Şehrini Yeniden İnşa Etmeye Çalışan Dünya Akın: "Toplanan Yardımlar Bize Ulaşamadı!"

Bazı röportajların girişinde hem çok şey yazmak, duygularımı anlatmak hem de susmak istiyorum. Dünya Akın ile olan da böyle. Çünkü konumuz 6 ŞUBAT DEPREMİ.

Hani 'unutursak kalbimiz kurusun!' dediğimiz, hani günlerce uykusuz kalıp oradakilere yemek, kıyafet, ilaç olmaya çalıştığımız ve ne yazık ki uzun zamandır bahsetmeyi dahi unuttuğumuz o deprem..

Dünya Akın, Antakya'da yaşıyor ve memleketi için mücadele veriyor. Dünya kızgın, Dünya öfkeli. Yardımları soruyorum; 'bize ulaşmadı' diyor. 'En çok neye ihtiyacınız var?' diyorum. 'Hükümete ihtiyacımız var! Bizim için koşturacak, bunu iyilik değil görevi olduğunu hatırlayacak vekillere ihtiyacımız var' diyor.

Umarım bu röportaj yetkili isimlere mesela AFAD mesela AHBAP, ulaşır ve Dünya, sorularının cevaplarını alabilir.

- Dünya ben seni deprem ile alakalı paylaşımlardan ötürü X platformunda tanıdım. Biraz kendinden bahseder misin?

Adım Dünya Akın. Antakyalıyım 32 yaşındayım. Öğretmen ve veteriner hekimim. Ailem Antakya'nın en eski ve köklü ailelerinden. Şu an da gönüllü olarak eğitim atölyeleri kuruyor, sokaktaki canlılara mama ve ilaç tedarik etmeye çalışıyorum.

Burada yeni açılan esnafa sosyal medya desteği sağlıyorum. Arkadaşlarımla beraber kütüphaneler kuruyoruz. Bu yaz yine depremde kaybettiğimiz bir aile adına güzel bir kütüphane kuracağız. Kısaca şehrimi diriltmek için çabalıyorum.

- Devlet destekli çalışmalar değil sanırım bu bahsettiklerin? Bütçesi kime ait? Kendi cebinden karşıladıkların var mı?

Hayır devlet destekli değil ama para da toplamıyoruz. Benim depremden önce tanıdığım ve depremden sonra da büyüttüğüm uluslararası bir dayanışma arkadaş ağım var. Öğretmen arkadaşlarım çocuklara yönelik etkinlikler için oyuncak kitap ve bu materyalleri gönderirken diğer arkadaşlarım kedi köpek maması hijyen pedleri gibi ürünleri yolluyorlar. Birileri bana veya arkadaşlarıma mesaj atıyor.

İhtiyacı olan ürünleri yazıyor ben ve diğer arkadaşlarım da teyit ediyoruz. Eğer ihtiyaç sahibi gerçekten bu ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumdaysa paylaşıyoruz. Yardımcı olmak isteyen insanlara ihtiyaç sahiplerinin bilgilerini gönderiyoruz. Kimsenin mağdur edilmemesi lazım çünkü. Kendi cebimizden destek olduklarımız da var tabii ki var. Benim 4 tane burs verdiğim çocuğum var. Bazı ailelere de başından beri destek olmaya çalışıyorum.

Ben Antakya'daki evinde kedimleydim. Kardeşim mühendis, mülakata gitmişti Kayseri'deydi. Annemler teyzemlerde kalmışlardı. Enkazda kaldığımda kardeşimin de yanımda ve taşların altında kaldığını düşünüp vazgeçtiğimi hatırlıyorum. Beynim tekrar çalışmaya başlayınca hatırladım ve kedimle kendimi kurtardım. Dışarı çıktığımda annemler öldüğüme inanmışlardı. Ama asıl korkulu ve yorucu süreç çıktıktan sonra başladı. Enkazdan cesetler özellikle ölü çocukları çıkarmak hayatımda unutamayacağım bir kabus yarattı, hala zor uyuyorum.

Yalnızdık; kendimizi kendimiz kurtarmaya çalıştık. Gönüllüler AFAD ve Kızılay'dan daha önce gelmişlerdi. Ben merkez ilçenin girişinde yaşıyordum bu sebeple bize daha çabuk müdahale ettiler. AFAD gönüllüsü dostlarım su ve yiyeceklerle geldiler. Ama olması gereken kuruluşlar 3 gün sonra buradaydı. Yalnızdık 17 ay geçti yine yalnızız. Hala deprem kayıplarımızı bulamadık hala suyu ve elektriği olmayan bölgeler var. İnanmayacaksın belki ama hala çadırda kalıp çadırı yandığı için yardım isteyen insanlar var.

- TV'de düzenlenen yardım geceleri, sosyal medya kampanyaları. Bunlara dair bilgin var mı? O yardımların ne kadarı bölgeye geldi ve nerelerde kullanıldı?

Hepsinden haberimiz oldu ilk başta TV izleyebilecek durumda değildik. X, Instagram ve diğer uygulamalardan gördük. Bizim için toplanan yardımlar ne oldu bilmiyorum ama buraya gelmedi Pelin. Buraya gelmiş olsa hasta bezi için bile paylaşım yapar mıydık? En temel ihtiyaç barınma bile hala giderilmiş değil. Su arıtım tesisleri kurduk ve bunlar o yardımlarla değil gerek yerel gerek uluslararası STKların desteği ile oldu. Hala yurtdışından destek alıyoruz.

- Bu yardımların akıbeti ile alakalı hiçbir yerlere başvurdunuz mu? Bir de AHBAP'I soracağım tabii ki. Onlar da çok büyük yardım kampanyaları düzenlediler, kurulan konteynır şehirleri gördük. Onlarla iletişiminiz nasıl?

Bir iletişimimiz yok. Destek aramaya ne zaman çıksak sosyal hesaplarını etiketledi insanlar ama şimdiye kadar bir desteğini görmedim AHBAP'ın, cevap dahi vermediler diye hatırlıyorum. Kızılay bu konuda hassas davrandı ve beni şaşırttı. Bazen bize ürün desteği sağladı ve ailelere yardımcı oldular.

- Unutmayacağız diye diye unuttuk gibime geliyor. Sence?

Unutulduk ilk birkaç ay insanlar vicdanen çok mutsuzdu bize dolu destek geldi. Ama biz hayatta kalmaya çalışıyorduk hala depremler oluyordu. O destekleri koordine edemedik çoğu başka illerden gelen fırsatçılar tarafından çalınıp götürüldü. Sonrasında zaten seçim oldu ve sonrasında herkes 'size müstahak' dedi. Bilmedikleri şey cumhuriyetçi seçmenin ya öldüğü ya da başka yerlere taşındığı idi. Burada Suriyeliler var, onlar oy kullandı. Hatta ölülerimizin adına bile oy kullanıldı. Bu algı da bizim unutulmamızı sebep oldu.

- Şu an aktif olarak nedir durum? En çok neye ihtiyaç var?

Bizim hükümete ihtiyacımız var! Bizim için koşturacak bunu iyilik değil görevi olduğunu hatırlayacak vekillere ihtiyacımız var. Ve bunları tweet atarak bulamayacağız.

- Sence bu yaraların sarılması ne kadar sürecek?

Yaralar uzun süre sarılamayacak. Şehrimizin demografik yapısı büyük bir darbe yedi. Çok fazla rengimizi kaybettik. İyiymiş gibi rol yapıyoruz ama hemen her gün bir intihara teşebbüs vakası oluyor. İnsanlar bıktı, bir şeylerin normalleşmesini istiyorlar. Hala yollarımız kırık evlerimiz yok. Yazın güneş ve tozdan kışın soğuk ve yağıştan hayat kitleniyor. Su arıtma tesislerimiz yetersiz, enerji yetersiz, bir kafe açılıyor herkesin gözü parlıyor ama çoğu kişi gidemiyor. İstihdam yok para yok.

Üretici tarla sahipleri ürünlerini satamadığı için meyve ve sebzeler dallarında öldüler bu sene. Nereden baksan bir sürü küçük kıyametimiz var. Hepsi kocaman bir kaosa dönüşüyor. Gündüz insanlara umut vermeye çalışıyoruz gece ekip arkadaşlarımızla ayrı köşelerde ağlıyoruz. 10 yıldan önce binalarımız tamamen dikilmeyecek. Şehrin ruhu daha uzun süre onarılamayacak.

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı