Seçim Sonuçları İçin Kim Ne Dedi?

Gazeteciler, siyasi analistler seçim sonuçlarını yorumluyor. Sonuçlar hangi parti için ne anlama geliyor?

Al Jazeera Türk

Bu sonuç beklenen bir sonuçtu. Bundan bir iki ay evvel hiç kimse böyle bir sonucu beklemezdi. AKP açısından çok daha büyük bir oy kaybı beklenirdi. 17 Aralık Operasyonu, internete düşen kasetler, gezi olayları nedeniyle bu beklenti vardı. Ancak son 2-3 hafta içinde ortaya çıktı ki değerlendirmeler çok partizanca yapılıyor. Bir partinin seçmeniyseniz oyunuzu değiştirmiyorsunuz. Ne olursa olsun partinize oy veriyorsunuz. Twitter ve youtube yasaklarının etkili olacağı düşünüldü. Ancak bunların Türk halkı için bir karşılığı yok. Olduysa da ne kadar oldu? Yüzde 50'den yüzde 47'ye indirecek kadar oldu. Yerel seçim genel seçimle kıyaslandığında birkaç puanlık düşüş beklenir zaten. İki taraf da sonuçları kendisine yontacak bir yorum bulacaktır. İki milliyetçi hareket kazanarak çıktı. Ana muhalefet partisi de oy kazanmış görünüyor. Herşeye rağman muhafelefetin kazancının daha büyük olduğu bekleniyordu. Ama artık 'iki kişiden birini oyu bendedir' diyen bir AKP görmeyeceğiz. AKP de 'global dünya krizinin etkisinde yüzde 38 aldık, şimdi artırmış durumdayız' diyebilir. Yani herkesin kazandığı bir seçim. her aprti kendine yontacak bir sonuç bulabilir.

Kazanan AKP'dir. 17 Aralık'tan sonraki süreçte özellikle yurtdışındaki değerlendirmelerde Erdoğan ve AKP ayrımı vardı. Kazanan aynı zamanda Başbakan'dır. AKP kitle partisi olduğunu gösterdi. CHP'de ise değişiklik yok. AKP alternatifsiz 'egemen parti' konumunda. O yüzden seçimlerde AKP'ye karşı başarılı olmak zor. Bu kadar tartışmalardan sonra AKP ve Başbakanını oylarını koruması, hele yüzde 46 ile bitirmesi cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde de etkili olacak

AK parti misyonunu devam ettirecek. Şimdi yerel seçimde de genel seçimdeki başarıyı gösterebilen bir siaysi parti var. bu partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı olmak istiyorsa önünde bir engel görmüyorum. Eğer arzu ediyorsa aday olacak

AKP’nin oy habitatı 55/60’lara vurduğunu gösterdi. Türkiye seçmenin değişmeyen bir tecrübesi var. Türkiye’de ne zaman bir darbe gibi bir tehdit çıksa ortaya seçmen devreye giriyor. Sandığa katılım yüksek oluyor. Ne zaman sandığa destek veren sivil toplum görünümlü bir organizasyon, bir yapının varlığı durumu varsa o da desteğini çekiyor.

Sandıktan adeta beton bloklara bölünmüş sonuçlar çıkacak. sonuçlar zaten belli akp birinci sonra chp sonra mhp, ama önemli olan seçimlerden sonra Türkiye'nin yönetilebilir olup olmayacağı. AKP'nin %38 aldığı seçimler ekonomik krizin zirve yaptığı, tepki duygusunun artığı bir dönemdi. bugün ise aynı ekonomik durum yok. bugün akp seçmeni oy verirken; işim var, başka partiye oy verirsem istikrar bozulur mu, işimi kaybederim diye de hareket eder

Daha önceki balkon konuşmalarından çok şey bekledik. Ama bugün Türkiye tarihinde görülmemiş bir kutuplaşma var. Başbakanın açıklamaları da seçim sonrasında çok rahat bir atmosfer olacağını göstermiyor. Ben şunu merak ediyorum. Türkiye eskisi gibi yönetilmeye devam edilebilir mi? Türkiye, Erdoğan'ın bugüne kadar yönettiği gibi yönetilmeye devam edebilir mi? Erdoğan daha mı sertleşecek yoksa bir balkon konuşmasıyla yine bildiği gibi mi devam edecek?

2015'e kadar sürecektir bu gerilim, bunun şiddeti değişecektir. 2015’e kadar bu gerilim sürecek. Hazirandan beri toplum inanlımmaz bir sabır gösteriyor. 2015e kadar son derece müteyazkkız fakar sakin olmak gerekiyor.

AKP yorulmuş bir parti. Son dönemde AKP'nin performansını beğenmedim. Seçimler liderlerin eline veya karar verilcilerin eline bu imkanı verir. AKP'nin kadrolarını yenilemesi lazım.

Erdoğan'ın ben kendi kendini izole ettiğini düşünüyorum. Dosyaların üzerine gitmektense örtmeyi tercih etti AK Parti. Bundan sonra merkez olamayan içinden belli bir grubun ayrılmayı tercih ettiği bir AKP'yi konuşacağız. İktidar partisi içinde huzursuzluğun bittiğini düşünmüyorum. Sonuç iyi de çıksa kötü de çıksa parti içinde huzursuzluk hissedenler kendini hissettirecektir.

Başbakan meydanlarda kime meydan okudu? Meydan okuduğu güç o kadar karanlık ki… Kim başını kaldırmaya kalksa onu kasetlerle, ona ait olduğu iddia edilen kayıtlarla karalamaya çalıştılar. Çok büyük bir korku atmosferiydi. Başbakan bütün riski üstüne alarak mücadeleyi seçti. Ben seçimlerden sonra bir hukuk süreci başlayınca dillerin çözüleceğini, insanların karşı çıkışlarına tanık olacağımızı düşünüyorum.

Başbakan şahsen bizzat hedef haline getirildi. Başbakan'la AK Parti'yi ayrıştıran bir kampanyaya maruz kaldı. Böyle olunca ister istemez AK Parti buna cevap vermek zorunda kaldı. İlk kurulduğundan beri Tayyip Erdoğan AK Parti'nin elindeki en önemli değer. O anlamda hep Tayyip Erdoğan'ı gördük. Dolayısıyla kampanyayı sırtlayıp götüren hep oydu. Ama bu sefer doz ciddi aşıldı, sebebi karşı kampanyanın Tayyip Erdoğan üzerine kurulması.

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!