Donald Trump resmi olarak Beyaz Saray'a yerleşti. Fakat bugün öyle bir etkinlik vardı ki; dünyanın 'süper gücü' Amerika'yı yönetecek olan 'dünyanın en güçlü adamı' Başkan Trump'ı gölgede bıraktı:
Washington'dan Bangkok'a, Tiflis'e kadar dünyanın her şehrinde; her ırktan, her sınıftan, ünlü ünsüz kadınlar sokaklara döküldü.
Haydi bu tarihi günü inceleyelim...
Yani diyor ki; 'yüzyıllar geçti, hala aynı saçmalıklarla uğraşıyoruz. Hala aynı adaletsizliği ve dangalaklığı protesto ediyoruz.'
Amerikan kadınlar yürüyüşte Süfrajetlere selam çakıyorlar.
Çünkü Beyaz Saray'a giren Trump, belki gelmiş geçmiş en / tek cinsiyetçi başkan değil, fakat tüm cinsiyetçi söylemlerini hiç çekinmeden yapan, kadınları ulu orta aşağılama cesaretinde bulunabilen ve dolayısıyla ayrımcılığı meşrulaştıran, tabir-i caizse en pişkin başkan!
'Kadınları vajinasından tutacaksın, o zaman kaçamazlar' diyerek tacizin 'inceliklerini' anlattığı konuşması yayınlanmasına rağmen, bu adamın Amerika başkanı seçilmesi, kadınların insanlık onuru ve eşit haklar adına yıllarca verdikleri mücadeleyi çöpe atmak, itibarsızlaştırmak demek. İşte bu yüzden kadınlar sokakta ve Trump'ı protestodaydı.
Özellikle Müslüman ve Latin göçmenlere...
Sufi geleneğinden bir hikayede; bir kuş gözlemcisi, farklı cinsten kuşların bir arada uçtuklarını görünce bunun sebebini araştırmaya başlar ve sonra beraber uçan o farklı kuşların hepsinin bacaklarının sakat olduğunu fark eder. Yani onları birleştiren şey, aldıkları yaralardır.
Dünyanın her yerinden kadın, farklı alanlarda olsa da 'kadın olmak' üzerinden yaralanıyor. Kimi başörtüsü üzerinden aşağılanırken, kimi mini eteğinden... Kimi doğum yaptığı için, kimi doğum yapmak istemediği için... 'Kadın' olmak, her milliyetten, kültürden hemcinsimiz ile empati kurabilmek için yeterli.
Fotoğrafa üç saniye bakınca 'dün-ya yerinden oynar, kadınlar özgür olsaaa' diye ritm tutmaya başlıyorsunuz!
Komşumuz yine çok şekil. Çok net ve sade, çekmişler feminaları!
Bu Trump'ın maço tavrıyla dalga geçmek amaçlıydı.
Açılan dövizlerde de 'Duvarı Trump'ın etrafına örün' ve 'Annelerimizin mücadele ile kazandığı doğum kontrol haklarını kaybetmemek için elimizden sonuna kadar savaşacağız' yazıları görünüyor.
Trump ve kabinesinin kürtaj ve doğum kontrol karşıtı radikal hristiyanlardan oluştuğunu belirtmemize gerek yoktur sanırım... Dolayısıyla bu eylemlerin asıl amacı, Trump'ın getireceğini ima ettiği kısıtlamalara karşı göz dağı vermek.
Trump, 'kızınız iş yerinde tacize uğrasa tepkiniz ne olurdu?' sorusuna, 'kızım Ivanka çok güçlü bir kadın, onun başına böyle bir şey gelmezdi' diyerek tacizin ve tecavüzün 'zayıf' kadınların başına geldiğini - kadınların bunu hak ettiğini ima etmesi de büyük yankı uyandırmıştı.
Fakat yine de başkan seçildi...
Kadınlara da destek verdi.
Pembe bereden -yani feminenlikten- korkmayan, erkekliğine zeval geleceği endişesini taşımayan, kimseye adamlık kanıtlama ihtiyacı duymayacak kadar kendinden emin bir erkek birey işte... Kadınlara destek veriyor, ne güzel!
Zaten Alicia Keys giderek daha da farkındalık sahibi ve aktivist hale geliyor; yaşamını ve sanatını da bu çizgide ilerletiyor. Geçtiğimiz sene, dayatılan güzellik standartlarının gerektirdiklerini üzerinde uygulayarak meşrulaştırmamak ve kadınlara 'güzel görünmek zorundasınız' mesajı vermemek adına makyaj yapmayı bıraktığını açıklamıştı.
Yine kadınlara tüm varlığıyla, o muhteşem sesiyle ilham ve destek verdi.
Bell Hooks ile büyüyen Amerikan feministleri 😊
Kadınlar güçlerinin farkında...
Nineyi de, torunlarını da kızdırmayın! Kadınlar güçlüdür!
Dünya, bu beyinsiz ve aşağılık liderler yüzünden her gün daha da iğrenç bir yere dönüşüyor. Erkekler ve onların bencil boş ego savaşları.
Keşke Türkiye'de de olsa...
Ya şu güzelliğe,şu güçlü duruşa bakar mısınız ?