Olay Ramazan Bayramı'nın ilk günü Keçiören ilçesinde meydana geldi. Lise öğrencisi Y.Ç., kuruması için 1'inci kattaki evin balkonuna astığı taytı bulamayınca binanın güvenlik kamerası görüntülerini inceledi.
Görüntülerde tanımadığı birinin 2 sandalyeyi üst üste koyup üzerine çıkarak taytı eline alıp kokladıktan sonra uzaklaştığını gören Y.Ç., durumu ailesine bildirdi. Aile de polise şikayette bulundu. Polisin çalışmasıyla şüpheli N.T. yakalanıp gözaltına alındı.
Aile, avukat aracılığıyla 'cinsel taciz' suçundan suç duyurusunda bulundu.
Evli olan N.T., savcılıktaki ifadesinde kullanılmış kadın çamaşırlarına karşı zaafı olduğunu belirterek, 'Bugüne kadar 60 tane kadın çamaşırı çaldım. Balkonlarda asılı olan tayt, iç çamaşırlarını çalışıyorum. Bu, benim zaafım. Bunun bir hastalık olduğunu düşünüyorum. Y.Ç.'nin 3 kez balkondan taytını aldım. Ondan başka hiç kimse şikayetçi olmadı' dedi.
N.T., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ailenin avukatı Mücahit İsmail Ağalday, 'Her ne kadar cinsel taciz suçu Ceza Muhakemesi Kanunu 100'üncü maddede belirtilen katalog suçlardan olmasa da suçunu ikrar eden şüphelinin yapılan yargılama neticesinde cinsel taciz suçu haricinde hırsızlık suçundan da cezalandırılma ihtimali bulunmaktadır. Şüphelinin üzerine atılı suçlar sadece müvekkilime karşı işlenmemiştir. Kaldı ki; bu zamana kadar şüpheliye ait ikametlerde arama yapılarak, bahsedilen çamaşırların bulunması da gerekirdi. Bu kadın çamaşırların kime ait olduklarının ayrı ayrı tespit edilmesi ve yargılamaya yön verilmesi gerekirken, şüpheliye adli kontrol kararı verilmesi tamamen hukuka aykırılık teşkil edecek bir karardır. Nitekim tutuklama tedbiri için kanuni şartlar da oluşmuştur. Verilen karara karşı itiraz yolu açık olup, adli kontrole ilişkin karara itiraz ederek, şüpheli hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı talebimizi yineleyeceğiz' dedi
Bunu da Suriyelilerle beraber gönderin!!!
Çok fazla çamaşır çalmasından dolayi akrobasi yeteneğinin geliştiğini tabure üzerine sandalye koymasından anlayabiliyoruz. Ayrıca durumu o kadar ritüel hale getirmiş ki kutsal bayrağı teslim eden haçlı şövalyesi gibi seremoni yapmış.
Kanunu uygulamayan hakimin adı nedir? Kimin torpiliyle atanmış? Hangi fakülteden mezun? Ayda binlerce lira alan bu kişilerin adını yine mi öğrenemeyeceğiz? Keşke suçlular yerine bunların haberi yapılsa. Ortada suç işleyen kalmaz.