Selda Terek Yazio: Siyasete Şefkat Lazım!

Platon (Eflatun) M.Ö. 427 ila M.Ö. 347 yılları arasında yaşamış olan önemli bir Antik Yunan filozofudur. Devlet, Sokrates'in sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşündüğü devlet modelini anlatan Platon'un bir eseridir. Günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir. Aynı zamanda mutluluk felsefesi üzerine yazılmış bir metindir. 

Günümüzde “Devlet” kavramı halkın o kadar üstünde ki yüzyıllar önce devletin halkın hizmetinde bir kurum olması gerektiğini söyleyen Platon’dan beri hiç yol alamadığımızı görmek epeyce üzücü.  

Bir zamanlar Siyasetçiler birbirlerine “sayın” diye hitap ediyorlardı ya şimdi? 

https://www.youtube.com/watch?v=rVZvbYdmpAs 

“Siyasete gireyim mi?” diye sorsa kızım, “Aman ha evlerden uzak!” diyeceğim neredeyse. 

“Ülken için bir şeyler yapacaksan çalış ve işini iyi yap. Çaycıysan, en iyi çayı sen yap, kuaförsen en iyi saçı sen kes, öğretmensen çocuklara her şeyi öğretemezsin ama onlara en iyi şeyi, ‘öğrenmeyi’ ve ‘araştırmayı’ öğretebilirsin... Ama siyasetten uzak dur.” Bunu söyler ve utanırım. Çünkü öğüten bir çark. Hatalıyım biliyorum. “Gir ve ilkeli ol” demem gerekirken kıyamıyorum evladıma çünkü ortam çok şefkatsiz.

Siyasetçiysen ve iyi yapman gerekenler listende neredeyse şunlar yazıyor:

Suçla, çok konuş ama bir şey söyleme, hep yoğun ol ama hiçbir şey yapma, herkesin elini sık ama gözünün içine bakma, vatandaşı dinleme, etliye sütlüye karışma, hep yandan çark et, seçmenini ve yandaşını küstürmemek için sahte bir sırıtma yerleştir suratına, o da bir şeye benzemesin ama diğer partilerle hep kötü geçin, herkese mavi boncuk dağıt, bağırarak kavga tonunda konuş, bol bol hamaset yap, fikir ve politika üretmek yerine dedikodu üret, kendi icraatına odaklanacağına git karşı partiyi yermek için uğraş, eleştir ama sakın takdir etme, bol bol “haysiyet”, “namus”, “şeref” sözlerini kullan ama ilk fırsatta herkesi sat, asla ilkeli ve tutarlı olma, hakkedeni veya liyakat sahibini değil yandaşını besle, önemli olan sandıktır de...  

Bugün Türkiye’deki siyasetin gözümdeki imajı maalesef bu. Kurunun yanında yaş da yandığı için, ilkeli siyasetçiler de maalesef bu pisliğe bulaşmak zorunda kalıyorlar. Ortaya konuşuyorum. Kişileri değil bu frekansı, bu rahatsız edici ekosistemi eleştiriyorum. Çünkü tahmin ediyorum ki bu sistemin içindekiler de mutlu değil. “Siyasete şefkat lazım!'

Boğaziçi Üniversitesi’nin durumuna bakın!

Protesto eden öğrencilerin polisten gördüğü muamele bugünün Türkiye’sine yakışmıyor. 

Konu şu: Üniversitelerine akademik kökenden gelen, tercihan içlerinden bir rektör istiyor Boğaziçili öğrenciler. Anlamak güç değil. Bu nedenle atanan rektöre karşı duruyorlar ve istemiyorlar. Günlerdir çeşitli şekillerde protestolar yapan öğrenciler artık şiddetle karşı karşıya. “Kayyumlar gidecek biz kalacağız” sloganları attıkları için Polis ablukası altına alınan bir grup öğrencinin okuldan çıkışına izin verilmedi. Okul 30 kadar öğrenci gözaltına aldı. Gözaltına alınan arkadaşları serbest bırakılana, basın açıklamalarına izin verilene ve tüm bu tutuklamalara, gözaltlarına ve kamuoyunda hedef göstermelere sebep olan kayyum Melih Bulu hesap verene kadar kayyumluğun (rektörlük binası) önünden ayrılmayacaklarını söyledi öğrenciler. 

Peki ne olacak? Olacağı söyleyeyim; öğrencilerin direnci kırılana kadar bu gövde gösterisi devam edecek, bazı öğrencilerin canı yanacak ve bu da ibreti alem için sergilenecek. Öğrenciler haksızlık olduğunu düşündükleri bir konuda protesto eylemi yaptıkları için cezalandırılacaklar. 

Tarihte örnekleri o kadar çok ki. Buna, yani vatandaşının mutsuzluğuna rağmen hükumetin diremesine ne isim verirseniz verin bu dünya düzeni değişmeli.

Ey Siyasete girmek isteyen cesur kanlar, 

Bugünü örnek almayın, saygı ve takdiri sermayeniz yapın. Kişilerle değil, fikirlerle uğraşın. Ve unutmayın hizmet için orada olmayı amaçlıyorsunuz, ego parlatmak için değil. Ne demiştik başta; çaycıysan en iyi çayı sen yapacaksın... 

Halkına şefkatli siyasetler dileğiyle...

Instagram

Facebook

Twitter

Wordpress

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman