Herkes kendi ülkesini, kendi ülkesinin ürettiğini över. Bu çok normaldir. O dönemde de Fransızlar ülkemize gelip, tekstil makinelerimizin yetersiz olduğunu ve en iyi makinelerin kendi üretimleri olduğunu söyler. Amaçları kendi mallarını pazarlamak. 3 milyon Euroluk makinelerden Türk tekstilcilere satmak. Fransızlar Gaziantep’te bir tekstil fabrikasındadır. O an birden aralarındaki bir Türk usta 'Bu adam ne diy?' diye kendi lehçesi ile sorarak, makinenin resmini alır, kafaya takmıştır bir kere. Demiri eritir, vidayı, motoru koyar, çeliği büker ve Fransızların bize 3 milyon Euroya satacağı makineyi 50 bin Türk lirasına üretir.
Antepte bi okula ismini verdiler