Meraklıları İçin Başucu Galerisi: En İyi 30 Seri Katil Filmi

30. A Nightmare on Elm Street (İmdb: 5.1)

Korku sinemasının en uğursuz antikahramanı Freddy yine ergen gençlere kabuslar yaratmakla meşgul. Tabi sadece bu kabusları görmelerini sağlamıyor, bizzat rüyalarının içine girerek meşhur penceleriyle onlara hadlerini bildiriyor. Çünkü kendisi de 'muhafazakar ailelerin bir kurbanıdır' ve bilinç altında onları suçlamakta, temiz aile çocuklarını katlederek intikamını almaktadır. Freddy Krueger karakterini Watchmen'de Rorshach karakterini oynayan Jackie Earle Haley canlandırıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Samuel Bayer oturmaktadır.

29. Blood Work (İmdb: 6.3)

Emekli bir FBI suçlu analisti, garip bir seri cinayet davası için tekrar göreve çağırılır. Dava gariptir çünkü davanın çözülebilmesi için kendi kanını da analiz ettirmesi gerekmektedir. Clint Eastwood’un yönettiği ve başrolünde oynadığı film, Michael Connelly’nin kitabından Şövalye’nin yönetmeni Brian Helgeland tarafından senaryolaştırılmış.

28. From Hell (İmdb: 6.8)

1880'ler Londrası'nda insanları dehşete sürükleyen Karındeşen Jack cinayetleri hüküm sürmektedir. Korku içerisindeki insanlığı bu vahşetten kurtarabilecek tek kişi Müfettiş Fred Abberline olamak üzeredir. Psişik güçlere sahip olan Abberline, partneri Godley'le birlikte bu güçlerinin ortaya çıkardığı delilleri takip etmeye koyulurlar.Sinemaya çokça kereler ilham veren Karındeşen Jack vakasından esinlenen yapıt, bir çizgi romandan beyaz perdeye uyarlanab ilginç bir iş görünümünde.

27. Scream (İmdb: 7.2)

Bir lise öğrencisi olan Casey tuhaf bir telefon alır. Telefonun öteki ucundaki sesi tanımamaktadır. Bir süre sonra yaşanan bir cinayet üzerine polis ve medya olayın üzerine gitmeye başlar. ‘Hayalet surat’ adı verilen bir katil, çevresinde gördüğü gençleri birer birer öldürmektedir. Korku filmlerinin belli klişelerle örüldüğünü düşünen bir grup genç ise, naklen yaşadıkları bir korku filminin içerisinde hayatta kalmaya çalışacaktır. Katille bir kedi-fare oyununa tutuşacaklardır. Wes Craven’ın kendi filmografisiyle ve korku türüyle inceden alay ettiği ancak buna müteakip korkutmayı da başardığı filminin başrollerinde Drew Barrymore, Roger Jackson ve Neve Campbell gibi oyuncuları görmek mümkün.

26. Natural Born Killers (İmdb: 7.2)

Mickey ve Mallory birbirine aşık bir çifttir. Ancak onları diğer çiftlerden ayıran, oldukça garip ve ürkütücü bir ayrıcalıkları vardır. Bu da onların birer katil ruha sahip olmalıdır. Route 666 otobanına çıkarlar ve tamamen amaçsızca etraflarına korkunç bir dehşet saçarlar. Artık onlar işledikleri cinayetle sadece birer korku ikonu değil; medyatik canavarlardır. Polis kadar basın da onların peşinde, onlardan bir şeyler öğrenmenin hedefindedir. 

Oliver Stone'un postmodern sularda gezdiği filmi kısa sürede bir külte dönüşmüştü.

25. Red Dragon (İmdb: 7.2)

Will Graham işinde oldukça yorulmuş olan bir adamdır. Onca yılın üstüne artık üzerinden bir kamyon geçmiş gibi hissetmektedir ve FBI'dan emekli olmak için hazırlanmaktadır. Ancak şehirde terör estiren bir canavarın varlığı üzerine görevine yeniden çağrılır. Asıl adı Francis Dollarhyde olan bu caninin lakabı Kızıl Ejderha'dır. Sıradaki hedefi ise Reba isimli genç bir kız olacaktır. Will Graham, gerekirse Hannibal Lecter gibi eski bir düşmanın desteğini dahi alarak bu suçluyu yakalamaya kararlıdır.

24. Identity (İmdb: 7.3)

Karanlık ve felaket kokan bir gecede ortaya çıkan bir kasırga o sırada farklı dertler peşinde koşan on yabancıyı bir araya getirir. Birbirini daha önce görmemiş olan bu on yabancı çeşitli sebepler nedeniyle bir otele sığınmak zorunda kalır. Bu izbe otelde dışarıdaki dünyayla iletişimini kaybeden bu yolcular kısa bir süre içerisinde çeşitli tuhaf durumlara tanık olmaya başlarlar. Kim olduğunu bilmedikleri bir güç, seri bir şekilde cinayetlere imza atmakta, hayatta kalmak anbean daha da zorlaşmaktadır. Amerikan bağımsız sinemasının heyecan verici isimlerinden James Mangold tarafından çekilen korku ve gerilim türündeki film başarılı oyuncu kadrosuyla da ilgi çekiyor.

23. Frequency (İmdb: 7.3)

Zor bulunur bir doğa olayı sonucunda, New York'ta sıradan bir itfaiyeci bir frekans yakalar. Bu frekans sayesinde içinde bulundukları tarihin tam otuz yıl sonrasında yaşayan oğluyla iletişim kurabilmektedir. Oğlu babasını uyaracaktır. Bu uyarı, babasının bir yangın kazasında öleceği yönündedir. Bu uyarıyı dikkate alan baba, bu sayede hayatta kalmayı başarır. Ancan kaderi değiştirmek, hayatın yepyeni sürprizleriyle yüzleşmelerine yol açacaktır.

22. Frailty (İmdb: 7.3)

Yağmurlu bir gecede Dallas'taki FBI ofisine gelen adam kendisini Fenton Meiks olarak tanıtır ve ajan Wesley Doyle ile görüşmek istediğini söyler. Meiks, kardeşi Adam'ın 'Tanrı'nın Eli' ismiyle nam salan seri katilin ta kendisi olduğunu ileri sürer. Dahası Fenton, kardeşi tarafından işlenen bu cinayetlerin tek mesele olmadığını, bunların ardında daha önemli bir sorun olduğunu ileri sürer.

21. Monster (İmdb: 7.3)

Film, Amerikan’nın ilk kadın seri katili olan Aileen Wuornos’un gerçek hayat hikayesini anlatan karanlık bir hikayedir. Wuornos’un zor ve acımasız bir çocukluğu olmuştur. Tacize uğramış ve uyuşturucu bağımlısı olmuştur. On üç yaşına geldiğinde bir hayat kadın olup aynı yıl hamile kalmıştır. Sonunda hayatını, yol üstündeki kamyoncuları tatmin eden bir oto yol fahişesi olarak kazanmaya başladığı Florida’ya yerleşir. Hikaye 1989-1990 arasında 9 aylık bir döneme odaklanıyor. Bu dönemde Wuornos’nun, Selby adında bir lezbiyenle ilişkisi olur. Aynı dönemde, seks haricinde para kazanabilmek için müşterilerini öldürmeye başlar. Bir zaman sonra durum, başka bir boyuta ulaşır. Wuornos’nun içindeki soğuk kanlı katil kavramından öte oto yol fahişelerinin, seri katillerin kurbanı olmak durumu gündeme yerleşir.

20. Mr. Brooks (İmdb: 7.4)

Earl Brooks, son derece saygı duyulan bir iş adamıdır ve yakın zamanda Portland’da yılın adamı seçilmştir. Ancak o korkunç bir sır saklamaktadır. Aslında bir seri katildir. Bazı toplantılara katılmaktadır. Aslında öldürmeye karşı olan bağımlılığını iki yıl süreyle kontrol altında tutmayı başarmıştır. Ancak öteki kişiliği olan Marshall yeniden ortaya çıkar ve onu yeniden öldürmeye iter. Brooks bunun üzerine sevişmekte olan bir çifti öldürür. O sırada başka bir katil tarafından görünür ve fotoğraflanır. Bu sırada cinayeti soruşturmakta olan bir polis dedektifinin de kendi sorunları vardır. Berbat bir boşanma sürecindedir ve aynı zamanda da vahşi bir suçlu hapisten kaçmıştır ve yıllar öncesinin intikamını almanın peşindedir.

