Şeker Hastalığı Belirtileri Neler?

Şeker hastalığı (diyabet) belirtileri beraberinde bir çok sendromu da yanında taşımaktadır. Aşağıda yazılan sendromlar şeker hastalığının belirtileri olarak kabul edilen durumlardır:

Çok sık idrara çıkma,

Çok fazla susama,

Bulanık görme,

Halsizlik, bitkinlik durumları,

Beklenmedik kilo kaybı,

Acıkma hissi,

Mide bulantısı,

Kusma,

Nefes kokusu,

Sık idrar yolu enfeksiyonu,

Adetten kesilme,

Kuru ve kaşıntılı deri,

Yaraların kolay kolay iyileşmemesi.

Çok sık idrara çıkma (poliüri) hissi devamlı mevcuttur. Bunun sebebi ise, kan şekeri yükseldiğinde böbrekler emme işlevini yerini getiremediklerinde, fazla şekeri atmak için uğraşırlar. Çoğunlukla kan glukozu 180 mg a eriştiğinde idrar aracılığı ile glukoz atılmaya başlar (glikozüri). Çok uzun yıllardır şeker hastalığı olan kişilerde bu oran çok daha fazla yükselmeden idrarda glukoz çıkmayabilir.

İdrarla vücuttan çıkarılan şeker ile birlikle suyun da atılımını da sağlar. Bu sayede ortaya çıkan sıvı kaybı ile aşırı susama (polidipsi) duygusu ortaya çıkar. Bu belirti genellikle hastalar tarafından yalnızca ağız kuruluğu olarak ortaya çıkar.

Bulanık görme probleminde bu susuzluk periodları sırasında gözde bulunan glukoz ve su seviyelerindeki değişiklikle ilgilidir. Hücreler yakıt maddeleri olan glukozu yeterli miktarda almak için halsizlik ve bitkinlik ortaya çıkar. Bu kayıp yakıtı yerine koyabilmek için vücutta toplanan yağlar yakılmaya başlar bunun akabinde ise kilo kaybı ile beraber aşırı acıkma hissi meydana gelir. Yağ hücreleri bozulur ve bundan sonra ketonlara dönüşür. Bu ketonlar idrar aracılığı ile atılır. Kan şekeri yükselir ise, deri enfeksiyonlarında artış görülür. Şeker bakterilerin üremesi için uygun koşullar sağlanmış olur.

Yüksek glukoz seviyeleri sinirlerde hasara yol açacağından geceleri ayak ağrıları ve kramplar meydana gelebilir. İnatçı hiperglisemi uzun vadede kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve görme bozuklukları gibi şeker hastalığının yol açtığı metabolik sendrom adı verilen komplikasyonlarına da yol açabilir. Şeker hastalığını önlemek adına; diyet, alkol kullanımı, aktivite seviyesi, stres, hastalıklar ilaçlar ve hormon oranlarındaki değişiklikler gibi bir çok etken kan şekeri seviyeleri üzerinde etkendir. Ancak bu düzey sık sık yapılacak kan şekeri testleri ile takip edilebilir. Bu sayede kan şekeri seviyelerindeki değişikliklere göre bir tedavi uygulamak mümkün olur.

Beslenme: Şeker hastalığı olan kişilerde kan şekerinin normal seviyelerde devam edebilmesi için beslenme oldukça önemli rol oynamaktadır. Önemli olan, kişinin porsiyonlarının az olması değil, vücudunun ihtiyacını karşılayabilecek yiyecekleri tüketmesidir. Besinler 4 temel gruba ayrılır: Sebze ve meyveler portakal, elma, muz, havuç,ıspanak gibi… Hububatlar tahıllar ve ekmek (buğday, pirinç, arpa, yulaf gibi) , Mandıra ürünleri (süt, krema, yoğurt gibi) Etler (kümes hayvanları,balık,yumurta vs.)

Bu 4 temel besin grubun her birinden hergün tüketilmeye çalışılması oldukça önem teşkil eder. Bu sayede vücudun gereksinimi olan tüm besinler alınmış olur. Gıdalardaki ana besinler: karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitamin ve minerallerdir.Karbonhidratlar vücuda enerji sağlar. Şeker hastalığı için en ideal tercih fasulye, bezelye, mercimek, tahıllar, hububatlar, sebze ve meyvelerdir. Proteinler içinde ise en uygun tercih; hafif etler ve az yağlı mandıra ürünler olmaktadır. Lif bakımından zengin gıdalar kan şekeri ve yağ düzeylerini düşürmek için en sağlıklı besinler olarak kabul edilirler. Çok fazla yağ barındıran yiyecekler şeker hastalarında çok zararlı olabilirler. Tuz tüketimini azaltmak oldukça önemlidir.

Egzersiz Düzenli şekilde uygulanan egzersizler sayesinde vücuttaki fazla şekerin yakılması sağlanır. Bu sayede kan şekeri düzeyleri de düşer. Doktorun tavsiye ettiği egzersiz biçimin seçilmesi ve egzersizlerin ardından kan şekeri düzeylerinin ölçülmesi oldukça önemlidir. Fazla enerjiye ihtiyaç duyulan egzersiz biçimlerinin kan şekerini aşırı düşürebileceği de akıldan çıkarılmaması gereken bir etkendir.

Stres ve Hastalıklar Psikoljik açıdan stres ya da soğuk algınlığı, grip, bakteriel enfeksiyonlar sebebi ile meydana gelen fizyolojik stres insülinin gerektiği gibi fonskiyonunu devam ettirmesini engelleyecek hormonların üretimine yol açabilirler. Kalp krizi gibi kimi rahatsızlıklar ya da büyük travmalar kan şekeri düzeylerini yükselmesine yol açabilir. Stres ve hastalık gibi hallerde kan şekeri oranlarının devamlı ve sürekli kontrol edilmesi faydalı olacaktır. Pneumococcal pnömoniye ve gribe karşı aşılanmak, bu riski azaltan bir etkendir.

Alkol Alkol karaciğerden glikozun serbest bırakılmasını önler. Kan şekeri düzeylerinde çok fazla düşmelere yol açabilir. Alkol tüketilmesi gerekiyor ise makul bir düzeyde tüketilmesi ve önceden muhakkak bir şeyler yenmelidir.

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı