Lakap sadece insanlara değil artık şehirlere de yakıştırılıyor. Dünyada ise lakap takılan yerler bir hayli fazla bulunuyor. Gelin bu şehirleri ve lakaplarını birlikte öğrenelim.
Lakap sadece insanlara değil artık şehirlere de yakıştırılıyor. Dünyada ise lakap takılan yerler bir hayli fazla bulunuyor. Gelin bu şehirleri ve lakaplarını birlikte öğrenelim.
Bakü kelimesinin anlamı ‘rüzgarın çarptığı’ anlamına gelince bu lakap kaçınılmaz oluyor.
Deniz ticareti ile yüzyıllardır uğraşan bir kente bu lakap aşırı uygun. Kopenhag'ın kelime anlamı da 'tüccarların limanı' demek.
Kelime anlamı ‘kuzeyin başkenti’ demek olan şehir en büyük savunma duvarıyla da lakabının hakkını veriyor.
Birçok filmin anavatanı olan Los Angeles ılıman iklimiyle cennette gibi hissettiriyor. zaten şehrin adı 'melekler' anlamına gelmekte.
Mozart’ın uzun yıllar yaşadığı şehirin de kelime anlamı beyaz kale… kültür ve sanat madeni olan şehrin adının anlamı da 'beyaz kale'...
İlginç kuralları ve düzeniyle ünlü Singapur’un kelime anlamı da lakabıyla aynı anlama geliyor.
Serinlemeke için en güzel rüzgarı hissedebileceğiniz yerlerden… Adını ve lakabını kendi gibi güzel rüzgarlardan alıyor.
Kapalı ve kasvetli havasıyla bu lakabı aldığına şaşırmamak lazım.
Aşıklar şehri olabilir ama şehrin Aydınlanma Çağındaki rolü daha eski…
Roma’nın kuruluşu o kadar eski ki bu lakabı en hak eden şehir.
Venedik manzarası bu lakabın neden takıldığını gösteriyor.
Doğal güzelliği, tarihi ve mücevherleri ile bu lakabı hak eden başka bir şehir.
90’dan fazla adanın 1.500 köprü ile Amsterdam sizce Venedik olabilir mi?
İlk kez 1870 yılında, yazar Bjørnstjerne Bjørnson tarafından kullanılan bu lakap kentin soğuk ve tehlikeli bir yer olmasından dolayı verilmiş.
Remi bayrağında zambak sembolü olması tesadüf değil.
Umm al-Dunya’da denilen kahire antik Mısır’ın gizemli ve görkemli tarihinden almakta.
Tuna Nehrinin içinden geçtiği en güzel şehirin lakabı yine Tuna Nehrinden geliyor.
Bu konuda iki rivayet bulunuyor; birincisi Yunanistan’ın önceki adı olan Ionia’nın (adını Kral İyon’dan aldığı ve kelime anlamı menekşe olduğu için, ikincisi Pinda adlı bir Yunan şairin şiirindeki 'Şairlerin sevdiği mor tacı olan ışık şehri, sen Yunanistan’ın kalesisin” dizesinden bu lakabı aldığı söylenmekte.
Panoramik olarak şehri gördüğünüzde neden bu lakap takılmış anlayabilirsiniz.
Beyaz kumlarıyla başkentin bu lakabı alması tesadüf olamaz.
Eski adıyla Bombay adeta Hindistan’ın baharat deposu olduğu için bu lakap kaçınılmaz oluyor.
Buckingham Sarayı söz konusu olunca krallar şehri tabii ki Londra.
Zengin tarihi ve manevi kültürüyle İstanbul listenin olmazsa olmazı…
Amerika’nın en büyüğü tabii ki bu lakapla anılır.
Güney Afrika’nın en büyük şehri lakabını altın madenlerinden almakta.
Sıcak şehrin kendine yakışan lakabı…
Kiraz çiçeklerinin en çok yakıştığı eski başkent…
Şerin zarafeti ve tarihine yakışan bir lakap.
mülteci rüyası istanbul yazmamislar
Güzel şehirler.
Aklımda Yozgat için de acayip bi lakap var ama Yozgat'lı biri görürse hemen çıkıntı yapar, onun için burda yazmayacam 😉