"Şeker Adam" Lakaplı Seri Katil Dean Corll'un Tüyler Ürperten Hikayesi

Dean Corll, 1939 yılında dünyaya geldi.

Çocukluk döneminde pek sosyalleşmeyen ancak (diğer seri katillerin aksine) empati yeteneğine sahip olduğu söylenen Corll, yedi yaşındayken ateşli bir hastalık geçirdi ve doktorlar tarafından okula gitmemesi tavsiye edildi. Lise yıllarında okula dönen Corll bu dönemde sosyalleşmeye başlamıştı. Okulun bando takımında trombon çalıyor, sınavlardan ortalama üstü notlar alıyordu.

Corll, 'şeker adam' lakabıyla tanınıyor.

Bu lakabın nedeni, Corll'un annesinin kurduğu şeker fabrikasında müdür yardımcılığı yapmış olması. Corll 24 yaşındayken şirkette işe başlamıştı. Bekar bir genç kadın olan annesi, Corll'un potansiyel sahibi olduğunu düşünüyor ve bir an önce iş hayatına atılmasını istiyordu. Bu dönemde, fabrikadaki genç erkek çalışanlardan biri Corll'un annesine genç adamın tacizine uğradığını söyledi. Fabrika müdürü olan annesi, oğlundan şikayetçi olan genç adamı işten kovdu.

Corll, 1964 yılında askerlik görevi için orduya katıldı.

Corll, tanıdıklarına homoseksüelliğinin farkına ordudayken vardığını söylemişti. Askerlik görevini yaparken oldukça zor günler geçiren genç adam, şeker fabrikasındaki işinin aksamasını gerekçe göstererek buradan ayrıldı. Eve döndükten sonra kendini şeker fabrikasındaki işine veren Corll, buradaki genç erkek çalışanlara gösterdiği flörtvari davranışlarla dikkat çekiyordu.

1967 yılında David Owen Brooks ile tanıştı ve 'arkadaş' oldu.

Corll bedava şeker dağıttığı erkek çocuklarıyla vakit geçiriyordu. Fabrikanın arkasında Corll ile birlikte zaman geçiren çocuklardan biri olan Brooks, henüz 12 yaşındaydı. Brooks'un söylediğine göre Dean Corll, kendisinin dış görünüşüyle alay etmeyen tek kişiydi. Corll aynı zamanda çocuğa para veriyor ve hediyeler alıyordu. Aralarındaki ilişkinin cinselliğe dönüşmesi uzun sürmedi.

Brooks kısa süre sonra liseyi bıraktı ve Corll'un yanına taşındı.

Liseyi bırakan genç adam, çoğu zaman Corll'un evinde kalıyordu ve orayı 'ikinci evi' olarak benimsemeye başlamıştı. Corll ise, annesi üçüncü eşinden de boşanıp fabrikayı kapatınca bir elektrik şirketinde işe girdi. Bu dönemde zaten sağlam olmayan psikolojisi iyiden iyiye bozuldu. Çocuk yaştaki en az 28 kişiyi öldürdüğü tahmin edilen üç yıllık süreç, bu olayla başladı.

Corll'un ilk kurbanı, 1970 yılında tanıştığı üniversite öğrencisi Jeffrey Konen oldu.

18 yaşındaki Konen, Corll'un kendisini eve bırakma teklifini kabul edip arabasına bindi. Genç adamın cesedi, Corll'un ölümünden hemen sonra kolları, bacakları ve ağzı bağlanmış halde bulundu.

Bu olayın hemen ardından Brooks, Corll'u iki çocuğu taciz ederken yakaladı.

Corll, susması karşılığında Brooks'a bir spor araba hediye edeceğini söyledi ve sözünü tuttu. Ardından genç adama taciz ettiği iki çocuğu öldürdüğünü itiraf etti ve 'getireceği her kurban karşılığında 200 dolar vereceğini' söyledi. Brooks anlaşmayı kabul etti ve tanıdığı yaşıtlarını Corll'un evine getirmeye başladı. Kimi zaman da Corll'un kendisine hediye ettiği Corvette arabayla gençleri 'evlerine bırakmayı' vadediyor ve işkence evine götürüyordu. Çocukların neredeyse tamamı burada tecavüze uğruyor, işkence görüyor ve genelde silahla vurularak öldürülüyordu.

1971'de 'ekibe' 15 yaşındaki Elmer Wayne Henley katıldı.

Başta Brooks tarafından kurbanlardan biri olarak Corll'un evine getirilen Henley, Corll'un güvenini kazandı ve 200 dolar karşılığında arkadaşlarını eve getirmeyi kabul etti. Henley, kendi iddiasına göre maddi sıkıntılarla boğuşuyordu ve uzun süre teklifi kabul etmemekte direnmişti. Corll genç adamı 'beyaz çocukları köleleştiren bir tarikata üye olduğu' iddiasıyla korkutmuştu.

