Selçuk Topal Yazio: Türkiye Uzay Ajansı Burslu Öğrenci Gönderiyor ve Birkaç Öneri

2018 yılının Aralık ayında resmi olarak kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA) için yurtdışına burslu öğrenci gönderiliyor. 1416 sayılı yasa kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı TUA’nın belirlediği alanlarda 30 öğrenciyi yurtdışına yüksek lisans ve doktora öğrenimi için gönderecek (duyuru için buraya tıklayabilirsiniz). Başvurular 21 Ekim - 1 Kasım tarihleri arasında MEB üzerinde gerçekleşecek. MEB YLSY bursunun güncel koşullarına MEB’in ilgili sayfasından buradan ulaşabilirsiniz.

TUA’nın belirlediği alanlar ise şöyle:

•    Hava ve Uzay Platformlarına Yönelik Teknolojiler Optik

•    Elektro Optik ve Fotonik, Uydu Yer Kontrol Sistemleri

•    Uzay Hukuku

•    Radyo Navigasyon Sistemleri 

•    Radyo Astronomi (Güneş Radyo Akısı, Ölçümleri ve Güneş Aktivitelerinin İklim Değişikliğine Etkileri) 

•    Uzay Çöpleri, Asteroit ve Meteorların Takibi ve Gözlemlenmesi, 

•    Füze Sistemleri ve Uzay Teknolojileri, 

•    Enerji ve İtki Teknolojileri

MEB YLSY bursiyerleri belli kriterlere göre seçilir. Bu kriterler adayın en son öğrenim düzeyindeki not ortalaması, ALES sınavı puanı ve sözlü mülakatı içeriyor. Sözlü mülakatın ağırlığı ise %40. Yani mülakatın nasıl ve kimler tarafından yapılacağı hayati önem taşıyor. TUA için gönderilecek bursluları seçecek kurul ile diğer MEB YLSY burslularını seçecek kurul sanırım farklı olacaktır, farklı olmalıdır. Yukarıdaki alanların neye dayanarak belirlendiğini, mesela neden radyo astronomi alanını geniş tutmak yerine sadece Güneş’e o dalga boyunda odaklanıldığını (nitekim Güneş sadece radyo dalgalarında incelenmiyor!) bilmiyorum. Ancak belirlenen alanlar bunlar. Eğer bu alanlara ilgi duyuyorsanız veya bu alanlarda (veya yakın alanlarda) öğrenim gördüyseniz bursa başvurmanızı tavsiye ederim.

Uzay programı açıklandıktan sonra birçok televizyon programında böyle bir burs programının olması gerektiğinden bahsettim. Ben de bir MEB YLSY burslusuydum. O nedenle MEB ile TUA arasındaki bu protokolü elbette destekliyorum. Ancak, deneyimlerimden yola çıkarak, bazı önemli tavsiyelerde bulunmam gerekiyor.

Öneriler

1) TUA için gönderilen bursluların çalışma alanlarını kapsayacak şekilde bir akademik kurul oluşturulmalı. Bu akademik kurul ülkemizde temel bilimler, mühendislik ve hukuk alanında ileri gelen öğretim üyeleri, bilim insanları ve mühendislerden oluşmalıdır. 

2) Yurtdışına gönderilen öğrencilerin akademik ilerleyişi belirlenecek akademik kurul tarafından yakinen takip edilmeli. 

3) Burs süresince (1 veya 2 yıl yüksek lisans ve 4 yıl doktora) öğrencinin başka enstitülere yapacağı araştırma ziyaretleri sayısına bakılmaksızın MEB tarafından desteklenmeli. 

4) Bursluların doktora öğrenimini tamamladıktan sonra doktora sonrası araştırma yapmaları 2+1 yıl süreyle desteklenmelidir (yurtdışında doktora sonrası araştırma –postdoc- iş teklif süreleri çoğunlukla bu şekildedir). O kişiler postdoc yaparken TUA’nın bir personeli olacakları için ileri araştırma projelerine dahil olma noktasında postdoc yapılan yurtdışı enstitü veya uzay ajansı ile TUA arasında doğal bir bağ kurulmuş olur.

5) Burs miktarları gidilen ülkenin ekonomik koşulları dikkate alındığında yeterli olmalıdır. Benim zamanımda burs miktarları yetersizdi ve bunu istatistiksel olarak gösteren bir raporu hazırlayıp kuruma iletmiştim. Sonra burslarda istenilen minimum artış sağlanmıştı. Umuyorum bugünün koşullarında burs miktarları yeterlidir.

6) Yurtdışında öğrenimini tamamlamış bursluların TUA’daki pozisyonları garanti altına alınmalı. Direkt olarak atamaları yapılmalı. Bu kişiler TUA bünyesinde hak ettikleri düzeyde bir pozisyona sahip olmalı. Yurtdışında yetişmiş personeli standart bir memur kadrosuna atayıp masa başı iş verir ve akademik araştırma yapmasına engel olursanız o kişinin uzay ajansına ve ülkemizin uzay programına yapacağı katkıyı kaybettiniz demektir.

7) TUA adına yurtdışına gönderilip öğrenimlerini başarı ile tamamlayanlar akademisyen olmak istiyorlarsa bu konuda önleri açılmalı ve ülkemizdeki üniversitelerin ilgili bölümlerine geçişleri kolaylıkla yapılabilmelidir. Bu hem TUA ile ülkemiz üniversitelerinin işbirliğini arttırır hem de üniversitelerimiz ile yurtdışı enstitü ve uzay ajanslarının ortak proje geliştirmelerinin önünü açar. Ve elbette üniversitelerde görev alacak TUA’ya bağlı bu akademisyenler uzay ajansımız ve genel anlamda ülkemizin uzay hedefleri doğrultusunda yeni yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yetiştirilmesine de olanak tanır. Bu sayede bugünden başlarsak doktora düzeyinde ilk nesil araştırmacılar yurtdışında ikinci nesil (ve ötesi) araştırmacılar ise ülkemizde yetişmiş olur. Bu amaçla TUA ve YÖK arasında gerekli protokoller yapılmalıdır.

8) MEB YLSY ile bugüne kadar binlerce kişi yüzlerce alanda yurtdışında yüksek lisans ve/veya doktora yaptı. TUA mevcut potansiyelden maksimum düzeyde ve liyakata dayalı istifade etmelidir. Önce yapılması gereken ülkemizdeki mevcut potansiyeli araştırmak olmalıdır.

Uzay ajansımız kurulalı 3 yıl oldu. O günden bugüne sürekli olarak tekrarladığım bazı şeyleri tarihe bir not olarak buraya da yazmak istiyorum. Uzay ajansları ana amacı bahçesinden roket fırlatmak olan kurumlar değildir. Uzay ajansları uzayla alakalı tüm paydaşların aynı çatı altında toplandığı yönetim odaklı kurumlardır. Ana sponsoru her zaman devletler olmuştur. Ancak özel sektör ile de (özellikle son 20 yılda) yoğun bir işbirliği içindedirler. 

Uzay ajansları üniversiteler ile çok yakın ilişkiler içerisinde olmalıdır. Uzay ajansının geleceğe dönük hedefleri ile ilgili üniversitelerde hayata geçirilen (veya geçirilmek istenen) projelere dahil olunmalıdır. Uzay ajanslarının yaptığı asıl iş ülke içinde uzay ile alakalı tüm projelerin yönetimi, sevk ve idaresidir. Yurtiçi ve yurtdışı üniversiteler ve özel sektörle işbirlikleri artarak devam etmelidir. Ve unutmayın ki uzay ajanslarının projeleri uzun vadeli projelerdir. O nedenle projelerin hayata geçmesi için bir süre sabırla beklemek gerekir. Ben inanıyorum ki kurallara uygun çalışan bir uzay ajansı maksimum 10 yıl da Ay’a 15 yılda ise Mars’a yumuşak inişi deneyebilecek düzeye ulaşır. Bilgi ve teknoloji orada. Tek yapmamız gereken gerekli insan gücünü liyakata dayalı yetiştirmek ve elbette çok çalışmaktır. Elbette bütçe hayati bir konudur. O nedenle ‘tek başına proje’ yerine ‘uluslararası projelere dahil olmak’ hem yetişmiş insan gücünü hem de uzay hakkındaki bilgi ve becerilerimizi ivmeli şekilde arttıracak yegane yol olacaktır.

Uzayla ve bilimle kalın…

Twitter

Instagram

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında