İlmek ilmek dokuduğu şarkılarıyla çağdaş ozan Serdar Ortaç bize hayatı öğretiyor...
İlmek ilmek dokuduğu şarkılarıyla çağdaş ozan Serdar Ortaç bize hayatı öğretiyor...
Aşkın ne kadar büyük, insanı ne kadar çaresiz kılan, dilini dolaştıran bir şey olduğunu anlatmak için bundan güzel bir yol seçilebilir mi? Aşk bu diyor, kızıl ötesi yani insanın iliklerine kadar işler, yaralı müzesi, yani geçip gittikten sonra, arkasında bıraktığı yaralılardan müze kurulur, hareket edemem, yani aşık insanın dizlerinin bağı çözülür diyor. Burada üstat aşkın insanı ne hale getirdiğini aşkın evrimsel gelişimi üzerinden kurguladığı simgelerle anlatıyor bize. Aynı şarkıda geçen 'omuz ovalamak' lafı var ki Türkçeye kazandırılmış yeni bir deyimdir ayrıca.
Bir hissiyat bu kadar mı sade ve basit anlatılabilir? Senden ayrılıyorum demenin en talı ve acısız hali. Bunu söyleyerek ayrıldığınız insan bırakın üzülmeyi hayatında yeni bir pencere açar. İltifat mı ayrılık itirafı mı belli değil. Büyük usta burada elveda demenin başka bir yolunu bulmuş.
Üstat yine felsefi yaklaşımıyla bizi afallatmayı başarıyor. Dış güzelliği ile bir yerlere gelmeye çalışan, estetik meraklısı insanlara lafı usturuplu şekilde sokuyor. Aynada güvendiğin ne diyerek dış güzellik üzerinden bir hayat kuranları kıyasıya eleştiriyor. melek misin, gümüş söğüt dalı mı? tespitini anlayabilmek için beynimizin tüm gri hücrelerini seferber etmemiz gerekiyor. Altın suya düşse değerini yitirir mi diyerek size küçük bir ipucu vermek istiyorum sadece. Off usta of!
Doğu ile batı sentezi nasıl yapılır bir örnek ile açıklayın deseler, üstadın bu şarkısından daha güzelini bulmak mümkün değil. Fransızca 'seni seviyorum' diye haykırırken ardından 'Ferhat ile Şirin' aşkına gönderme yapabilen, sonraki satırda önünde diz çökmekten bahsedip evlilik kurumuna değinen kaç bestekar tanıyorsunuz? Aşk var, kültür var, hikaye, dil, evlilik var daha bir şarkıdan ne isteyebiliriz ki? Serdar ortaç bu şarkısında kültürler arası diyaloğu, evliliğin önemini, ama aşk yoksa evlilik olamayacağını basit ama derin bir şekilde irdelemiş. Anlayana!
Yaşadığın acıları büyütme, her şey senin başına geliyormuş gibi davranma. Senden çok daha beterleri var ama gün gelir devran döner ve aşkı bulur, bulunduğun dehlizden çıkar yeni yarınlara yelken açarsın. Yani üzülme, dünyada 'AŞK' var diyor büyük usta.
Serdar Ortaç bize hayatı öğretmeye devam ediyor bu şarkısında. İlişkilerinde sıkıntılar yaşayan, hayatın gerçekleri ile yüzleşmemiş dinleyenlerine ince ince veriyor mesajlarını. Aşkın içinde yer alan ihanetlerden, iki yüzlü insanlardan, aşkın ne olduğunu bilmeyen insanların çokluğundan dem vuruyor. Sizi bunlara karşı uyarıyor. Dansöz şarkısını bütünü dinlendiğinde görülüyor ki Serdar Ortaç gençlere resmen ilişki dersi veriyor, hassas dinleyicilerini zalimlere karşı uyarıyor, ilmek ilmek dokuyor şarkıyı. Hayat kurtarıyor büyük usta.
Bakunin, Foucault, Heidegger, Žižek, Sartre, vb. okumayan insanlar çok rahat bu sözler için 'bu ne ya' diyebilir. Bu derinliğe inmek ayrı bir sorun, indikten sonra vurgun yemeden çıkabilmek ayrı bir sorun. Üstat burada resmen aşkı atomlarına ayırıp her birini bize tek tek göstermiş, birbirinden bağımsız gibi görünen her bir cümlenin altında en az 40 satır alt metin var ve Serdar Ortaç bunu bizim doldurmamızı istemiş. Nasıl ki bazı filmlerin sonu açık bırakılır, yönetmen izleyicinin kendi sonunu yazmasını ister, işte büyük usta burada bize giriş cümlesini vermiş, altını siz doldurun demiş bize.
Bir insan aynı şarkı içerisinde hem toplumsal sorunlara, hem ayrılık acısına, hem uzak mesafe ilişkilerine, hem ilişkilerdeki sıkıntılara hem de erkeklerin ilişkide yaptığı yanlışlara nasıl değinebilir? Mahzun Kırmızıgül'ün sinemada yapmaya çalıştığı 2 saat içinde asgari 25 toplumsal mesaj akımını şarkı sektöründe Serdar Ortaç yıllar öncesinde başlatmıştı. Türkiye'nin gelişim sürecinden başlattığı şarkıyı cinsel devrim noktasına kadar taşımak, kusura bakmayın ama her babayiğidin harcı değil. Alkış efekti yok mu bu sitede?
Bir kitapta okumuş olsanız altını, üstünü çizmeniz, fosforlu kalemle boyamanız gereken, kaligrafi ustasına yazdırıp çerçeveletip duvarınıza asmanız gereken bir söz. Serdar Ortaç yine yapmış yapacağını, insanın kendisine yetmesi gerektiğini, eğitimin ailede başladığını, kader diye bir şey olduğunu bize sindire sindire anlatmış. Arabesk gibi sizi karamsar yapmıyor, size hanlar hamamlar vadetmiyor. Hayatta her şey var, ama sen de varsın ve zorluklar aşılacaksa sen aşacaksın diyor dev yürekli insan.
Büyük üstadın toplumsal yaralara parmak bastığı, sosyal sorumluluk projesi gibi bir başka şarkı. Hele şarkıda geçen 'sebebini senle gece gezenlere aç bir sor' kısmı var ki... Susuyorum ben.
Büyük üstat Orhan Veli'nin;
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
dizelerinde anlatmaya çalıştığı başka diyarları anlatmaya gayret eden bir şarkı sözü. Orhan Veli'nin açıklarını kapatmaya çalışan, anlatmaya çalıştığı dünyayı biraz daha somutlaştırmaya çalışan Serdar Ortaç bize 'dilde sadeliği' göstermeye çalışıyor. 'tak ortasına yarım ay'ı' cümlesi bile tek başına insanı başka yerlere alıp götürmüyor mu?
Serdar Ortaç'ın bizim bildiklerimizin, algıladıklarımızın çok ötesine geçtiği bir başka şarkısıyla karşı karşıyayız. Töre cinayetlerinin, namus kıyımlarının, kadına şiddetin alıp yürüdüğü bir devirde, bir ülkede cesurca bunların üzerine gidebilme erdemini gösterdiği bir şarkı bu. Bizi yaptıklarımızı düşünmeye, kimsenin kimseyi sahiplenmeye hakkı olmadığı gerçeğine parmağını damga gibi, mühür gibi basmış yüce gönüllü insan.
Gerçekten her şarkı sözüyle beynimizin kıvrımlarını kendini aşmaya zorluyor Serdar Ortaç. Müziği ile birleştiğinde insanı kendinin ötesine geçmeye zorlayan, üzerine sayfalarca yazılar yazılabilecek sözler çıkıyor üstadın aklından. Gerek söyleme tarzı, gerek dağınık anlatım biçimi ile bu listede yer almayı hak eden söz grubudur bu.
Bu adam toplum için organik kısırlaştırıcı , millet buna bakıp , korkup çocuk yapmıyor.
adam tam bir filozof :D:D:D
"hadi çal giderken kapımı." bu nasıl atlanmış?! :))