Seda Yekeler Yazio: Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Sıcak ve yasaksız yaz günlerinden herkese selamlar. Size bu hafta olumlu ve olumsuz düşüncelerin eğitim hayatımızdaki etkilerini bilimsel araştırmalardan da yararlanarak anlatmaya çalışacağım.

Düşüncenin fiziki etkileri olduğu sadece kişisel gelişim kitaplarındaki bir fanteziden ibaret değil ve bunu farkında olalım ya da olmayalım hepimiz tecrübe ediyoruz.

Üstelik bu etki yeni keşfedilmiş bir şey de değil; Yunan mitolojisinde Oidipus, Roma mitolojisinde Romulus ve Remus beklenti etkisini örnekleyen tarihi anlatımlardır. Ancak beklenti etkisine ismini veren Pygmalion, heykeltıraş da olan bir Kıbrıs prensidir. İdeal kadını temsil etmesi için bir heykel yapar ve adını Galatea koyar. Galatea’nın güzelliğine âşık olan Pygmalion, ona hayat vermesi için tanrıça Venüs’e yalvarır. Venüs bu isteği kabul edip Galatea’yı insana dönüştürür ve mutlu bir aşk yaşarlar. Buraya kadar olan kısmı efsanelerle ilgiliydi ve beklentilerin gerçeğe dönüşmesinin tarihinin çok eskiye kadar gittiğini anlatmak içindi. Bundan sonra anlatacaklarım ise bilimin bize gösterdikleri.

Harvard Üniversitesi Profesörü Rosenthal’in çeşitli meslektaşlarıyla yaptıkları deneyler öğretmenlerin öğrenciler üzerindeki beklentisinin öğrencilerin başarısını nasıl etkilediğini kanıtladı. İlk başta yaptıkları deneyleri fareler üzerinde gerçekleştirdiler. Rasgele seçilmiş laboratuvar farelerini iki gruba ayırdılar. Bir gruptakileri “zeki fareler”, diğer gruptakileri de “zor öğrenen” olarak adlandırarak aslında aralarında hiçbir fark olmayan farelerin labirentlerdeki başarılarını ölçmek ve raporlamak için durumdan haberdar olmayan öğrenciler seçtiler. Öğrencilerin zeki farelerden yüksek başarı beklemeleri, bu beklentiyi karşılamak üzere farelerin başarılarını etkiledi. 

Bu deney insanlar üzerinde de tekrarlandı. Bu sefer de bir sınıftaki öğrencilere IQ testi yapıldı ve sonuçlara bakmadan rasgele olarak bazı öğrencilerin IQ puanlarının çok yüksek olduğu ve akademik açıdan da çok başarılı olacakları öğretmenlerine iletildi. Öğretmenler tabii ki bu durumdan haberdar değillerdi. Araştırma boyunca öğretmenlerin öğrencilerle olan etkileşimleri gözlendi ve araştırma sonunda öğrencilere tekrar bir IQ testi yapıldı. Öğretmenlere zeki olduğu söylenmiş olan öğrencilerin IQ testi sonuçları sınıf ortalamasından her seferinde daha yüksek çıktı. Halbuki ilk başta o öğrencilerin IQ sonuçları böyle bir farkı göstermiyordu.

Bu testler sadece IQ ölçmek için değil, akademik başarıyı ölçecek şekilde de yıllarca tekrarlandı.

Sonuç hep şu oldu: beklentinin yüksek olduğu öğrenciler hep yüksek başarıya ulaştılar. Aslında düşününce bu çok mantıklı. Gelin birlikte şunu örneği inceleyelim. Bir futbol antrenörüne genç bir oyuncu geldiğini düşünelim. Antrenör çocuğun babasıyla eski dost ve oyuncuyu da küçük yaşlarından beri tanıyor. Aynı sırada da bir başka oyuncu geliyor. Ama o oyuncuyla hiçbir tanışıklığı yok. Sezon başında her iki oyuncu da benzer yetenekler gösteriyor, ama antrenör tanıdığı oyuncusuna sabırla hatalarıyla ilgili bilgiler verip ondan beklentisinin neler olduğunu anlatıyor. Saha dışında da görüşüyorlar ve o zamanlarda da oyuncusunu motive ediyor. Diğer oyuncusunun yaptığı hatalara karşıysa daha sabırsız hatta bazı zamanlarda öfkeli tepkiler veriyor. Yüksek beklentiler duyulan oyuncu antrenmanlarına hep tam zamanında gelip tüm gücünü verip büyük gelişim gösterirken diğer oyuncu kendisini çok daha az geliştiriyor, dakiklik ve takıma uyum konusunda sorunlar yaşıyor. Şimdi gözünüzde daha iyi

canlandığını umuyorum bu “Beklenti Etkisinin” ne kadar gerçekçi olduğunun.

Hemen tüm tanıdıklarımdan ve öğrencilerimden şu ifadeleri duymuşumdur: “Öğretmen zaten İngilizcesi iyi olanları ön sıralara alıp onlarla dersi işlerdi, ben hiç sevemedim o yüzden İngilizceyi ya da filanca dersi.” Ama aynı sırada Suat Arı adında bir beden eğitimi öğretmeni de maddi olarak dezavantajlı bir köy okuluna atanır ve sporla köyün çocuklarının hayatını değiştirir. 14 branşta 120 lisanslı oyuncu yetiştirir ve aralarından bazıları da Milli Takım oyuncusu olur. Sizce o köyün çocukları Türkiye’nin diğer köylerindeki çocuklardan daha mı yetenekliydi Suat Hoca oraya atanmadan önce? Yoksa Suat Hocanın öğrenci ve velilerden beklentisi mi bu çocukların başarısını artırdı?

İşte bazı öğretmenlerin daha iyi olmasının nedeni öğrencilerden ve bilhassa da kendilerinden yüksek beklentileri olmasıdır. Benim diğer öğretmenlerden ne farkım olduğunu ve nasıl dil öğretiminde bu noktaya geldiğimi sorduklarında hep aynı cevabı vermişimdir: “Benim beklentilerim yüksek.” Bu cevabımın altını doldurmak ve sizin de çocuklarınızın gelişimine katkıda bulunmak için aileler olarak yapabileceğiniz en iyi şey küçük yaşlarından itibaren onları birer dâhiymiş gibi görmeniz ve buna kendiniz de inanmanızdır. O zaman hem sizin hem de onun davranışları bu beklentiyi karşılamak üzere değişecek, çözülemeyeceği düşünülen maddiyat ya da zamansızlık gibi sorunların çözüldüğünü göreceksiniz.

Tekrar görüşünceye dek sevgiyle kalın ve beklentilerinizi hep yüksek tutun.

Instagram

Twitter

Linkedln

Web

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti