Şehirlerarası ulaşımda otobüs yolculuğu, çoğu kişi için en çok kullanılan alternatiflerden biri. Bazen mecburiyet, bazen de istek bizi otobüslerin koltuklarına bırakıyor. Sizin de yakın zamanda otobüs yolculuğu yaptığınızı tahmin ediyoruz. Bakalım bu içeriğimizdeki otobüs tipleri, size de tanıdık gelecek mi?
Şu küçücük zaman diliminde tanımadığınız bir insanı ancak bu kadar yakından tanıyabilirsiniz. Ayşe aslında ne demek istemiş? Olsa yüzüne de söylermiş. Onun içi zaten rahatmış. Hele bi gidip dönsün de o zaman bakarmış... Hepsi bu görüşmede mevcut!
Yav sanki evinde yemiyor, sanki aynısı marketine gelmiyor... Sabah saat 3 olmuş, neredeyse koşa koşa döner makinesine sarılacak. Hayır bari yiyorsun, içine doğru boşalt o havayı. Pühh! Valla burnuma geldi kokusu yaaa...
Tamam o koltuklar biz uyuyalım diye var, kabul ediyorum. Evet, herkesin hakkı yatırmak ama nezaket diye de bir şey var. En azından şöyle ağız kenarıyla müsaade istesen ölür müsün? Çünkü belki çay üstüme dökülecek?
Çocuk bu, diyecek bir şey yok tabii. Yalnız bu durum birden fazla gerçekleşince insanın sinirleri de bozulmuyor değil biliyorsunuz. Keşke molada yapsaydın çişini be yavrum!
Hastaysa bir şey diyemeyiz de bu işi keyife çevirdiyse onu Allah bildiği gibi yapsın. Üstelik o tuvaletler o kadar uzun vakit geçirmek için uygun da değil. Nasıl beceriyorlar acaba?
Her otobüste maaşlı olarak çalışan bu teyzelerin asli görevi klima ile cebelleşmektir. Başkası üşüyor mu, yanıyor mu hiç dert etmez. Önemli olan onun kan basıncıyla birlikte otobüsün klimasının senkronize olması.
Muavinlerin işi çok zor, bir kere bu konuda anlaşalım. Artık çeşit çeşit insanla uğraştıklarından mıdır, yoksa giderek hiçbir şeyi duymak istemediklerinden midir nedir, tek seferde kendileriyle iletişim kurmak oldukça zor oluyor.
Bazen bir tanesini alınca diğerinde insanın aklı kalıyor, bu doğru. Aslında diğerini isteyince veriyorlar ama canavar gibi saldırmanın da pek bir anlamı yok. Az ilerde zaten 1 TL kendisi canım kardeşim, neyin savaşını veriyorsun?
İşte size gerçek bir sınav. 6 saati geçen uzun yolculuklarda eğer ki yalnızsanız ve yanınızda bu çifti görüyorsanız geçmişler olsun. İnsan gördüğü için mutlu oluyor ama 5 saniye sonra kendi yalnızlığı aklına gelince kuduruyor.
Bu bebek arkadaşlarımız da tıpkı klima teyzesi gibi maaşlı bir emekçi. Hemen hemen her otobüste bu işi yapan bir bebek görmek mümkün. Annelerinin çaresizliği gerçekten çok fena. Sus diyor, susmuyor; yat diyor yatmıyor. Bu arada tabii biz de güme gidiyoruz.
Yolculuklarda film seyretmekten sonra yapılacak en iyi iş herhalde bu. Gündüz kitap okunabiliyor ama gece zor. Bir de o telefonun ışığı yandakinin gözüne gözüne girebiliyor bazen. Yapacak bir şey yok. (Bu kişi benim)
Bu kişilerin yaş grubu genellikle +45 oluyor. Koridorun ortasından uzanan bir kafa görürseniz bilin ki o felaket tellalı birazdan cık cık yapmaya başlayacak. Sanki direksiyonu ona verseler 'Öyle kullanılmaz, böyle kullanılır' diyecekmiş gibi.
Şu hayatta en çok özendiğimiz insan herhalde bu insandır. Bir insan gürültüye, açılan ışıklara falan nasıl uyanmayabiliyor acaba? Biz olsak sabah kanlı gözlerle dolaşırız, bu maşallah turp gibi.
İmreniliyorsun horultulu insan!
O şımarık bebeler kabusum! İnsan hiç mi terbiye, nerede nasıl davranılacağını öğretmez, doğurup doğurup salıyorlar olan bize oluyor.Bir de ağlamaları-zırlamaları yetmezmiş gibi el kol atıp rahatsız ediyorlar, arkadan saç falan çekiyorlar.Sahip çıkın şu çocuklarınıza.
Sevil Atasoy aplanın böyle bir olaya alet edilmesi rezalet. Koskoca adli tıp uzmanına teyze muamelesi. ha
Muhabbetçi teyzeyi unutmuşsunuz.