Seks Sahneleriyle, Ailenizin Yanında İzlememeniz Gereken 21 Film

Biz en başından uyaralım da bu filmleri ailenizin yanında izlemeyin. İçerikteki filmlerin +18 olduğunu da eklemeden geçmeyelim.

Film açıklamaları bültenlerden alıntıdır.

1. Aşk (Gaspar Noe)

“1 Ocak, sabahın erken saatleri. Telefon çalar. Murphy, genç karısı ve 2 yaşındaki çocuğunun yanından kalkar ve telesekreter mesajını dinler: Electra’nın annesinin sesi endişelidir ve kızı hakkında bir şey duyup duymadığını sormaktadır. Electra bir süredir kayıptır. Annesi, onun başına kötü bir şey geldiğinden şüphelenmektedir. Uzun ve yağmurlu bir günün sonunda Murphy, kendisini evinde yalnız bulur; hayatının aşkıyla, Electra ile 2 sene boyunca yaşadığı hatıraları anımsamaktadır. Verilmiş sözler, oynanmış oyunlar, yapılmış taşkınlıklar ve hatalarla dolup taşan bir tutku yeniden alev almaktadır...

2. Parfüm (Tom Tykwer)

Jean Baptiste Grenouille, 18.yy da Paris’te dünyaya gelmiş olup, son derece değişik bir karakterdir. Her türlü kokuya karşı sıra dışı bir algısı vardır. Duyarlılığı çok yüksektir. Öte yandan diğer duyuları aksine gelişmemiştir. Arzu ettiği kokulara sahip olmak uğrunda her şeyi yapmaya hazırdır. Buna insan öldürmek de dahil. Bir gün kendine ait bir ten kokusunun olmadığını fark eder. Bu durumda tek çare vardır. Ona insan kokusu gerekir. Yeni baştan yaratacağı bir insan kokusu. Bunu elde etmek için de insanlara gereksinimi vardır. Patrick Süskind’in aynı adlı romanından uyarlanan film, koku ile var olabilen Jean Baptiste’in trajedisini anlatmaktadır.

3. İtiraf 1-2 (Lars Von Trier)

Danimarkalı aktör yönetmen Lars Von Trier'in Deccal (Antichrist) ve Melankoli ile sürdürdüğü aykırı filmler serisine Nymphomaniac ile devam ediyor. Nemfomanyak bir kadın olan Joe'yu merkezine alan film, baş karakterinin doğumundan 50 yaşına kadar olan hayatına, özellikle de cinsel serüvenlerine odaklanıyor. Soğuk bir kış gecesi yakışıklı bir bekar olan Seligman, yolda dövülmüş halde Joe'yu bulur. Onu evine getirip, yaralarını sarar. Joe bu adamın evinde dinlenirken kendi hikayesini de anlatmaya başlar... Filmin oyuncu kadrosu ise Charlotte Gainsbourg, Stellan Skarsgård, Stacy Martin, Shia LaBeouf, Jamie Bell, Christian Slater, Uma Thurman ve Willem Dafoe gibi pek çok sürpriz ismi bir araya getiriyor.

4. Grinin Elli Tonu (Sam Taylor-Johnson)

Bir edebiyat öğrencisi olan güzel Anastasia Steele, çekici ve zengin bir iş adamı olan Christian Grey ile bir röportaj gerçekleştirir. Görüşmeye gittiğinde karşısında, tavırları ve çekiciliği ile baş döndüren bir adam bulur. Aşk ve ilişkiye biraz mesafeli duran Anastasia, bu zengin ve yakışıklı adamın cazibesine karşı koyamaz ve kendisini çekimine bırakır. Fakat hayatta her şeye karşı doyum noktasına ulaşmış olan Grey'in ilişki ve seks söz konusu olunca kimsenin bilmediği gizli sırları vardır. Genç kız karşısındaki adamla şehvetin bilmediği yollarına da sapacak mıdır?

