Tam bir doğa adamı.İnanılmaz yetenekli, inanılmaz çalışkan ve inanılmaz samimi.Kamp kurmaya, ateş yakmaya bayılıyor; ağaçları, hayvanları, insanları doğada olan her şeyi seviyor demek yanlış olmaz aslında.Neyse lafı fazla uzatmadan bu doğa adamı abimizin doğada neler yaptığını, ne şartlar altında yaşadığını sizlere göstermeye çalışacağım.Umarım beğenirsiniz.
Çoğumuz doğaya çıktığımızda bir yılan görsek çığlıklar atarız.Ama Serdar Abi'nin durumu bizden çok farklı.Cesur bir kere.Serdar Abi doğada aç kalmaz.
Atları bir binek hayvanı olarak değil de bir arkadaş, Atalarımıza yoldaşlık eden bir yaren, yüzyıllardır Türk tarihini sırtında taşıyan bir sadık hayvan olarak görüyor.
Hayko Cepkin ile Olduğu Gibi
Teknolojiyi kullanarak çakmak veya kibrit kullanmıyor.Bazen çakmak taşıyla bazen de magnezyum kullanarak kıvılcımlar çıkarıp ateş yakıyor.Ve o yaktığı ateşin üstünde çay demlemesi, çörek pişirmesi(evet pişiriyor), balık pişirmesi vs vs.
Adamı dağ bisikleti almaya teşvik ediyor resmen.
Böyle bir ev yapması benim çok hoşuma gitmişti.Yaklaşık 6-7 ay gibi bir sürede yaptı.Çok büyük bir titizlikle yaptı.Hayran kaldım.Bu programını izlemenizi tavsiye ediyorum.
Bu resimde Serdar Kılıç, sahnede Osmanlı ordusundaki sipahilerin ok atma tekniğini gösteriyor.
Resim açıklamış zaten.
Sarıkamış'ta Türk Ordusu'nun ne şartlarda savaşmaya çalıştığını anlatıyor.
Diyor ki ; Bir insan sadece bıçak ile bile doğada çoğu işini halledebilir.
Kendisi bıçağı çok iyi kullanıyor, nasıl doğru kullanılmasını, doğru kavranılmasını gerektiğini de anlatıyor.
Selçuklu Türklerinin at üstünde nasıl ok-yay kullandığını anlatıyor.
Paraşüt ipinden yapılma bir bileklik.Çok hoş bir tasarıma sahip.Doğada ip lazım olduğu zaman bilekliği söküyor işini görüyor.Sonra tekrar yeni bir bileklik yapıyor.
Güzel paylaşım, bu tarz insanların dünya da daha da çoğalması gerek, özellikle insanlık namına kayıplar yaşadığımız şu günlerde,
insanlığın asıl gerekliliğini yerine getiren kişilerden biri.