Şehir Efsanesi mi, Korkutucu Bir Gerçek mi? Chemtrail Hakkında Bilmeniz Gereken 13 Şey

İletişim teknolojisi ilerleyip çeşitlendikçe, kimseyle paylaşmadığımız bazı görüş ve sorularımızın birçok insanın aklında döndüğünü keşfediyoruz. Farklı kültür, coğrafya ve yaş gruplarından insanların benzer sorulara cevap araması kimi zaman sorunun cevabını asla bulunamayacak bir noktaya taşısa da; kimi zaman farklı bilgi ve görüşlerle beslenen bazı sorular, bilişim çağında kendine ilginç cevaplar bulabiliyor. 

Bugün cevabını arayacağımız soru da çoğumuzun gün içinde gökyüzüne bakarken fark ettiği, kendince ne olabileceği hakkında fikirler ürettiği ancak cevabı henüz netlik kazanmamış ve adeta bir şehir efsanesine dönüşmüş bir konu. İnananları, dalga geçenleri, 'Yok be abi!' diyenleri için: 'Chemtrail' (Chemical Trail-Kimyasal İz) başka bir deyişle 'Püskürtme'.

1. Yaklaşık 100 bin yıllık tarihi boyunca insanoğlu hayatta kalmak için doğayla "mücadele" içinde oldu.

Barınmak, yiyecek bulmak, araç-gereç geliştirmek, seyahat etmek, ısınmak gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek; kısaca hayatta kalmak için doğayla 'mücadele' içinde oldu. Mücadelesini kazandıkça giderek yükselen bir popülasyon grafiği yakaladı ve çağlar boyunca ademoğlunun kurduğu 'medeniyet' ilerledi.

2. Şüphesiz ki ilk çağlardan bu yana avlanmak, korunmak, korkutmak ya da yeni yaşam alanları kazanmak için üretilen araç-gereçlerin başını silahlar çekti.

Toplayıcılık-Avcılık döneminde basit ağaç parçaları, taş ve ilerleyen dönemde çeşitli metallerin kullanılmasıyla başlayan bireysel silahlanma, ilerleyen dönemde demir ve sonrasında da çeliğin kullanımıyla yerini daha hızlı üretilebilen, tekrar kullanılabilen, daha sağlam ve maalesef daha öldürücü silahlara bıraktı.

3. Barutun Çinlilerce keşfi tüm dünyada 'silah' anlayışını değiştirdi ve ateşli silahlar hızlı adımlarla insanoğlunun silah envanterinde yer bulmaya başladı.

Tüketim ihtiyacı hızla yükselen popülasyon grafiğine bağlı olarak arttıkça yeni yerlerin keşfi, daha önceden keşfedilmiş verimli bölgelerin işgali gerekti. Bunun sonucu olarak silahlanma anlayışı tek atışta bir hedeften tek atışta birden çok hedef'e doğru evrildi ve Nükleer silahlanmaya varan kitle imha silahları üretildi, kullanıldı, milyonlarca insanın canına mâl oldu.

4. "Kitle İmha Silahı" tanımı ilk olarak 1937'de İspanya'nın Guernica kentinin Naziler tarafından uğradığı hava saldırısı için kullanıldı.

Özellikle 2. Dünya Savaşı ve sonrasında dünya politikasının belirleyici aktörlerinden biri olmuş, kitle imha silahlarına sahip olan ülkeler olmayanlar üzerinde korkutucu etkiler yaratmış, yeni haritalar çizdirmiş, yeni oluşum, ayrılık ve kopuşların birincil etkeni olmuştur.

5. 2.Dünya Savaşı'ndan bu yana bu silahlara sahip ülkelerin sayısında yapılan tüm protokollere ve uluslararası antlaşmalara rağmen bir eksilme görülmüyor.

Bölgelerinde söz sahibi olmak isteyen Kuzey Kore, İran, Irak gibi ülkelerin bu silahların üretimi için çeşitli gizli tesisler oluşturduğu yönünde istihbaratlar nedeniyle yıllarca ambargo ve hatta işgal altında tutulduğu bilinse de 2.Dünya Savaşı'ndan bu yana bu silahlara sahip ülkelerin sayısında yapılan tüm protokollere ve uluslararası antlaşmalara rağmen bir eksilme görülmüyor. Soğuk Savaş döneminde ellerinde bulunan kitle imha silahları ile ilgili çeşitli pazarlıklara kalkışan ''Süper Güçler'' bu silahları daha fazla üretemeyeceklerini fark ettiklerinde başlayan çalışmalarla, atmosferik, manyetik ve hatta sismik silahlanma yönünde adımlar atmaya başladı.

6. HAARP bu kitlesel imha teknolojilerinin içinde üzerine en çok konuşulanlarından...

Son dönemde yurt dışında ve sonrasında ülkemizde konuşulmaya başlayan, 'Süper Güçler'in devlet sırrı olduğundan mı; yoksa aslında tüm bunların bir komplo teorisinden ibaret olduğundan mıdır bilinmez; dünyada inananı kadar inanmayanı bulunan nurtopu gibi yeni bir kimyasal kitle imha silahı teorisi var. Chemtrail ! (Chemical Trail-Kimyasal İz)

7. Chemtrail teorisi, 1996'da bir askeri direktife cevap olarak ortaya atıldı.

2025'te de askeri üstünlüğü sağlamayı amaçlayan gelecekteki stratejik hava durumu değiştirme sistemini ana hatlarıyla ortaya koymak için Amerikan Hava Kuvvetlerince sunulmuş ve 'gelecekteki durumlar/senaryoların hayali temsili' ('fictional representations of future situations / scenarios') adlı makale sebep gösterilerek ortaya atıldı ve o dönem Amerikan Hava Kuvvetleri'nin Amerikan halkı üzerine ne olduğu bilinmeyen kimyasal ve biyolojik komponentli gazlar püskürttüğü iddiası tam anlamıyla ortalığı karıştırdı. 

Hava Kuvvetleri, makalenin 'mevcut askeri politika, uygulama veya imkânları yansıtmadığı'nı ve 'hava durumunu değiştirme yönelik herhangi bir deneyin yapmadığını, bu gayeyi hedefleyen programların yürütmediğini ve gelecekte de böyle planların olmadığını' açıklamış olsa da medyanın da konuya ilgi göstermesiyle konu yüzlerce TV / Radyo programında ve gazete makalesinde kendine yer buldu. 

Bu iddialar üzerine önce Amerikan kamuoyunda, ardından dünyanın geri kalanında insanlar ikiye bölündü. İnternet üzerinde çeşitli grup ve organizasyonlar oluşturularak Chemtrail iddiaları 'inceleme' altına alındı.

8. Bu teoriye inananlar, iddia edilen kimyasal püskürtmenin sebebinin Güneş radyasyonunu kontrol etmek...

...psikolojik manipülasyon, nüfus kontrolü, tarımsal manipülasyon, hava durumunu değiştirme, biyolojik veya kimyasal savaş olabileceğini ve bu izlerin teneffüs hastalıkları ve başka sağlık problemlerine sebebiyet verdiğini öne sürdüler.

9. Bu teoriyi reddenler ise;

Gökyüzündeki bu izlerin normal su tabanlı yoğunlaşma izleri olduğunu, rutin olarak yüksekten uçan uçaklarca belli atmosferik şartlar altında bırakıldığını, duman izlerinin 8 ile 16 kilometre yükseklikte meydana geldiğini, bu yüksekliklerde hangi kimyasal madde olursa olsun 'püskürtülmüş' olsa bile bir zarar vermeden dağılıp yüzlerce kilometre uzağa düşeceğini veya yere inmeden bozulacağını savundular.

10. Chemtrail komplo teorisine inananlar ...

...Chemtrail'lerin yoğunlaşma izlerinden havada uzun kalışlarıyla ayırdedildiklerini, Chemtrail'lerin uçaklarca bırakılan ve havada yarım gün kadar kalan veya sirrüs-benzeri bir buluta dönüşen izler olduğunu ileri sürer ve püskürtülen bu kimyasal maddelerin baryum ve alüminyum tuzları, polimer elyafları, toryum veya silisyum karbür olduğu ifade ederler.

11. Chemtrail teorisine inananlar...

...bu fenomeni saatlerce devam eden ve çaprazlama ya da paralel desenleriyle zamanla birleşip büyük bulutlar teşekkül ettiren akımlar olarak nitelendirirler, görünür renkli tayfların varlığını, bir bölgede izlerin fevkalade şekilde yoğunlaşmasını veya işaretsiz ya da askerî uçakların tipik olmayan yer ya da yüksekliklerde bıraktıkları kalıcı izleri Chemtrail belirtisi olarak görürler.

12. Devletlerin bu iklimlendirme mühendisliği teknolojisinin sadece insanlara değil doğaya da çok büyük ve geri dönüşü olmayan zararlar verdiğini ileri sürerler.

13. İnsanoğluna olan inancın sarsılması

HAARP, Chemtrail ve daha nicesi kanıt yetersizliği ya da aslında gerçekten var olmamaları nedeniyle şu anda birer komplo teorisinden ibaret olsa bile insanoğlunun 'gerekirse' kullanabileceğini düşündüğümüz yöntemlerin bu kadar ürkütücü olması sizce de aslında insanlığa olan inancımızın nasıl da sarsıldığını göstermiyor mu?

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
02.09.2022

Saçmalık Chemtrail miş 😂😂

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