Erken yaşta evlilik, striptiz kulübü, Yeşilçam, Yılmaz Güney'le evlilik hayalleri derken kadın cinayeti ile son bulan kısacık ama dopdolu bir hayat hikayesi...
Erken yaşta evlilik, striptiz kulübü, Yeşilçam, Yılmaz Güney'le evlilik hayalleri derken kadın cinayeti ile son bulan kısacık ama dopdolu bir hayat hikayesi...
Aslında kendisi de aynı zamanda İngiliz vatandaşıydı, Londra'da Hairdressing School'u bitirdi ve orada kuaförlük yaptı.
Kısa bir süre sonra da burada striptiz yapmaya başladı.
Bir anda hayatı değişti kısacası.
Sadri Alışık'la Filiz Akın'ın oynadığı 'Bekar Odası' gibi filmlerde küçük roller aldıktan sonra, Ekrem Bora ve Selda Alkor'un oynadığı Evlat Uğruna'da ise daha büyük roller almaya başladı. 1969 yılına kadar toplam 12 filmde rol aldı ama kariyerindeki en güzel günler henüz gelmemişti.
Yılmaz Güney'le ilgili duygularını da şu sözlerle açıklamıştı: 'Yılmaz Türkiye'de tanıdığım en iyi insan. Düşündüğünü aklından geçeni dobra dobra söyleyen bir erkek. Yakışıklı güçlü, bilgili haşin, Kaya gibi. 13 yaşımda kendimden 15 yaş büyük bir erkekle evlendiğim için hayatım boyunca Yılmaz gibi her arzu ettiğini alan daha doğrusu koparan bir erkekle tanışmayı arzu ettim. Allah'a şükür hayallerim gerçek oldu, aradığım erkeği buldum. Yılmaz'a bağlıyım, onu seviyorum. İnşallah sonunda hüsrana uğramam bu mutlu beraberliği mutlu bir sonla noktalarım.'
Hatta dönemin emniyet müdürünün yaptığı bu açıklama tedirginliğini artırmıştı: 'Cihangir Gaffari ile Feri Cansel 5682 sayılı kanun hükümleri dahilinde Türkiye’de icrayı sanat etmektedirler. Çalışma müsaadeleri yenilenmezse, zararlı faaliyetlerde bulundukları tespit edilirse bu şekilde hareket eden diğer yabancılar gibi, her ikisi de yurt dışına çıkarılırlar ve tahmin ederim, bir daha kolay kolay Türkiye’ye dönemezler.'
Yeşilçam'da yıldızı yeni parlayan ve arkasında sağlam destek veya maddi güç olmayan birçok kadın oyuncu gibi onun da çıkış yolu bu filmlerdi. Ancak o, bu filmlerde oynayan diğer kadınlar gibi sessiz kalmıyor ve dobra karakterini her yerde gösteriyordu.
'Çıplak dünyanın her yerinde var. Tamam mı abi?.. Almanya'da şakır şakır muamele filmleri oynuyor. Soyunmayanlar benden ya da benim gibi soyunan arkadaşlarımdan daha iyi oyuncu mu? Hiçbirimiz teşhir hastası değiliz. Ne var ki, senaryo öyle gerektirdiği, seyirci de öyle istediği için soyunuyoruz.'
Boşanmanın ardından gittiği İzmir'de Melih Ük ile tanışmış, hatta gerçek aşkı onunla bulduğuna inanmıştı.
Olayın olduğu akşam da 1 Eylül akşamı Cihangir Akyol Sokak'taki evinde, kızı Zümrüt, arkadaşları Pakize Songül Hay ve Seyfi Dursunoğlu ile birlikte oturmuş sohbet ederken Melih Ük gelmiş.
Ne yazık ki annesini yalnızca korkuttuğunu sandığı Melih Ük, bu silahla annesini öldürüp kayıplara karışmıştı.
Feri Cansel'in kısacık ama dopdolu hayatı da 39 yaşında bir erkek yüzünden son buldu...
Ben herşeyi geçtimde asıl şu olay ilginç geldi o zamanlar demek yabancıların ülke ye girip yerleşmesi zormuş öyle elini kolunu sallayarak oturamıyormuşsun vay Bee 🤔
Şiddeti meşrulaştıran ona çanak tutup alkışlayanların hayatları da malesef erkek şiddeti yüzünden kararıyor. O yüzden her şeyi söyleyin fakat erkektir hakkıdır gibi şuursuzca cümleler kurmayın. Gün gelir o erkeklerden biri de size denk gelir, böylelerinin yaşamaması ve en ağır cezaları alıp yok olmaları gerekir 🙏🏻
4 aylık hamile eşini bırakıp nebahat çehre ile evlenen, onunun da kafasına bardak koyup yapma diye yalvarmasına rağmen gerçek mermi ile ateş eden, her gün sık sık döven en son bir gece gazinoda tartıştıktan sonra çıkıp giden Nebahat Çehre'nin peşinden gidip arabası ile hızlı bir şekilde çarpmak suretiyle hastanelik eden, akabinde de sette tanıştığı 15 yaşındaki bir lise öğrencisine aşık olup aşk mektupları yazar, karşılık görmediği halde sürdürü pahalı hediyeler gönderen ve en sonunda onunla evlenen birisiydi Yılmaz Güney. Onu güzelleyen bir kadının erkek şiddetine kurban gitmesi de öyle düşündürücü falan değil.