19. Man Bites Dog (İmdb: 7.5)

Bir gazeteci ekibinin Ben'i takip ettiği sahte bir belgesel çekilmektedir. Esasen bir katil olan Ben özellikle yaşlı ve orta yaşlı insanları hedef olarak seçmektedir. Bir müddet sonra gazeteciler de bu cinayetlerde yer almaya başlarlar... Rémy Belvaux, André Bonzel ve Benoît Poelvoorde'dan oluşan üç kişilik yönetmen ekibiyle suç, komedi ve dramı harmanlayan bir yapım.

18. Perfume: The Story of a Murderer (İmdb: 7.5)

Jean Baptiste Grenouille, 18.yy da Paris’te dünyaya gelmiş olup, son derece değişik bir karakterdir. Her türlü kokuya karşı sıra dışı bir algısı vardır. Duyarlılığı çok yüksektir. Öte yandan diğer duyuları aksine gelişmemiştir. Arzu ettiği kokulara sahip olmak uğrunda her şeyi yapmaya hazırdır. Buna insan öldürmek de dahil. Bir gün kendine ait bir ten kokusunun olmadığını fark eder. Bu durumda tek çare vardır. Ona insan kokusu gerekir. Yeni baştan yaratacağı bir insan kokusu. Bunu elde etmek için de insanlara gereksinimi vardır. Patrick Süskind’in aynı adlı romanından uyarlanan film, koku ile var olabilen Jean Baptiste’in trajedisini anlatmaktadır.

17. Frenzy (İmdb: 7.5)

Gerilim filmlerinin en büyük ustası olarak kabul edilen Alfred Hitchcock?un 1972 tarihli filmi 'Cinnet'. Kurbanlarına tecavüz ettikten sonra onları öldüren sapık bir katilin terör estirdiği Londra'da geçiyor. Polisin uzun süre yanlış adamı kovaladığı ?Cinnet?, usta yönetmenin izleyiciyi diken üstünde tuttuğu güçlü filmlerinden biri. Henüz filmin başında katille tanışan izleyici öykünün gelişimi boyunca polislerden bir adım önde olacak ve bunun bedelini de hiç eksilmeyen bir gerilimin yarattığı sinir harbiyle ödeyecektir!

16. American Psycho (İmdb: 7.5)

Patrick Bateman, aileden zengin bir adamdır. Gençliği ve yakışıklı olması, kendisine hem işinde hem de sosyal hayatında avantajlar sağlamaktadır. Oldukça sıradan bir hayata kapılıp gidiyormuş gibi görünen Bateman'ın hayatının karanlık tarafın ise oldukça derinliklidir. Bateman, insanları sebepsiz yere öldürmekten hoşlanan ve öldürdüğü insanların vücutlarından hatıra olarak aldığı parçaları evinde saklayan bir akıl hastasıdır. Bunu kendisi dışında kimse bilmemektedir.

15. The Texas Chainsaw Massacre (İmdb: 7.5)

Beş arkadaş büyükbabalarının evine birkaç günlüğüne eğlenmeye giderken Teksas yolunda bir otostopçuyu arabalarına alırlar. Normal olmadığı belli olan otostopçu elini keserek ve onlardan birini bıçaklayarak gerçek yüzünü ortaya çıkarır. Yolda otostopçudan kurtulan gençler geçirecekleri güzel bir kaç günün hesabını yaparken evde onları başka sürprizler beklemektedir. Günümüzde başka versiyonlarının da bulunduğu ve 1990 larda ortaya çıkan teen-slasher tarzı korku filmlerine ilham kaynağı olan Teksas Katliamı, 1950 lerde ortaya çıkan Ed Gein adlı seri katilden esinlenm

