'inden sonra elden ayaktan kesilir hale geliyorsun zaten, ne zevk alacan o hayattan. Kısa yaşa öz yaşa.