Fakat yeni aldığınız futbolcular, gönderdiğiniz isimleri aratır hâle geldi:
Masuaku’yu yollayıp yerine Jurasek’i aldınız. Yetersiz olduğu daha hazırlık maçlarında ortaya çıktı. Bunun üzerine bir de Rıdvan’ı geri getirdiniz. Ne var ki her ikisinin toplamı bir Masuaku etmiyor.
Gedson Fernandes’i gönderdiniz; yerine Ndidi ile Orkun’u aldınız. Şu ana kadar ikisinin toplam performansı bir Gedson kadar olamadı. Orkun makul bir maliyetle alınmış olsaydı, performansı bu kadar göze batmayabilirdi.
İmmobile’yi yollayıp Abraham’ı aldınız. Abraham, İmmobile’nin ancak malzemecisi olabilir. Adamın tek bir hava topuna çıktığını görmedik. Çünkü dizlerinde kronik sakatlık var ve bir hava topuna çıkıp yere indiğinde dizlerine binecek yük onu yeniden sakatlayabilir. Abraham da bunu bildiğinden zıplamıyor. Peki tek kusuru bu mu?
Elbette değil. Adamın top kontrolü yok; ileride topu saklayıp hücuma çıkan arkadaşlarına zaman kazandıramıyor. Çevre kontrolü sıfır. Bu adama verilen paralara gerçekten yazık oldu.
El Bilal Touré genç ve istekli. Ancak mevcut deneyimi ve performansı itibarıyla Beşiktaş’ın ancak ikinci ya da üçüncü santrforu olabilecek seviyede.
Svensson’u beğenmediniz ama yerine aldığınız Gökhan Sazdağı ondan daha iyi bir performans göstermiyor. Taylan Bulut ise takıma dahi giremiyor.
Sağ kanatta Rashica’nın performansından memnun olmadınız; yerine üç ayrı sağ kanat oyuncusu aldınız (Jota Silva, Černý ve Cengiz). Bu da ayrı bir plansızlık göstergesi.
Rafa Silva gibi bir oyuncuyu ise takımda tutamadınız. Her takımda bazı futbolcularla krizler yaşanır; ancak bu krizler sükûnetle, dışarı fazla yansımadan çözülür. Galatasaray, Barış Alper krizini kulüp içinde nasıl yönettiyse, siz de aynı olgunluğu gösterebilirdiniz.
Rafa Silva şu an bu ligin en değerli oyuncularından biri; 65 maçta 39 gol katkısı vermiş bir isim.
Ama siz bu krizi yönetmek yerine basın toplantısı düzenleyip Rafa’yı harcamaya kalktınız.Üstelik o basın toplantısında, yaptığınız transferlerin %90’ının başarılı olduğunu söylediniz.