Melek’in bebekliğini göremeyen Sancar’ın umutlarını bağladığı bebek, onun hiç haberi olmadan, yasını bile tutamadan yitip gitmiştir. Sancar, bu gerçekle başetmekte çok zorlanır ama yaşadığı boşluktan onu çıkaran yine Melek olur. Melek ve Nare bütün sevgileriyle Sancar’ı sararlar. Nare, dost bildiği Sahra’nın Akın’ın kardeşi çıkmasıyla çok sarsılır ama her zamanki gibi kendisini bir kenara koyarak, ayrılmalarına rağmen Sancar’ın derdiyle hemhal olur.
Sancar, Menekşe’ye ve Sahra’ya cezalarını keser ve Kahraman’la karşı karşıya kalır. Ancak bu sefer Kahraman’ın ona keseceği bir ceza vardır; sadıçların altından kalkamayacakları bir ceza… Gediz ise, bir yandan Sancar’a yaptıklarının pişmanlığını yaşarken bir yandan da kendisini yine onun karşısında bulur. Çünkü Sancar Sahra’ya, Sahra’nın dayanamayacağı bir ceza vermiştir! Gediz, bu karanlık günlerinde tutunduğu Sahra’yı kurtarmak için canını dişine takar ama sonunda çok büyük bir seçim yapmak zorunda kalır. Sancar’ın canı mı, Sahra’nın canı mı?