Sosyal medyaya bir gönderi oluştururken yazacağınız açıklamayla saatlerinizi harcıyorsanız veya başarmak istediğiniz çok şey var ve bir türlü harekete geçemiyorsanız. Buna halk dilinde ‘’aşırı düşünme’’ sendromu deniliyor. İnsanlar olarak hayatımızdaki bir sonraki adımları planlamak doğamızda var. Fakat ipin ucu kaçırıldığında düşünce yorgunluğundan hareket tembelliğine uzanan o kısır döngüye hapsolmuş oluyorsunuz.
Başımıza gelecek her ihtimali düşünmeye kafa yorsaydık ne olurdu? Bu düşünceler dallanıp budaklanır ve her ihtimale karşı bizi hazır tutmaya çalışırlardı. Peki ya sonra? İşte döngünün en can alıcı noktası ise burası: Donma. Tıpkı gelecekte herhangi değişiklik yaratmamak için hareket etmeme durumu. Böylece kendi düşündüğü şeyleri yavaş yavaş çevresinde görmeye başlaması, üzerine kafa yorduğu şeylerin başkaları tarafından gerçekleştirildiğine şahit olmak kişiyi daha da aşağıya çekecektir.
Fazla düşünme=>Düşünce yorgunluğu=>hareket tembelliği=>Kötü hissetmek(başa dönüş)
En büyük etki: Deneme sayısındaki azalma
Aşırı düşünme sendromuna yakalanan insanların çoğu kendi düşünce sistemlerinde bir sonraki adımı planlayarak yaşamaktadırlar. Bu durum ise girişim sayısını azaltır. Karar vermeyi gerektiren her konudan genellikle uzak dururlar.
Kaygı aşırı düşünceyi destekler. Yani hata yapmaktan korkan biri geleceği daha fazla planlama arzusu içerisindedir. Fazla plan hareketi kısıtlar bu yüzden ilk yapılması gereken şey küçük denemelerdir.
-Küçük adımları küçümsüyorsanız, daha iyisini yapmam gerekir bu benim için çocuk oyuncağı diyorsanız ve hiç hareket edememişseniz. Aşırı düşünme döngüsüne hapsolmuş olabilirsiniz.
-Ufak girişimlerle beyin çabayı hissedecektir.
-Öğrenilmiş çaresizlik yani ‘çabalasam da olmayacak’ çünkü geçmişte denedim düşüncesinin kilidinden kurtulun.
-Hedefleri uzun vadeli büyük hedeflerden kısa vadeli ve sık olarak ayarlayın.
-Hedef belirleyemiyorsanız, hareket etmeye başlayın hedef size gözükecektir.
-Unutmayın aşırı düşüncenizin hayatınıza etkisi potansiyelinizin altında kalmanıza sebep olan hareketsizliğinizdir.
Yazının özeti: Akıllı düşünene kadar, deli evlenmiş çocuğu olmuş!
Türkiyede Psikoloji kar mamacı güden şirketlerin nasıl daha fazla ürün satarız kaygısıyla incelenir başka şekilde değer görmez hastayım derseniz elinize iki sakinleştiri tutuşturulup gönderilirsiniz. Başıktaki gibi konular çok ütopik geliyor bana daha basit şeylerden bahsedin :)