14. Ne le dis à personne (İmdb: 7.6)

Bir seri katil ve korkunç kaderlerinden kaçamamış onlarca kurban... Margot Beck de, sekiz yıl önce gizemli bir cinayete kurban gitmiş ve yapılan araştırmaların hepsi, bu cinayetin de aynı seri katilin elinden çıktığını göstermektedir. İşlediği bütün cinayetleri itiraf etmesine rağmen katilin, Margot’u öldürdüğünü hiçbir şekilde kabul etmemesi, ilk etapta bir soru işareti yaratsa da ceset üzerinde yapılan araştırmalar, tereddütsüz katilin o olduğunu söylemektedir.Aradan geçen sekiz yıla rağmen karısının yokluğuna bir türlü alışamayan Alexandre Beck ise Margot’nun boşluğunu işi ile doldurmaya çalışarak yavan bir hayat sürmektedir. Ama hayatı, yeni cinayetlerle bir kere daha altüst olacaktır. Margot’nun cesedinin bulunduğu yerin yakınlarında iki ceset daha bulunması ile soruşturma yeniden başlayacak ve Alexandre kendisini gerilim dolu bir kovalamacanın içinde bulacaktır.Fransa’nın Oscar’ı olarak kabul edilen Cesar Ödülleri’nde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu dahil dört ödül kazanan Kimseye Söyleme, Harlan Coben’ın romanından uyarlama.

13. Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (imdb: 7.6)

Sweeney Todd İngiltere'de berberlik yaparak yaşamını sürdüren, çok güzel bir eşi olan, hayata umutla bakan bir adamdır. Fakat kasabanın önde gelenlerinden birinin güzel eşinde gözü vardır. Yersiz bir suçlama ile hapse atılır ve ardından sürgüne gönderilir. Hayatı darmadağan olan Sweeney Todd kurtulup geri dönmek ve intikam almak için yemin eder. 

Yıllar sonra geri geldiğinde her şey çok değişmiştir fakat onu hatıralar içerisinde sabırla bekleyen biri vardır, Bayan Lovett...Şeytan Berber Bayan Lovett'ın da yardımıyla suçluyu bulana kadar acımasız bir cellada dönüşecektir; bu arada kasabayı birbirinden güzel kek ve çörek kokuları kaplarken şüphelenmek kimsenin aklına gelmeyecektir... 1936 yılında oynanan bir Broadway müzikali olan Sweeney Todd: The Demon Barber of the Fleet Street'ten Tim Burton tarafından sinema perdesine uyarlanmış versiyonunda Şeytan Berberi her karakterin altından başarıyla kalkan Johnny Depp canlandırırken, ona Bayan Lovett karakterinde Helena Bonham Carter eşlik ediyor...

12. Saw (İmdb: 7.7)

Filmde son derece sıra dışı bir seri katilin, kurbanlarına yaşamın anlamını ve değerini anlatmak gibi bir takıntısı vardır. Kendilerine ölümcül oyunlar oynayarak hayatta kalma şansı tanımaktadır. İmkan dışı seçimlerde bulunması gereken kurbanlar, ellerinden gelen mücadeleyi verirlerken farkında olmadan yaşamak uğrunda neleri feda edebileceklerine de şahit olmaktadırlar. Bu katilin son kurbanları Adam ve Dr.Lawrence Gordon’dur. Bu adamlar birbirlerini hiç tanımazlar ama gözlerini açtıklarında aynı odadadırlar. Yerde kanlar içinde başka bir yabancı yatmaktadır. Adam kendini başından vurarak intihar etmiştir. İpuçlarını kullanarak neler olup bittiğini çözmeye çalışırlar. An itibari ile sekiz saatleri vardır. Bu sürenin sonunda ya içlerinden biri ölecek ya da katil her ikisini de öldürecektir.

11. Zodiac (İmdb: 7.7)

San Francisco’da bir seri katil, mektuplar ve şifreli mesajları ile polis ile alay etmektedir. Dedektifler, gazete muhabirleri, bu katili yakalamaya ant içmiş dört kişi filmin esas karakterleridir. Katilin ardında bıraktığı izleri takip eden takıntılı dört adam, ne yazık ki aslında katilin adımlarını izler biçimde şekillenmektedir. Bu katil yıllarca görünmedikten sonra yine ortaya çıktığında sadece öldürdüğü insanlar için değil tüm şehrin kabusu haline gelecektir. Yedi, Oyun ve Dövüş Kulübü gibi filmlerle gerilim alanında sağlam bir yer edinen David Fincher, son derece başarılı bir biçimde perdeye aktarıyor bilinen hikayeyi.

10. Grindhouse (İmdb: 7.8)

’Dublör’ Mike, arabasının içine monte ettiği ’ölüm geçirmez’ bir mekanizma ile her türlü trafik kazasından yara almadan çıkabilen bir katildir. Özellikle genç kadınlara karşı gerçekleştirdiği saldırılarda kullandığı bu mekanizma sayesinde, acımasız bir katil olarak nam salmıştır.Bir gün bir barda karşılaştığı dört kadını, yeni hedefleri olarak gözüne kestirmiştir. Fakat bu sefer, kurbanlarının kimliklerinden habersizdir ve nasıl bir belaya bulaşmak üzere olduğunun farkında değildir.Olay yönetmen Quentin Tarantino’nun Robert Rodriguez’le birlikte iki film birden olarak çektikleri Grindhouseprojesinin ikinci kısmı olan Ölüm Geçirmez, yönetmenin hayranı olduğu 1970’lerin istismar sinemasının bütün özelliklerini barındıran ve içerdiği yoğun şiddet nedeni ile ortalama izleyici için hazmedilmesi zor olan bir film. Ama yönetmenin takipçileri ve sıkı sinefilleri perdeye çekeceği şüphesiz...

9. The Chaser (İmdb: 7.9)

Joong-ho eski ve kirli bir dedektif polis olup finansal sorunlar yaşarken çareyi kadın satıcılığı yapmakta bulur. Çok geçmeden bu kadınlar ortalıkta bir iz bırakmadan kaybolmaya başlarlar. Joong-ho, onları bulmaya çalışırken başka bir ipucu keşefeder. Ortadan kaybolan kadınların her biri aynı müşteri tarafından çağrılmışlardır ki içlerinden biri de henüz buluşmak üzeredir o müşteri ile. Nihayet adamı bulur ancak polis adamı göz altına alır. Şimdi Joong-ho’nun yapması gereken şey ise adam gözaltından çıkmadan kadınlardan birini bulmaktır. Ölümcül Takip, 28.Uluslararası Film Festivali’nde gösterilmiştir.

8. Halloween (İmdb: 7.9)

Günümüz korku sinemasının şablonlarını oluşturmuş bir klasik Halloween. Senaryo ve müzik ile de bizzat ilgilenen yönetmen John Carpenter’ın damgasını taşıyan film, mahalleye dehşet saçan sapık ve ona yem olmaktan kurtulma çabası içindeki genç kız arasındaki kedi-fare oyununu anlatıyor. 

Tony Curtis’in kızı Jamie Lee Curtis, bu filmdeki rolüyle parlamıştı. Çok sayıda devam filminde de cinayetlerini sürdüren sapık Michael Myers’ın bu ilk cinayetler serisi, uzun gerilim sahneleri üzerine kurulu. Şimdiye dek izlemediyseniz, kaçırmayın...

7. Hot Fuzz (İmdb: 7.9)

Londra polisi Nicholas Angel işinde iyi biridir. Hem da fazlasıyla iyi. Ekibinin geri kalanının bu işe kötü bakmasını ve motivasyon açısından olumsuz etkilenmesini engel olmak için Sandford kasabasında göreve atanır. Orası pek suç işlenmeyen bir bölgedir. Danny Butterman ile ortak iş yapacaklardır. Her şey Angel için sakin görünmektedir ta ki iki aktörün başı kesilmiş bulunana dek. Kaza diye nitelendirilen bu duruma Angel asla ikna olmaz. Dahası giderek başka insanlar da ölmeye başlar. Angel ve Danny herkesle çatışmaya başlarlar. Kaza gibi görünen olayların arkasındaki gerçeğin peşindedirler.

6. The Girl with the Dragon Tattoo (İmdb: 8.0)

Stieg Larsson'un aynı adlı romanından Niels Arden Oplev tarafından sinemaya uyarlanan 'Män som hatar kvinnor' , sadece ülkesi İsveç'te değil bir çok ülkede oldukça ses getirince yeniden çevrimi farz yapımlar arasına girdi. Orijinal versiyonu binlerce hayrana sahip serinin Amerikan versiyonunda en güçlü koz ise şüphesiz yönetmen David Fincher. Orijinal filmde Michael Nyqvist ve Noomi Rapace'in canlandırdığı karakterlerin yerini bu versiyonda Daniel Craig ve Rooney Mara alıyor. İkiliye Christopher Plummer, Stellan Skarsgård, Steven Berkoff, Robin Wright, Yorick van Wageningen ve Joely Richardson gibi isimler eşlik ediyor.

5. Salinui chueok (İmdb: 8.1)

Güney Kore 90'lı yılların sonlarında askeri bir yönetimin baskıcı tavrının altındadır. Ülkede sansürler ve baskı her gün ağırlaşarak devam etmektedir. Bir gün bir tecavüze uğramış olan bir kadın vahşice bir cinayete kuran gider. Olayı çözmek için işin başına lokal bir polis dedektifi olan Park Doo-Man getirilir. Ancak uyguladığı tüm yöntemler onu cinayetten uzaklaştırır. Bunun üzerine görevin başına getirilen Seo, önceki dedektiften daha başarılı olmak için elinden geleni yapacaktır.

4. No Country for Old Men (İmdb: 8.2)

Llewelyn Moss, bir olay yerinde bulduğu çantayı alır ve başını hiç ummadığı bir belaya sokar. Artık peşinde bir kiralık katil vardır. Moss bir Vietnam gazisidir ve bir şekilde uyuşturucu olaylarının ortasında soruna dönüşen bir meseleye karışır. Peşindeki katil Anton Chigurh planı konusunda kararlıdır çünkü işini yarım bıramak niyetinde değildir. İşin için çok sayıda masum insanın ve suçluların da karışacağı soluk soluğa bir takip başlayacaktır. Film Coen kardeşler yapımıdır ve dört Oscar kazanmalarını sağlamıştır. Bir başyapıt olarak kabul görmektedir.

3. Psycho (İmdb: 8.6)

Türünün en önemli örneği olan Sapık, yönetmen Alfred Hitchcock’un başyapıtı olarak kabul edilir. Marion Crane’e patronuyla iş yapan zengin bir adam para emanet eder ve ardından Marion yola koyulur. Polisler Marion’un şüpheli davranışları üzerine peşine takılır. Ancak Marion’un peşine takılan sadece polisler değil, aynı zamanda tanıdıkları da Marion’un peşindedir. Sevgilisi ile buluşmayı planlayan Marion geceyi bir otelde geçirmeye karar verir. Otelden içeri girer girmez garip şeyler olduğunun farkın varan Marion uyumadan önce otel sahibi Norman Bates ile biraz sohbet eder. Norman ın kişiliğinde sorunlar olduğunu, annesine ve kuşlara karşı bir takıntısı olduğunu öğrenen Marion, odasına gidip duş almaya karar verir.

2. The Silence of the Lambs (İmdb: 8.6)

Akademiden mezun olmuş genç FBI ajanı Clarice Starling, FBI ajanı kurbanlarının derilerini yüzen sapık bir katilin elinden bir kadını kurtarmaya çalışır. Clarice, katila ulaşmak için başka bir psikopat olan ünlü doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşır. Lecter’dan bilgi alması için önce onun güvenini kazanması gerekmektedir. 1992 yılında 7 dalda Oscar’a aday olan film, yönetmeni ve başrol oyuncularına altın heykelciği getirirken en iyi film ve en iyi senaryo uyarlaması dalında da ödüle hak kazanmıştı.

1. Se7en (İmdb: 8.7)

Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hıristiyanlık inançlarına göre Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü,Kıskançlık, Oburluk,Yıkıcılık ve Tembellik'tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. Film, Amerika'da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti. Yönetmen David Fincher imzalı film,sürükleyici konusu ve oyuncuların performanslarıyla tüm dünyada gişede büyük başarı yakalamıştı. Başrollerde Brad Pitt, Morgan Freeman, Gywneth Paltrow var. En iyi kurgu dalında 1996’da ödüle aday olan film bu ödülü alamamıştı. Özellikle sürpriz ve çarpıcı finali ile şimdiden sinema tarihinde bir klasik olarak yerini aldı.

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı