Bu da bir başka dolunay miti. Blue Full Moon denilen bu olay aslında Ay’ın gerçekten mavi olacağı anlamına gelmiyor. Muhtemelen bu ismi bir astrolog verdi (Blood Moon adını verdiği gibi). Blue Moon nedir açıklayayım. Bir ayda bir adet dolunay olmasını beklersiniz. Üç ayda (bir sezon) 3 dolunay olması beklenir. Ancak bazen 3 ayda 4 dolunay olur. Böyle bir sezonda gerçekleşen üçüncü dolunaya Blue Full Moon denir. Eğer bir ayda iki dolunay olursa ikinci dolunay da Blue Moon olarak adlandırılır. Ve hayır! Bankadaki yatırımlarınız, hayatınızın aşkı veya işi Ay’ın (yani teknik olarak bir kaya parçasının!) ne zaman nerede olduğuyla veya hangi renkte göründüğüyle alakalı değildir. Kaderiniz göklerde yazılı değil. Size tavsiyem bu dünyaya odaklanın ve bir şeyleri başarmak için alın teri dökün. Gök cisimlerinden medet ummayın.
Dünya düzdür!
Belki de fanatiği en bol iddia budur. Bu da insanlık olarak geometri bilmediğimizin adeta bir kanıtıdır. Örneğin Dünya’nın düz olduğunu iddia eden insanlar küre nedir muhtemelen bilmemektedir. Eğer bilselerdi küresel bir Dünya’nın gözlemlerimize en uygun açıklama olduğunu da bilirlerdi. Nitekim Dünya tepsi gibi olursa gözlemlerle elde edilen bilgilerde ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Örneğin, eğer Dünya bir tepsi ve Güneş ve Ay onun üzerinde tur atıyor olsaydı, Ay’ın sadece bir yüzünü değil her tarafını görebilmeniz gerekirdi. Ancak Ay’ın arka yüzünü Dünya’dan bakınca göremiyoruz. Diğer yandan, eğer Dünya gerçekten düz olsaydı Güneş Dünya’yı sürekli aydınlatırdı. Düz Dünya modeline bakarsanız Güneş Dünya’nın etrafında tur atarken sadece belli bir yeri aydınlatabiliyor. Onların açıklamasına göre Güneş sadece 50 km çapında yerden birkaç bin km yukarıda. Bir an için bu akıllara zarar iddianın doğru olduğunu varsayalım. Öyle olsa bile Güneş’i yine de görürdük. Nitekim hiçbir zaman ufkun altına inmiyor öyle değil mi? Alkole para vermeden sarhoş olabilmek iyi bir yetenek olabilir aslında. Alkol fiyatını düşününce bu gayet ekonomik olurdu(!) Ancak bilimin yönettiği bir evrende yaşıyorsak biraz ‘ayık’ olup etrafımızı saran bilimi görmek bence daha iyi olur. Bu yazılanlara düz dünya çılgınları sinirlenebilir. Ama bu onların geometri ve ışığın kırınımı hakkında zerre bilgiye sahip olmadıkları gerçeğini değiştirmez. Eğer bilimsel delilleri varsa can kulağıyla dinleyebilirim.
Düz Dünya fanatiklerine göre düz Dünya’nın etrafı buzdan bir duvarla çevrili. Ancak o buzdan duvarı henüz gören olmadı. Düşünün! Dünya’nın en ekstrem yerlerine ulaşan belgesel yapımları var. Ancak henüz bu duvara rastlayan olmadı. ‘Bu belgeselciler ortak hareket edip bizi keriz yerine koyuyorlar!’ diyecek düz dünyacı olabilir. Ama bu gerçekten çok komik bir iddia. Düz Dünya düşkünlerine göre duvara yaklaşılması engelleniyor. ‘Yassak hemşerim!’ Allah aşkına!
Eğer Dünya düz dünyacıların zihni gibi, pürüzsüz derecede düz olsaydı ve Ay ile Güneş onun üzerinde tur atıyor olsaydı Güneş tutulması nasıl olabilirdi? Güneş tutulması (lütfen boş bir vakitte aşağıdaki videoyu izleyiniz) esnasında Ay Dünya ile Güneş arasına girer. Ancak düz Dünya geometrisinde bu mümkün değildir. Elbette Dünya’nın düz olduğunu düşünenlerin buna da bir açıklaması var: ‘Araya Ay değil başka bir cisim giriyor!’ Ancak gelin görün ki o cismi gören bir Ademoğlu henüz çıkmadı. Neden acaba?
Güneş ve Ay Tutulmalarının Geometrisi (video)
Düz Dünya müptelası birine okyanusta bizden uzaklaşan gemi örneğini
verdiğinizde ‘aslında iyi bakarsan görebilirsin!’ şeklinde yanıt verir. Oysa
olan şey bu değildir. Gemi sizden uzaklaşmaya devam eder ve bir süre sonra ufuk çizgisinin altına girdiği için artık onu göremezsin. Gönül gözünüzle bile göremezsiniz! Eğer Dünya gerçekten düz olsaydı Ankara’dan baktığınızda Büyük Okyanus’ta seyahat eden gemiyi görebilmeniz gerekirdi. Eğer bunu başaran olursa sadece servetimi değil tüm organlarımı bağışlayacağım (muhtemelen organlarım servetimden daha fazla para eder!).
Sadece gözlerinizi kullanarak yapabileceğiniz başka bir test ise gece gördüğünüz takımyıldızlardır. Kuzey ve güney yarı kürede yaşayan insanlar kendi yarı kürelerine özgü bazı takım yıldızlara sahiptir. Yani kuzey yarı küreden gördüğünüz bazı takım yıldızları güney yarı küreden göremezsiniz. Ya da güney yarı küreden gördüğünüz bazı takımyıldızları kuzey yarı küreden göremezsiniz. Bu durumu en iyi açıklayan şey Dünya’nın küresel bir şekle sahip olduğudur, çay tepsisi gibi düz değil!
Güzel abim, naif abim ne uğraştın ya düz dünyacıları çürütecek verileri sunmakla. Gülüp geçsene niye ciddiye alıp açıklama yapıyosun ki. Bu cehalet eğitilmez, bu insanlar öğretilmez bir kafa yapısına sahipler, yorma kendini, dalga geç, aşağıla, biz öyle yapıyoruz.
yildizlarin gezegenlerin kendi kaderine etki etmek icin konumlandigini, hareket ettigini dusunur, cunku insan beyni herseyden bir neden sonuc iliskisi cikarmak icin sartlanmistir, kisinin bilgi birikim seviyesi dustukce, neyin ne oldugunu ayiramadiginda herseyin kendi cevresinde dondugunu dusunerek en alakasiz seyler arasinda iliskiler, kahanetler cikarir. tum komplo teorilerinin ana kaynagida budur.