Mahkeme Başkanı olay yeri inceleme ekiplerinin olaydan sonra çektiği görüntülerin mahkemede izleneceğini belirterek müşteki Köker'e 'Abdullah Bey hoş görüntüler değil, ben tavsiye etmiyorum izlemenizi' dedi. Baba Abdullah Köker ise salondan çıktı.
Maktulün yanında bulunan biblo gitarın ufak bir parçasıyla ilgili hakim, sanığa 'Bu gitar sapıyla ilgili ne biliyorsunuz' diye soru sorunca sanık 'Bana gelmeden önce ufak bir gitar hediye etmişti. Cam kenarına koymuştuk. Oraya nasıl düştüğü hakkında fikrim yok. Bana kızıp gitarı kırmış da olabilir' dedi. Hakim gitarın geri kalan kısmını sorunca sanık bilmediğini beyan etti.
Hakim, odanın içerisinde bulunan ve kana benzeyen fotoğraflarla ilgili 'Zeminde kan izi gibi bir şey var, pansuman pamuğu gibi' diyerek bu izi sordu. Sanık da lekenin sigara yanığı lekesi olabileceğini söyledi. Mahkeme başkanı da olay yeri inceleme raporunun henüz çıkmadığını, raporda bu hususun aydınlanacağını kaydetti.
Müşteki avukatları sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Avukat Tuğba Torun ise 'Şule Çet davası gibi önümüzde çok bariz bir vaka var, önce intihar sonra cinayet olarak değerlendirilen. Şule Çet davası bu davaya ışık tutabilecek önemli bilgiler içermektedir. Düşme açısı çok önemli. Mahkemeden bununla ilgili bir rapor hazırlanmasını talep etmesini istiyoruz. Muhakkak bilirkişi rapor hazırlamalı bu konuda' ifadelerini kullandı.
Avukat Torun söz konusu gitarın geri kalanının nerede olduğunun tespit edilmesinin önemli bir husus olduğuna değinerek 'Belki gitarın üzerinde sanığın kanı vardır. Gitar sapı da incelenmeli' dedi. Sanık avukatı ise suçlamayı kabul etmediklerini belirtti.
Şaka mı