Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 'Yuva kurduğunuzda, çocuk büyüteceğiniz zaman büyük şehirlerde oturmayacak şekilde hayatınızı planlamanızı tavsiye ediyorum. Uygun küçük şehirlerde oturmak ve çalışmak için kırsal bölgelere yerleşin' dedi.
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 'Yuva kurduğunuzda, çocuk büyüteceğiniz zaman büyük şehirlerde oturmayacak şekilde hayatınızı planlamanızı tavsiye ediyorum. Uygun küçük şehirlerde oturmak ve çalışmak için kırsal bölgelere yerleşin' dedi.
AA'nın haberine göre; Kayseri 4. Kişisel Gelişim Zirvesi kapsamında Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Kongre Merkezi'ndeki 'İdame-i Hayat' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Ortaylı, ölümlere ve felaketlere yol açan 2. Dünya Savaşı'nın insanlığın hayat tarzında büyük değişimlere yol açtığını söyledi.
Almanya ile Türkiye'nin nüfusu aynı. Ama oranın en kalabalık şehri 3 milyon nüfuslu Berlin. Sonra zaten Hamburg Münih Köln Frankfurt falan geliyor. Almanya'nın hemen hemen her şehri gelişmiş durumda. Ama metropollerde ev bulmak sıkıntı. Kimse senin benim için ağaçları kesip inşaat yapmıyor çünkü. Yani yazılı olmayan bir kural var orda: "Gelme, geleceksen de 2-3 kat fazla kira vereceksin" diye. Bizde ise durum tam tersi. Bu insanları kendi memleketlerine gönderelim, orda iş, okul imkanı bulsunlar demek yerine, nasıl daha fazla insan getirebiliriz diye gördükleri her boş alana inşaat yapıyorlar. Yazık ediyorlar güzelim Istanbula.
benim çocukluğum bursanın küöük bir ilçesinde geçti.kırsalda büyüdüm.ve şu an istanbuldaki çocukların hayatına göre muazzam bir çocukluk geçirdim.evet cep telefonumuz yoktu bilgisayarımız yoktu lakin hayat sokaklardaydı.ben çimenlerde de yuvarlandım,camide güreşip imamdan da fırça yedik,eriklere de daldık,üstüm başım çamur içinde de eve geldim,gece saklambaç da oynadım,mahalle maçları da vs vs.. teknoloiye bağımlı olmuş,sokak ortasında oynamasın aman başına bişiy gelir diye korkudan çocuğunu güvenlikli sitelerden salamayan ailelerin (ki haklılık payları da var) çocukları asıl asosyal yetişiyor.biz küfrün en şatafatlısını da sokaklarda öğrendik,yaşlı komşu teyzeyi pazardan eli kolu dolu gelirken görünce koşa koşa yardıma gidip poşetleri evine kadar götürmeyi de..kısacası hayatın gerçeklerine dışarıda özgürce keşfedebildiğinde hazırlanır insan cam bir kafesin içinde pamuklara sarılarak değil.
Kırsalda yaşayanların yaşam standartlarını küçümseyenler bahsedileni kendi hayatları gibi sanmasın. Köyde arazimi ekip biçip aynı zamanda altımda spor arabamla üniversiteye gidip kendime ait evimde oturabiliyorum. Kültür denilen şey kafede nargile içmekle değil okuduğun kitapla olur. Cebinden sigara parası çıkmayanlar köyde yaşayanlara laf sokmaya çalışmış. 😂