Zaman içinde Henley ve Brooks da Corll'un işlediği cinayetlere ortak olmaya başladılar.

Brooks, yakalandıktan sonra verdiği ifadelerde özellikle Henley'in kurbanlara karşı fazlasıyla acımasız davrandığını iddia etmişti. Corll, Henley ve Brooks'un getirdiği kurbanları duvara asılı bir tahtaya bağlayıp işkence ettikten sonra öldürüyordu. Ezici çoğunluğu 18 yaşından küçük erkeklerden oluşan kurbanların neredeyse tamamı tecavüze uğruyor ve feci şekilde dövülüyordu.

Corll, zaman içinde şiddetin dozunu daha da artırdı.

1973 yılının Haziran ayından itibaren Corll'un işlediği cinayetlerin sayısı ve acımasızlığı arttı. Henley'in deyimiyle 'kana susamış' olan Corll, günde birden fazla çocuk öldürmeye başlamıştı. Dahası, cinayetleri işlediği dönem boyunca sık sık yer değiştirdiği için cinayetler arasında bağlantı da bulunamıyordu. Brooks ve Henley, bu dönemde Corll'un hal ve hareketlerinden yeni bir kurban istediğini anlayabiliyordu. Corll 'kurban istediğinde' titremeye başlıyor, sık sık sigara içiyor, refleks hareketleri yapıyordu.

Corll'un aşırıya kaçtığı bir akşam, bu kabus sona erdi.

7 Ağustos 1973 akşamı Henley, Corll'a 'sunmak' üzere buluştuğu bir arkadaşıyla dışarı çıkmaya karar verdi. Henley, evinden çıkarken komşusu olan 15 yaşındaki bir kızın babasıyla tartışmakta olduğunu duydu. Rhonda adlı kızın babası alkolikti ve kızını sık sık dövüyordu. Rhonda, Henley'den evi terk etmek üzere yardım istedi. Henley kızı arabasına aldı ve kurban olarak seçtiği arkadaşıyla beraber Corll'un evine götürdü.

Corll, kızı eve getirdiği için Henley'e öfkelendi.

Corll, gizli tuttuğu evini arkadaşına açık ettiği için Henley'e sinirlendi ve 'her şeyi mahvettiğini' söyledi. Henley durumu açıklayınca Corll kısa süreliğine sakinleşti. Oturmakta olan çocuklar kısa süre sonra uyuyakaldılar.

Henley uyandığında kendini bağlanmış halde buldu.

Corll; Henley, Rhonda ve kurban olarak gelen çocuğun ellerini sıkıca bağlamıştı. Henley'in getirdiği çocuğa 'seni öldüreceğim, ama önce biraz eğlenmem gerekiyor' dedikten sonra çocuğu 'işkence tahtası'na bağladı. Henley önce Corll ile pazarlık yaptı, kollarını çözerse ona yardımcı olacağını söyledi. Serbest kaldıktan sonra bir süre olanları izledi, ancak daha fazla dayanamadı ve Corll'un silahını alıp ona doğru doğrulttu. Üstüne yürüyen Corll'a doğru iki el ateş etti, ancak Corll ölmedi.

Corll, üç kurşun yedikten sonra kaçmaya başladı.

Henley, Corll'un arkasından üç el daha ateş etti. Corll yediği altı kurşundan sonra duvara çarpıp yere düştü ve hayatını kaybetti. Henley, polisi arayarak işlediği cinayeti ihbar etti. Olay yerine gelen polis memurları Henley'e haklarını okudular, Henley 'hiçbiri umrumda değil, sadece içimi dökmem gerekiyor' diye cevap verdi. Bu olayın ardından çocukların itirafları ile Corll'un işlediği cinayetler de açığa çıktı.

Corll'un kurbanlarının net sayısı hala bilinmiyor.

www.houstonchronicle.com

Brooks ve Henley, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Henley cezasını çekmeye devam ediyor, Brooks ise 2020'nin Mayıs ayında Covid nedeniyle hayatını kaybetti. 2021 yılının Ağustos ayında, bağımsız bir arama kurtarma kuruluşu olan Texas EquuSearch yeni cesetler için arama çalışmalarına başladı. Corll'un kurbanlarını çeşitli tekne kulübelerine gömdüğü biliniyor. Kurbanlarının sayısı ise hala kesinleşmiş değil.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Hollywood’a Sızan Seks Tarikatı NXIVM'un Tüyler Ürperten Hikayesi
YouTube’un Merkez Binasına Silahlı Saldırı Düzenleyen YouTuber Najafi Aghdam'ın Hikayesi
İsimlerini Duymak Bile Tüylerinizi Diken Diken Edecek! Dünyanın En Tehlikeli ve Vahşi 20 Seri Katili

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!