AKP Yerel Yönetimler Başkanlığı'nın üzerinde çalıştığı projede sona gelindi. Buna göre 500 bin nüfusunu aşan 12 il büyükşehir statüsüne geçecek. Nüfus kriteri 300 bine düşürülürse bu sayı 58'e kadar çıkabilecek. Başbakan Binali Yıldırım’ın onayladığı düzenleme önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlatılacak.
Sözcü’den Veli Toprak’ın haberine göre, hükümet büyükşehir düzenlemesini 2019 yerel seçimleri öncesinde hayata geçirmeyi planlıyor.
Hali hazırda 750 bin olan nüfus kriterinin 2016 sonu itibariyle 500 bine düşürülmesiyle Afyonkarahisar, Sivas, Adıyaman, Tokat, Zonguldak, Elazığ, Batman, Kütahya, Ağrı, Çorum, Osmaniye ve Çanakkale büyükşehir olmaya hak kazanacak. Böylece büyükşehir sayısı 30’dan 42’ye yükselecek.
Hükümet nüfus kriterini 300 bine düşürmeyi de ikinci bir seçenek olarak gündemine aldı. Bu durumda Şırnak, Giresun, Isparta, Yozgat, Muş, Edirne, Aksaray, Kastamonu, Düzce, Uşak, Kırklareli, Niğde, Bitlis, Rize, Amasya, Siirt büyükşehirlere eklenecek. Böylece 81 ilin 58’i büyükşehir statüsünde yönetilecek.
bir Ordulu olarak açıkça belirteyim ki bunun halka hiçbir yararı olmuyor. En basit örnek eskiden oturduğum yer köy olarak geçiyordu ve komşularımız inek bakıyor, sebze yapıyor satıyorlardı. Artık mahalleye döndüğü için ahırlar yıkılacak hayvan bakılamayacak. Buda hayvancılığa verdiği zararın yanısıra orda yaşayan insanlar için de sıkıntı, bu yaşına kadar hayvancılık yapmış bu insanlar bu saatten sonra ne iş yapacak. Fındık desen para etmiyor. Tek faydası iktidara yıllardır "bize" hizmet eden belediye başkanımızdan olduk. Şimdi sadece kendilerine hizmet ediyorlar
Oy için yıllardır yapılan taktik, normal bu durum. Büyükşehir olunca devlet tesislerinin yapımına izin veriliyordu diye hatırlıyorum, yıllardır şehirleri böyle kandırdılar bir önceki seçimde bir sürü şehri büyükşehir yaptılar ama hiçbirine büyükşehir hizmeti götürmediler. Tabi halk mal olunca adının bile büyükşehir olması gaza getiriyor milleti.
Köylerin mahalleye dönüştürülmesi çok kötü birşey, ben de köylüyüm zamanında benim dedelerimin köydeki sokak aralarını kazıp köyde ortak para toplanarak satın alınıp döşenen borularla, köyün su tesisatına köyümüz mahalle olunca BUSKİ beleş bir şekilde kondu, buski gelmeden önce çok daha iyiydik, kimse su faturası vermiyordu, arıza olduğunda köyde gönüllüler arızayı gideriyordu, köyün su tesisatına bir yerden su basılmıyor yani bizim köyün, dağdan gelen su köylülerin inşaa ettiği su deposuna doluyor ve oradan suyun kendi basıncı ile bütün evlere şehirlerdeki sudan daha yüksek bir basınç ile basılıyordu, istanbul da bulundum çeşmeler mıy mıy akıyor, ama bizim köyümüzde sular gürül gürül akıyordu, buski geldi artık bizim sularımızda mıy mıy akıyor, buski sağolsun! Köydük, mahalle olduk, beter olduk!