Seçmen Ne Dedi Biz de Anlamaya Çalışıyoruz: İşte Seçmenin Umurunda Olmayan 13 Şey

Bir seçimi daha geride bıraktık, çoğumuz için sürpriz bir şekilde nihayetlenen bir seçim oldu. Ak parti oylarını yüzde 10 arttırırken, CHP yerinde saydı, MHP ve HDP ise düşüş yaşadı. 

Seçimin hemen ardından “seçmen ne mesaj verdi?” tartışmaları başladı, tüm siyasiler seçmenin verdiği mesajı aldığını söylerken biz de geri kalmak istemedik. Belki seçmenin mesajını çözemedik ama seçmenin neleri umursamadığını ufaktan anlamaya çalıştık.

İşte 1 Kasım seçimlerinden yola çıkarak vardığımız ve seçmenin “açıkçası çok da umurumuzda değil” dediği o sonuçlar.

1. Ölen bizden değilse, hele hele sevmediğimiz bir güruhsa yüzlerce ölse umurumuzda değil.

Ankara katliamının seçmen davranışında bir etkisi olmadığını gördük. Gerçi Konya’da oynanan milli maçta saygı duruşunu ıslıklamalarından biraz işkillenmiştik ama “oh olsun” noktasına geldiğini anlamamız için seçimi beklemek gerekti. Seçmen çok net “ölen benden değilse, düğün bayram” dedi. Ne güzel acıları ayırdık, artık daha az üzülüyoruz.

2. Ölen bizdense “Allah’ın takdiridir”.

Ölümleri ayırdıktan sonra bekledik ki “kendilerinden” (!) olan ölümlere karşı bir tepki yükselir. Soma, Ermenek, Şişli rezidans asansör kazası, vb. olaylarda yitirdiğimiz yüzlerce can bir kıpırdanma yaratır. Ancak burada da karşımıza “kader” mefhumu çıktı. Seçmen ölümlerden herhangi bir şekilde herhangi bir yöneticiyi, müdürü, kısacası insanı sorumlu tutmadığını gösterdi bize.

3. Çevre dairede olur, ağaçtan, ormandan çevre mi olurmuş?

Onlarca gencin katledildiği, yüzlercesinin yaralandığı, sakat kaldığı Gezi olayları neden çıkmıştı hatırlıyor muyuz? Bir park içindi mücadele, tamam ilk üç gün siz de desteklediniz, sonra darbeyi falan gördünüz ama Gezi parkı, HES’lere, Yeşil Yollara, köprülere, havaalanlarına neden karşı çıktık? Tamam, gelişmenin de karşısındayız ama ilk önce çevre dedik, yeşil dedik, doğa dedik. Ancak gördüğümüz kadarıyla seçmen, çevre konusunda bizimle aynı fikirde değil. Bunları “gelişmenin, dünya liderliğinin karşısına çıkan kitlelerin davranışları” olarak yorumladı. Kuzey ormanlarının böğrünün yarılmasını keyifle izlemeyi seçti. Havva ananın çığlığını şov olarak gördü.

4. Demokrasi, “Demok”tan gelir, yani şeytandan; Demokrasi “şeytanın yolu demektir”

Şevki Yılmaz bunu dediğinde çoğumuz gülüp geçtik, ama seçmen bize “ben gülüyor muyum?” dedi. Demokrasi gibi bir kaygısının olmadığını, “orada ne işleri varmış?” diye sormayı uygun buldu. Kendilerine günün birinde demokrasinin gerekeceğini hiç düşünmedi, böyle bir ihtiyacının olmadığını haykırdı. Demokrasi = türban, e o da olduğuna göre gerisi anarşizmdir dedi. Türkiye bu seçimlerde yeni bir demokrasi tarifi yaptı. Hadi hayırlısı.

5. Basın özgürlüğü, iktidarın izin verdiği çerçeve içinde vardır.

Türk seçmeni, ben istediğim gazeteyi okuyorum, istediğim çengel bulmacayı çözüyorum, istediğim fotoşoplu fotoğraflara bakıp, istediğim ağaç röportajını okuyorum dedi. İktidarın paralel, terörist, candaş, vs. dediği basın gruplarına karşı yürüttüğü eylemleri onayladığını ilan etti. Bu ülkede milletvekilinin bir gazeteyi basmasını, bir gazetecinin dövülmesini, bir gruba ait gazetelere el konulup, çalışanlarının yaka paça dışarı atılmasını onayladığını, ya da bütün bunların hiç umurlarında olmadığını ilan etti. Bundan sonra hepimiz Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök gibi yapıyoruz, 360 derece dönüyoruz… 180 miydi yoksa?

6. Işid tehlikeli değildir, sinirli, hırslı bir takım gençlerdir.

Daha seçimlerden bir gün önce Urfa’da iki Suriyeli gazetecinin boğazlarının kesilmesine, olayı Işid’in üstlenmesine karşın seçmen Işid’i bir tehlike olarak görmediğini daha güzel anlatamazdı. Yakalanan silah dolu tırların “Bayırbucak” Türkmenlerine gittiğine ikna olduğunu gösterdi. Sınırımızın ötesindeki asıl tehlikenin Işid değil, YPG, PKK, vb. kürt oluşumlar olduğunu haykırdı. Suruç, Ankara katliamları umurumda değil, kesilen kafalar, taşınan Süleyman Şah Türbesi beni ırgalamaz dedi. 7 Haziran sonrası durduk yere hortlayan terör eylemleri, Barış sürecinde döşenen, devletin göz yumduğu mayınlar, vs. hep PKK’nın suçu dedi. Bu olaylarda devletin hiçbir sorumluluğu olmadığını düşündüğünü gösterdi.

7. Cumhuriyet ve kazanımları dediğin nedir ya?

Aynen böyle dedi bize seçmen. Bilmediğim bir şey neden umurumda olsun ki dedi. İki ayyaşa, millet açken vals yapanlara haddini bildirdi. Vals bedava, ama saray çok pahalı diyenlere Osmanlı tokadını indirdi. Seçmen ben Osmanlı’nın torunuyum diye haykırdı. Osmanlıysan sarayın da olur, ganimetinde, yarasın yiğidime dedi seçmen.

8. Yolsuzluk, yolu olmamak demektir, e bizde duble yollar var, ne yolsuzluğu?

Seçmen yolsuzluğu, yolu olmamak olarak gördüğünü teyit etti. Türkiye 13 yıldır pek çok duble yol yaptığı için de yolsuzluk iddialarına kulak tıkamayı tercih etti. Harf harf montajlanmış kelimeleri, sonra bunların fısıldanarak birleştirilmesini, ortaya çıkan cümlelerin bir araya getirildiğini gördü. Ayakkabı kutuları içindeki paraların, paralel yapı tarafından oraya konduğunu anladı. Gerçi sonra bavullarla bu paraların alınmasına biraz şaşırdı ama faizinin Kızılay’a bağışlanmasıyla onu da affetti gitti. 700 bin liralık saat bizim neden zorumuza gitti ki zaten, hem adam peçetesini, yani faturasını da göstermişti üstelik.

9. Eğitim sistemi kötü olamaz, çünkü içinde imam hatip var!

Eğitim sisteminin her yıl değişmesi, sınav sisteminin yapboz tahtasına dönmesi, 4+4+4 sistemi sebebiyle binlerce kız çocuğunun okula devam edememesi, liselerde yapılan değişiklikle birçok gencin karşısına ya imam hatip ya açık lise dayatmasının konulması seçmenin hiç ama hiç umurunda değilmiş. Zaten kız çocuğu okuyup da ne yapacak? Herkes lise okumak zorunda mı? Açık lise lise değil mi? Bir çocuğun imam hatipe gidip dinini öğrenmesinde ne sakınca var? Zorunlu din derdi neden zoruna gidiyor? ve daha bir sürü soru sordu bize seçmen. Yani imam hatip var gam yok.

10. İnternet özgürlüğü dediğiniz şey porno sevdasından başka bir şey değil!

İnternet = Porno mantığını bize hediye eden Bülent Arınç’a saygı duruşunda bulundu seçmen. İnternet kafeye gidip Google’dan arama yapabiliyorsan daha neyin özgürlüğü dedi yüzümüze yüzümüze. Xhamster’ın, Porntube’un da eksik kalsın dedi. Ne diyelim canları sağ olsun.

11. İnsan hakları dediğin nedir? Nefes alıyor musun? Bitti!

İnanmazsınız belki ama bunu dedi bize seçmen. Polis şiddeti, hukuksuz gözaltılar, cesetlerin yerlerde sürüklenmesi, cenazelerin verilmemesi, insanların çocuklarını evde soğutucuda saklaması, vs. sıkıntı değil dedi. Neden? Çünkü onlar terörist ve daha bir sürü şey dedi. Ben bunlara takılmıyorum, sen de fazla üstünde durma dedi. İnsanın en büyük hakkı nefes almasıdır, o da varsa ki var gerisini fazla düşünme dedi. Dumur etti, abandone etti bizi seçmen.

12. Paralel yapıyla mücadele için her yol mübahtır.

Geçmişte onlar size de aynılarını yapmadı mı, şimdi neden savunuyorsunuz bu hainleri dedi bize. Hukuk herkese lazım diye bağırmamız zoruna gitti seçmenin. Bana lazım değil baksana, 13 yıldır bir siz giriyorsunuz içeriye bir onlar, bana niye lazım olsun ki dedi. Ben devletime, milletime bağlıyım, bir hukuksuzluğum yok ki korkayım, onun sizin gibi anarşistler ve onlar gibi paraleller düşünsün, beter olun inşallah dedi. Kayyum nedir pek bilmeseler de “oh iyi olmuştur kesin” dedi seçmen.

13. Nükleer santral iyi bir şey.

Nükleer santrallerin yapılacağı Sinop ve Mersin’deki seçmenin tercihlerine bakılırsa, biz istiyoruz size ne oluyor ki? dedi bize seçmen. Bir tek İğneada tarafları karşı çıktı ama onların sözünün geçeceğini de pek düşünmüyoruz açıkçası. Biz nükleer tehlikelidir, herkes için tehlikedir dedikçe santrallerin kurulacağı yerdeki vatandaşlar veryansın etti bize, işimize karışmayın istihdam gelecek dedi. E böyle olunca biz ne yapalım ki.

Son olarak yıllar önce yazılmış olan şu yazıyla bitirelim.

-Abi kapalı alanlarda sigara içilmesi yasaklanmış

-Akp kendini bitiriyor adım adım, artık geri dönüşü yok.

-Abi 24 yaş altına alkol satışı yasaklanmış

-İşte bu akp’nin sonu demek!

-Abi internette binlerce site yasaklanıyormuş

-Ah akp kendine ettin, bittin artık sen…

-Abi istiklal’de masalar toplanıyormuş, nevizade kapatılacakmış

-….Akp’nin sonu yaklaşıyor

-Abi kürtajı yasaklayacağız diyorlarmış

-Akp’nin suyu ısındı, sonu yakındır

-Abi dizilerde evlenmeden birlikte yaşama dönemi bitmiş, tek tek evleniyorlarmış

-Hazır ol akp işte sonun geliyor

-Abi orduevlerine artık sakalla cüppeyle girilebilecekmiş

-Bittin sen akp!!!

-Abi grevler yasaklanacakmış

-Güle güle akp.

Seçim olur AKP’nin %55 oy aldığını gören angutumuz “nasıl olur yahu?” diye şaşırır. 10 yıldır diyoruz AKP’nin getirdiği yasakların hiçbiri AKP’nin tabanı tarafından umursanmıyor. İnternetmiş, alkolmüş, kürtajmış, sezaryenmiş, sigaraymış, evlilik dışı birlikte yaşamakmış, bunların hiçbirine AKP tabanı bireysel özgürlük diye bakmıyor. AKP tabanı bireysel özgürlük nedir onu dahi bilmiyor ve böyle bir şey talep etmiyor. Kimse kusura bakmasın ama AKP tabanının karnı doysun yetiyor. Grevmiş, hak aramaymış, bireysel özgürlükmüş, demokrasiymiş çok da umurunda değil.

O nedenledir ki bu angutun “hah şimdi bitti AKP” dediği anların sonrasına bakın AKP’nin oyları artıyor. Çünkü AKP toplumu çok güzel bir şekilde ikiye böldü. Bir taraf AKP ne yaparsa yapsın tepki koyarken, diğer taraf AKP nefes almak yasak dese, haklıdır diyor. Bu AKP’nin baştan beri izlediği politika; ortamı sonuna kadar ger, kutuplar oluştur, sonra bir anda sanki gerilimi yaratan sen değilmişsin gibi geri adım at, masum, birleştirici rolüne gir oyları kap. Yahu bu ülkede seçim şarkısı (aynı sudan içmişiz biz) ile oylarını bu kadar artıran bir parti var mı? Adamlar seçim sürecinde ortamı gerdiler, demedikleri laf kalmadı muhalefete ama sonunda sanki gerilimin ana unsuru değillermiş gibi bir türkü patlatıp oyları topladılar.

Şimdi hala birileri AKP’nin yaptığı yasaklar, yasaklamalar yüzünden iktidardan düşeceğini zannediyor. Üstelik bu angutlar senin benim gibi adamlar da değil, bildiğin kerli ferli, gazetede köşesi olan, tv programlarına çıkan, prof., doç., uzman gibi unvanları olan adamlar. Hala bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasının AKP’nin aleyhine olduğunu zannediyorlar. Yahu araştırın, bundan önce kürtaj olmuş kadınlar hangi partiye oy verecek diye bir yoklama yapın, oy vereceklerin oranı en az %70 akp çıkmazsa gelin suratıma tükürün. Üstelik bu kadınlar, kürtaj yasaklanmamalı diyen insanlara; kürtajcı, evlilik dışı seks yapan utanmaz, vs. gözüyle bakıyordur, çünkü yaratılan algı bu.

İnternet yasak olmasın diyen pornocu, İstiklal’de masalar kalmasın diyen alkolik, kürtaj hakkını savunan orospu, grev yapan komünist, sonra AKP bunları yasaklayınca neden oy kaybetmiyor? AKP kürtajı yasaklamıyor ki! Orospuluğu azaltmaya çalışıyor olm anlamıyorsun sen. Artık toplum iki kutupludur, bu saatten sonra AKP, sevişirken misyoner dışında bir pozisyonun kullanılması yasaktır dese oy oranı %60 falan olur. Neden? çünkü “doggy style” sevişen pornocu, kadın üstte sevişen gavat, kaşık pozisyonunda sevişen ibne evladıdır da ondan.

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro