'Sevgili Babacığım,
Bugün, sabahın erken saatlerinde sevgili anneciğimin ve kardeşlerimin gözü önünde seni evimizden alıkoyarak tutsak etmelerinin 77. gününündeyiz. Ayrı geçirmek zorunda kaldığımız doğum günün vesilesiyle, sana duygularımı ifade eden bir mektubu hediyen olarak iletmek istiyorum.
Bu satırları yazarken sana duyduğum özlem, belirsizliklerin içinde hapsolmuş bir duygudan ibaret.
Özlem dolu duygularımın ardında ise, kalbimin en derinlerine kadar işlemiş ve hiç şüphe etmeden emin olduğum bir duygum daha var:
Seninle gurur duyuyorum!
Yıllar evvel bu yola, güzel ülkemize hizmet etmek için coşku ve inançla çıkışını hatırlıyorum. Aileni mahcup etmemek üzerine yemin etmiştin ve yüzümüz hiç kızarmadı. Ne var ki, bu yolda yürürken seni haksız ve hukuksuz yere bizden kopardılar. Kardeşlerim, özellikle de en kıymetlimiz kız kardeşim, en önemli zamanlarında sensiz kaldı.
Ben de sadece bir babadan değil; hayata sıkı sıkıya tutunduğum ve taş üstüne taş koyduğum bu dönemimde, en kıymetli akıl hocamdan, hatta dostumdan uzak kaldım. İşimi her zaman en iyi şekilde yapmam gerektiğiyle ilgili öğütlerin hep kulağımda. Ne de olsa en büyük talihim, senin gibi bir rehberin izinde yürüyebilmek...
Ben, bu hayatta iyiliği, doğruluğu ve dürüstlüğü kendi temel ilkeleri haline getirmiş bir babanın evladıyım.
Üzerimde hangi sorumluluk olursa olsun, önümde hangi iş olursa olsun, düsturumun vicdan ve ahlak olmasını bana şart koşmuş bir babanın evladıyım.
Yaş gününde seninle olamamak, bütün duygu ve düşüncelerimi sana olduğu gibi aktaramamak beni derinden üzse de bana en büyük gücü yine sen veriyorsun; sebepsiz ve haksız yere seni hapsettikleri demir parmaklıkların ardında bir an bile mücadelenden vazgeçmedin, vazgeçmiyorsun.
Gençlerin geleceğini kendi mesuliyetin olarak görüyorsun.
Aynı endişeyle yaşamış ve hâlâ yaşayan memleketimin sayısız insanı, tarih boyu bu amaç uğrunda çok acı bedeller ödedi.
Köklü tarihimizden hiç mi ders çıkarmadık?
Biz kocaman, büyük ve güçlü bir ülkeyiz. Etrafımızda bu kadar olay süregelirken, tüm dünyaya demokrasinin, toplumsal barışın ve huzur dolu bir yaşamın dersini verebilecek iken, bu hukuksuzluk neden?
Ben inanıyorum ki, tez zamanda tüm bu olumsuzlukları geride bırakacağız ve yeniden herkesin sokaklarda gülümseyerek, güven içinde dolaştığı, huzurlu günlere kavuşacağız.
Sen annemi, kardeşlerimi, bizi merak etme. Biz hakkın yerini bulmasını sabırla ve erdemle beklerken, yolda görünce bize sarılanlar, sevgiyle selamlayanlar, içi buruk halde geçmiş olsun dileyenler var.
Milletimiz sağ olsun; bize sahip çıkıyorlar, bizi yalnız bırakmıyorlar.
Yarattığın bu inanç ve samimiyet bizi her geçen gün daha da güçlendiriyor, gururlandırıyor.
Benim aslan babam;
Seninle baba-oğul karşılıklı oturup saatlerce hasbihal etmeyi, beraber hayal kurmayı özledim.
Sırt sırta, omuz omuza gideceğimiz daha çok yolumuz var.
Benim liderim ve kahramanımısın baba.
Her güne, evladın olmanın gururuyla uyanıyoruz kardeşlerimle...
Gözün hiç arkada kalmasın.
Güzel yaşların, beraber nice güzel zamanlarımız olsun. Ailecek ve ülkece...
Yolun sonundaki aydınlık, gözlerimi kamaştırdı bile!
Kendine iyi bak;
Evladın,
Mehmet Selim İmamoğlu'
Başkanım direnise devam, musmutlu yılların olsun. Bugünlerde geçecek devran dönecek
İmamoğlu sonuna kadar gönlümüzdedir, Cumhurbaşkanımızdır, ne yaparlarsa yapsınlar, sonuna kadar İMAMOĞLU😍😍😍😍😍
6 küsür senedir hergün bizim paramızı çalmakla meşgul olmuş birine zerre kadar acımam.. Umarım o parmaklıklardan çıkışın olmaz.