Televizyonda yayınlanan bütün diziler birbirinin aynısı olmasa da, hepsi bir şekilde geçmişte izlediğimiz başka bir diziden esintiler taşıyor. İzlerken bunu hepimiz fark ederiz. Muhtemelen bunun sebebi de belli senaryo temalarının çok reyting getirmesi. Öyleyse hadi kendi dizimizi kendimiz yazalım!
Günlük yaşantımızda her ne kadar bu tip ilişkilere karşı da olsak, dizilerde izleyince nedense çoğumuz bu ilişkileri destekliyoruz. Senaristler o yasak aşkı öyle bir allandırıp pullandırıyor ki, sanki en doğru şey oymuş gibi hissediyoruz.
Yapmamız gereken şey basit: evliliğinde mutsuz olan bir karakter ve o karaktere deliler gibi aşık olan bir karakter. Aralarındaki aşkı ekrana, öyle tutkulu öyle coşkulu yansıtacaksınız ki, taraflardan birinin evli olması kimsenin gözüne batmayacak.
Halkımızın hislerine en çok dokunan, onları en derinden yaralayan temalardan biri de bu. Bu tema için evlatlarından yana yüzü hiç gülmeyen bir anneye ya da babaya ihtiyacımız var. Evlatlara istediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz. Kumar borcu yüzünden eve haciz gelmesine sebep olan bir evlat, ailesinin onaylamadığı kişiyle evlenip hayatını karartan evlat, uyuşturucu bataklığına saplanan evlat vs. Evlatlarının yaptığı bu hatalar yüzünden kendini parçalayan anne ve babanın çektiği acıyı tüm sezona yayabilirsiniz.
Ya da zengin oğlan fakir kız teması. İkisi de tutar. Başrollerden birini holding patronunun çocuğu yap, diğerini de emekçi çocuğu yap, apartman görevlisi olur, memur, işçi çocuğu olur. Sonra bu ikisini birbirine aşık et. Eğer bir de zengin olanın cadaloz bir annesi varsa, gelsin reyting merdiveninin en üst basamağı!
Halkımız acı izlemeyi gözyaşı görmeyi seviyor. Yetimhanede büyümüş, hayatın her zorluğuna karşı birlikte göğüs germiş yakın arkadaş grubu da reyting riski olmayan garanti temalardan birisi.
Öncelikle hayırsız bir kocaya ihtiyacımız var ki o olmazsa annelerimiz tek başına çabalayamaz. Hayırsız kocayı dizinin başında bir kere gösterseniz yeter. Dizi tamamen anne ve çocukları etrafında dönecek. Gün gelecek çalışıp evine ekmek getirecek, gün gelecek çamaşır yıkayacak, gün gelecek evde bozulan aletleri tamir edecek. Evlatlarına hem ana hem baba olacak!
Biz severiz böyle samimi, geldiği yeri unutmayan delikanlıları. Hatta ailemizin büyükleri bunları ekranda görünce 'bizim çocuk' der, o kadar sahiplenirler karakteri. Bu karaktere bol bol 'bu bizi bozar gardaş, bunlar bize ters' şeklinde replikler yazın. Şatafatlı ortamları sevmesin, dost meclisinde içilen çayı, sosyeteyle içilen kokteyle tercih etsin, yeri geldiğinde kuru fasulyenin yanına bir baş soğan kırsın. Tamamdır, her şey hazır.
Bu temada çok önemli birkaç kural var. İlk kural, karakterlerin hepsi gerçek hayatta 30 yaşında olmalı. Çünkü ülkede hiç genç oyuncu kalmadı, mutlaka 30 yaşında insanlara lise öğrencisi karakteri vermelisiniz.
İkinci kural, kolej çocuklarıyla halk çocuklarını karşı karşıya getirmek. Devlet okulunda okuyan çocuklar mutlaka çok delikanlı, sözünde duran, haksızlığa dayanamayan tipler olmalı. Kolej çocukları da şımarık, yalancı, arkadaşlığa dostluğa önem vermeyen ve 15 yaşında bile olsa okula arabayla gelen tipler olmalı.
Üçüncü ve en önemli kural da, kafa dengi öğretmen karakteri. Çocukların her derdini dinleyen, başları belaya girdiğinde gidip onları kurtaran, gerekirse onlar için yalan söyleyecek bir öğretmen. İşte, liseli dizimiz hazır!
Tarihimizle ilgili konuşmayı çok severiz fakat nedense tarihimizi kitaplardan değil de dizilerden öğrenmek daha çok hoşumuza gidiyor. Bu sebeple de bu temada her zaman reyting var. Gerekenler, aşırı yakışıklı ve heybetli bir padişah, Türkçe konuşamayan ama her şeyi anlayan cevval bir cariye ve hükümet gibi bir padişah anası.
Kostümler bu temanın en önemli kriteri. Öyle sponsor markalardan gelen kıyafetleri giydiremezsiniz karakterlere, baştan söyleyelim. İşte dönem diziniz hazır!
Mafya dediğimiz şey, suç işleyen, hayatı silahlarla kanlar arasında geçen bir oluşum ama tabi ki dizide bu şekilde göstermeyeceğiz. Tamam adamlar silah ticareti yapıyor olabilir ama bak aşık da oluyorlar. Yani adam öldürüyor olabilirler ama bak bazen garibana da yardım ediyorlar mesajını sık sık vermeliyiz.
İhtiyacımız olan karakterler, insanların diziyi izlerken, 'mafya ama iyi çocuk' diyeceği yakışıklı, mert, cesur, genç bir mafya lideri, o mafya liderinin güzel kalbini, iyi huylarını bize gösterecek, 'ulan mafyalar da sever be!' dedirtecek bir genç kız ve yüzlerce 'vur de vuralım abi, öl de ölelim abi' diyen sakallı adam. İşte bu kadar, ver yayına!
Yine reyting riski olmayan, garanti bir tema. Gereken şeyler bir acil servis ve birbirinden güzel birbirinden yakışıklı doktorlar. Hepsi birbirinin eski sevgilisi ve yeni sevgilisi olmalı. 22 saat nöbet bile tutsalar, hepsi çok iyi görünmeli, saçları makyajları asla bozulmamalı. İşlediğiniz konunun çok önemi yok. Doktorların gerçek sorunları hariç her türlü konuyu uzun uzun işleyebilirsiniz.
Bayıla bayıla izlediğimiz bir tema daha. Gerekenler; modern gibi duran ama aslında özünden hiçbir şey kaybetmemiş genç ve yakışıklı bir ağa, o ağaya gönlünü kaptıracak olan tercihen İstanbullu, özgür ruhlu bir genç kız ve töresine gönülden bağlı olan dominant bir oğlan anası karakteri.
Ağanın ailesi, aşırı zengin olmasına rağmen mutlaka hep birlikte aynı evde yaşamalı. Başka bir eve taşınmak isteyenler ayıplanmalı, ailenin yüz karası ilan edilmeli. Başroldeki kızımız her bölüm en az bir kere 'allahımmm sen benim aşık olduğum adam değilsin! Ne yaptın ona ha ne yaptın?' diye ağlamalı. Dizinin çekildiği yörenin şivesiyle ilgili hiçbir fikri olmayan birkaç karakter, ısrarla şiveli konuşmalı. İşte nur topu gibi bir aşiret dizimiz oldu!
Osmanlı döneminde, bir aşiret içindeki yasak aşk! Yasak aşkı örtbas etmeye çalışan cefakar büyükler. Aşiret ile kanlı bıçaklı olan bir Osmanlı mafyası ve yetimhanede büyümüş kahraman mafya babası.. Ay tutar bu :)
#4 te iki diziyi aunı konu gibi düşünmeniz beni bayağı bi üzdü.. Suskunlar bir devirdir Türk dizi sektöründe.
Gidem de senaryo yazam