E.L. James'in çok satanlar listesinden inmeyen aynı adlı romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Sam Taylor-Johnson üstlenirken, başrolleri Jamie Dornan ve Dakota Johnson paylaşıyor.

5. Sekreter (Steven Shainberg)

Lee Holloway, yirmili yaşlarında akıllı ve kurnaz bir kadındır. Akıl hastanesinde geçirdiği kısa bir sürenin ardından Florida’ya döner. Kendinden ve bunaltıcı çocukluğundan biraz uzaklaşmak için liseden, çalışkan bir öğrenci olan arkadaşı ile takılmaya başlar ve aynı zamanda da bir hukuk firmasında sekreter olarak işe başlar. Çok geçmeden patronu Bay Grey’e saplantılı bir tutku duymaya başlar. Aralarındaki tuhaf ilişki süresince Lee, en derin özlemlerini mazoşizm boyutlarına kadar takip eder. Ta ki kendisini doğrulayana dek. Film, 2002 Sundance Film Festivali Özgün Senaryo dalında Özel Jüri Ödülü ve 2002 The National Board Of Review tarafından En İyi Kadın Oyuncu Ödülü almıştır.

6. Dönüş Yok (Gaspar Noe)

Paris'te oldukça pis bir arka sokak barı... İçeriden dışarıya çıkan sedyeler, ambulans ışıkları ve yaşanmış kanlı bir gece... Bu gecenin kurbanları, aslında bu gecenin sonunda değil başındalardır henüz. Hayatın kurgusu, bazen insanın zannettiği gibi ileri doğru değil, geriye doğru akar. Bütün günahlar, birer birer ortaya çıkacaklardır ve insanoğlu kendi pisliğiyle karşı karşıya gelecektir.

Modern sinemanın heyecan verici yönetmenlerinden Gaspar Noe'nin oldukça sert tonlarda kotardığı filmi kimi festivallerde seyirciyi şoka uğratmıştı.

7. Piyanist (Haneke)

Erika Kohut, fazlasıyla idealist, otoriter ve saygıdeğer kişiliğiyle tanınan bir öğretmendir. Tüm bu sıradan karakterinin yanısıra Erika, cinsel arzularına gömülü gizli dünyasında bastıramadığı ikincil kişiliğini de sürdürmektedir. Vakit buldukça porno film sinemalarına gitmekte, parkta gizlice sevişen çiftleri saklanarak izlemekte ve kendi arzularını tatmin etmeye çabalamaktadır. Öğrencilerinden bir tanesi kendisine yoğun bir ilgi duymaktadır. Bu ilgi Erika'nın kapalı kişiliğinin açılmasında önemli bir rol oynayacaktır.

8. Düşler, Tutkular ve Suçlar (Bernardo Bertolucci)

Fransa'da alevlenip tüm dünyayı etkisi altına alan '68 olayları sırasında, Fransa'dayız... '68 kuşağı ruhuna sıkı sıkıya bağlı olan Isabelle ve kardeşi Theo, ailelerinin tatile çıkması nedeniyle Paris'te yalnız kalmış, bu sırada da Amerikalı bir öğrenciyle tanışıp arkadaş olmuş, onu evlerine davet etmişlerdir. Matthew'ı Isabelle ve Theo ile buluşturan şey ise büyük ölçüde sinema olmuştur. Dışarıda, sokaklarda devrim sesini yükseltirken üçlü arasındaki tutku ve cinsellik alevlenmektedir.

9. Boşluk (Gaspar Noe)

Gelmiş geçmiş en kışkırtıcı filmlerden biri olarak görülen acımasız 'Dönüş Yok!'un ardından çektiği bu ilk uzun metrajlı filmi, Gaspar Noé’nin tabiriyle 'psikodelik bir melodram'. 

İlk gösterimi 2009 yılında Cannes’da yapılan Boşluk, transa benzer görsel üslubu ve birinci şahıs gözünden öznel anlatımıyla epey tartışma yarattı. Filmi, Tokyo’da küçük çaplı işler çeviren uyuşturucu satıcısı Oscar’ın gözünden izliyoruz. Oscar bir gece bir polis baskınında yakalanır ve vurulur. Ölüm döşeğinde, ruhu dünyadan ayrılmaya direnir ve kız kardeşi Linda’yı korumak üzere kızın peşine düşer.

10. Ateşli Geceler (Paul Thomas Anderson)

İzbe bir gece kulübünde çalışan Eddie Adams… En büyük hayali, amatör olarak sürdürdüğü oyunculuk mesleğinde yükselmek ve kendiyle gurur duyabileceği bir yerlere gelmektir. Bir gün, yaptığı işi çok ciddiye alan bir porno yönetmeni tarafından keşfedilir. Artık Eddie Adams yerine ‘Dirk Diggler’ ismiyle anılacaktır. Dönemin uyuşturucu, seks, içki ve suç dörtgeninde gidip gelen sosyal hayatına kısa bir sürede adapte olan Dirk Diggler, günden güne sektöründe biraz daha yıldızlaşacaktır. Dirk Diggler, porno sektörünün kralı olacaktır. Amerikalıların dahi yönetmenlerinden Paul Thomas Anderson’ın genç yaşında çektiği, ikinci filmi olan Boogie Nights’ın başrollerinde Mark Wahlberg, Burt Reynolds, Hulianne Moore, Heather Graham ve Luis Guzman gibi isimler var.

11. Aşk Sarhoşu ( Edward Zwick)

Yavaş yavaş yıldızını parlatan güzel oyuncu Anne Hathaway’in hayat verdiği Maggie, özgür ruhlu güzel bir genç kadındır. Kimseye kolay kolay bağlanmayan bu kadının, karşı konulmaz bir çekiciliğe sahip olan Jamie ile karşılaştığında ona aşık olacağını ise kimse tahmin etmemiştir...

Jamie ise, ilaç mümessilliği yapan ve bunu yaparken de kadınlar üzerindeki çekim gücünü kullanmaktan çekinmeyen biridir. Ancak ilişki ilerledikçe ikili gerçek bir ilaçla karşılaşır: aşk...

12. Deccal (Lars Von Trier)

Katıldığı bir ödül töreninde Nazi döneminin mimari anlayışına hayran olduğunu açıklayarak geniş kitleleri şok eden Lars von Trier, korku gerilim filmi projesi Antichrist ile beyazperde'yi de sarsmayı başardı. Senaryosunu Trier’le beraber Anders Thomas Jensen’ın yazdığı film, çocuklarını kaybettikten sonra, bir orman kulübesinde olayı unutmaya çalışan bir çiftin yaşadıkları travmayı, epik bir görsel şölen eşliğinde sinemaseverlere aktarıyor. Willem Dafoe'nun bu filmdeki performansı konusunda destan yazdığını söylemek abartılı olmayacaktır. Özellikle Charlotte Gainsbourg'un da sayrıl kadın karakter rolündeki başarısı kusursuz ve filmin etkisini en üst düzeye çıkartıyor.

13. Arkadaştan Öte (Will Gluck)

New York’ta yaşayan Jamie (Mila Kunis) bir şirketin oldukça becerili insan kaynakları sorumlusudur. Dylan (Justin Timberlake) ise Los Angeles’ta çalışan bir sanat yönetmenidir. Jamie yeteneklerini kullanıp Dylan'ı New York'a yerleşmeye ikna edince, yolları da kesişir. 

Aşktan ve ciddi ilişkilerden canı yanmış olan Dylan ve Jamie, tanıştıktan sonra bağlanmanın olmadığı sadece eğlencenin ve sorgusuz seksin ağır bastığı bir 'arkadaşlık' kurarlar. 

Birbirini hem arkadaş olarak görmek ama duyguları katmadan seks yapmak mümkün müdür? 

İlişkilerin Hollywood romantik komedilerindeki gibi mutlu sonla bitmediğine inanan bu iki insan, birbirlerini tanıdıkça etliye sütlüye bulaşamayan bu modern ilişki tarzını ne kadar sürdürebileceklerdir? 

Filmin yönetmenliğini ve yapımcılığını Will Gluck üstlenirken, senaryoda yönetmenin yanı sıra Keith Merryman ve David A. Newman'ın da imzası var. Filmin kadrosunda baş rollerde müzikten sinemaya demir atan Justin Timberlake ve Siyah Kuğu'daki performansıyla göz dolduran Mila Kunis'in yanı sıra, Jenna Elfman, Bryan Greenberg, Richard Jenkinsgi ve Easy A filminden tanıdığımız Patricia Clarkson gibi isimler yer alıyor... 

Justin Timberlake ve Mila Kunis aşkının başlamasına neden olmasıyla tanınan bu seksi komedi, konusunun aksine, finaline doğru klişe romantik-komedi sahnelerini ardı ardına sıralayacakmış gibi duruyor...

14. Tutku İmparatorluğu (Nagisa Oshima)

Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde baş karakter Sada Abe, sevgilisini boğduktan sonra penisini keserek el çantasına koyuyor. Bu cümleden anlayabileceğiniz gibi film erotik ögeler ve gerçek seks sahneleri barındırıyor.

15. Fantasma (João Pedro Rodrigues)

Joao Pedro Rodrigues'den her bünyenin kaldıramayacağı, gerçekten sıra dışı bir film var karşımızda. Cinsel fantazmaların, siber münasebetlerin beyaz perdede hızla aktığı değişik bir yapım. Yer yer sado-mazo fantezilerin işlendiği, bilim kurgu unsurları ile karmaşık bir senaryo tekniğinin uygulandığı bir 'sodomi' sineması örneği. İçerdiği hardcore ve hiper-erotik sahneleriyle kesinlikle bir 'aile filmi' olmadığını baştan belirtelim.

16. Hizmetçi (Park Chan-Wook)

Hizmetçi, bir dolandırıcı tarafından kiralanan bir hizmetçinin hanımefendisine duyguğu gizli aşkı konu ediyor. 1930'larda geçen hikayede kendisini Kont olarak tanıtan bir dolandırıcı, gizemli ve saf görünen Japon varis Leydi Hideko'nun zenginliğini ele geçirmek için onu kendisine aşık etmeyi planlar. Sook-hee'yi ise ona yardım etmesi için Leydi'ye hizmetçi olarak kiralar. Ancak bu hizmetçinin her şeyden habersiz hanımefendisine delicesine aşık olması işleri karıştıracaktır... Film, Sarah Waters’nın Fingersimth adlı romanının modern bir Kore uyarlamasıdır. Filmin yönetmenliğini Chan-wook Park üstleniyor. Oyuncu kadrosunda ise Jung-woo Ha, Min-hee Kim, Jin-woong Jo ve Tae Ri Kim gibi isimler yer alıyor.

17. Shortbus (John Cameron Mitchell)

John Cameron Mitchell, Hedwig and the Angry Inch ile yaptığı çıkışın ardından seks olgusunu her yönü ve doğallığıyla yansıtacak bir işe girişmişti. İki yıl süren çalışmasının ardından 2006 yılında Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan Shortbus yönetmenin kariyerindeki ikinci çalışma olarak yerini aldı. Mutlu bir birlikteliği olduğu halde hiç orgazm yaşamamış Sophia, çift danışmanıdır. Hastalarından Jamie ve James’in tavsiyesiyle birçok kişinin seks yaşamlarındaki problemlere çözüm bulabilmek amacıyla geldiği Shortbus’a gider. Film cüretkâr sahnelerinin yanında, oldukça eğlenceli bir soundtrack albümüne de sahiptir.

18. Beni Adınla Çağır (Luca Guadagnino)

1983 yılı yazı sırasında 17 yaşındaki Amerikalı-İtalyan Elio Perlman günlerini ailesinin İtalya'nın kuzeyindeki 17. yüzyıldan kalma villasında klasik müzik yaparak, okuyarak ve arkadaşı Marzia ile flört ederek geçirmektedir. Elio, Greko-Roma kültüründe uzmanlaşmış seçkin bir profesör olan babası ve onu elit kesim meyveleriyle, doğal lezzetlerle şımartan, çevirmen olan annesi Annella ile bir arada olmaktan ziyadesiyle memnundur. Elio'nun olgunluğu ve entelektüel birikimi, onu tam teşekküllü bir yetişkin gibi gösteriyor olsa da, özellikle kalpteki konularda onun hakkında hala masum ve biçimlenmemiş olan çok şey vardır. Bir gün, doktorasını sürdüren büyüleyici bir Amerikalı bilim adamı olan Oliver Elio'nun babasına yardım etmek göreviyle yıllık yaz stajyeri olarak villaya gelir. Güneşin ışıltılarının arasında Elio ve Oliver hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir yaz boyunca yeşermekte olan arzunun güzelliğini keşfedeceklerdir...

Ünlü yönetmen Luca Guadagnino'nun senaristlerinden biri olduğu ve yönettiği filmin oyuncu kadrosunda ise Armie Hammer, Elena Bucci, Vanda Capriolo, Amira Casar, Timothée Chalamet, Victoire Du Bois ve Esther Garrel yer alıyor.

19. Cehennemin Anatomisi (Catherine Breillat)

Eşcinsellere özel bir bara giden kadın burada intihara teşebbüs eder ve bir adam tarafından son anda kurtarılır. Kendilerini sokaklara atan ikili burada bir anlaşmaya varırlar. Yakışıklı ve özgüveni tam bir gay olan adam, para karşılığında kadının evine gidip belki de geceler boyunca sessizce onu izleyecektir. Her ne kadar isteksiz de olsa bu teklifi kabul eder ve kadının yanına taşınır. Dördüncü gecenin sonunda aralarında ilginç bir çekim oluşmaya başlar.

20. Göldeki Yabancı (Alain Guiraudie)

Fransa'da bir yaz mevsimi, sadece erkeklerin girebildiği bir göl kenarı, gizli saklı bir yer... Franck, ilk görüşte Michel'e aşık olur. Michel, tüm karizma ve çekiciliğinin altında tekinsiz bir gizem taşıyan tehlikeli bir adam. Franck bu güçlü adama aşık olduğunda, başına gelecekleri, en azından çok üzüleceğini tahmin etmektedir. Ne var ki her şeye rağmen 'an'ı yaşamak daha önemlidir. Franck ve Michel arasındaki tutku, sırların kök saldığı ve herkesi sarıp sarmaladığı gerilimli bir atmosferde vücut bulur.

21. Mavi En Sıcak Renktir (Abdellatif Kechiche)

15 yaşındaki Adele'in emin olduğu iki şey vardır; o bir kızdır ve kızlar erkeklerle çıkar. Bir gün büyük meydanda Emma'nın mavi saçlarını fark ediverir ve işte o an hayatının değişeceğini anlar. Kendi ergenlik sorularıyla yapayalnız, bakışlarını kendine ve başkalarının bakışlarını kendine çevirir. Emma'yla yaşadığı aşkı bir kadın olarak, bir yetişkin olarak yaşamaktadır. Fakat Adele ne kendisiyle ne ailesiyle ne de bu absürd dünyayla barış yapmayı becerememektedir. Abdellatif Kechiche tarafından yönetilen filmin başrollerini Léa Seydoux, Adèle Exarchopoulos ve Catherine Salée paylaşıyor.

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
YORUMLAR
15.01.2019

Bazıları isimden ışık veriyor zaten o filmi de teyzenlerle izlemeyeceksin

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