Daimi nezaretçi mühendis, suçu teknik nezaretçiye attı
Tutuksuz yargılanan Has Şekerler Madencilik Şirketi'nin daimi nezaretçisi maden mühendisi Cemile Karaca da, SEGBİS'le katılıp, daha önce verdiği ifadelerinin doğru olduğunu belirtti.
Avukat Şeref Han'ın, 'Sizin laptopunuzda yüksek lisans ödeviniz için daha önceki imalat haritalarını aldığınız söyleniyor?' sorusu üzerine Cemile Karaca, 'Ben sondajlarla ilgili bir harita aldım. Ama onda çakıştırılmış bir harita yoktu. Ermenek Cenne Kömür İşletmesi müdürüne gittim, kurtarma çalışmalarında yardımcı olabileceği için harita istedim. Kendilerinde haritanın olmadığını söyledi' diye konuştu.
Avukat Han, 'Eski imalatlara, sizin yaptığınız çalışmalar sırasında ilerlendiği söyleniyor?' diye sorması üzerine ise Karaca, 'Benim çalışmalarımda girilmedi. Ama Yavuz beyin (tutuklama kararı çıkan ancak henüz tutuklanmayan maden mühendisi) çalışma sırasında girildiğini duydum. 3'üncü başyukarıda tarama yapıyorduk, tamirat yapıyorduk. Üretim çalışması değildi. Ocak genelinde üretim yoktu. 3'üncü başyukarıda panonun oluşturulması için hazırlık yapılıyordu' dedi.
'Sondaj makinası olsa da kaza olurdu'
Avukat Han, 'Elinizde sondaj makinası olsa nereye yapacaktınız. Suyun varlığını tespit edecek miydiniz?' diye yeni bir soru daha yöneltti. Cemile Karaca da, 'Çalışma yaptığımız yerlere yapacaktık. Sondaj makinası veya üretim haritası dahi olsa bu kaza yine olurdu' dedi.
Avukatın ocaktaki kömür kaymalarının nedenini sorması üzerine Karaca, 'Çalışmayan ocakta yer altında kaymalar olur. Islak kömür veya kömürün kendiliğinden gelmesinin nedeni 4'üncü baş yukarının orada fay hattının olmasıdır. Elimizde harita olmadığı sürece bu kaza olurdu' diye konuştu.
Çamurdan duvar
Avukat Metin Tevfik Buğdaycı'nın bir işçinin ifadesinde 'Çamurdan bir duvar ördüğünü, su vanası yaptığını ve sizinde başında beklediğinizi, hatta bu yaptıklarının sadece bir formalite olduğunu söylediğinizi iddia ediyor. Müfettişlerden ne kaçırıyorsunuz?' sorusu üzerine Karaca, 'Hayır kesinlikle böyle bir şey yok' dedi.
Cemile Karaca, kurtarma çalışmaları sırasında Ermenek Cenne Kömür İşletmesi İşletme Müdürü Mehmet Zeybek ve kendi şirketinde teknik nezaretçi Yavuz Özsoy ile eski imalat haritalarıyla ilgili yaptığı görüşmeleri görüntülü ve sesli olarak kaydettiğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, görüşmelerini niçin kaydettiğini sordu. Karaca da, 'Söylenen şeyleri reddediyorlar. Ben konuşmaları görüntü ve ses olarak kaydettim. Görüntülerde ben, Yavuz bey ve Mehmet Zeybek konuşuyoruz. Görüntüleri kaydetmemin nedeni de suçu başkalarına atma eğilimleri vardı. Ben de ihtiyaten bunu yapma gereğinde bulundum' diyerek elinde görüntü mahkemeye teslim etti.
SEGBİS'le Konya adliyesinden bağlanan Kasım 2013- Temmuz 2014 tarihleri arasında Has Şekerler Madencilikte çalışan iş güvenlik uzmanı Cemal Demircioğlu de daha önceki verdiği ifadenin geçerli olduğunu söyledi.
Söz alan müşteki avukatları, halen delil karartmaların devam ettiğini öne sürerek tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuzların da tutuklanmalarını, eski ocağı ait üretim haritalarının bilgisayarında bulunduğu öne sürülen daimi nezaretçi mühendis Cemile Karaca'ya ait laptopun incelenmek üzere TÜBİTAK'a gönderilmesini talep etti.
Ölen madencinin ağabeyi: 'Kardeşim işediği yerde yemek yiyordu!
Verilen 10 dakikanın ardından ölen madenci Ömer Cansu'nun ağabeyi Abdurrahman Cansu, şüpheliler hakkında şikayetçi olduğunu belirterek, 'Hakim bey kardeşim bana 4 yıl baktı. Şimdi bunlar mı bakacak. İdamlarını istiyorum. Bunlar insan içine çıkmasınlar.
Benim kardeşim, işediği yerde yemek yiyordu. Bebeği beşiğinde kalan insanların haklarını yediler bu insanlar. Bizim ciğerimiz yanıyor. Bunlar bizim hakkımızı nerede verecek. Yazık mı değil bize' diye konuştu.
Abdurrahman Cansu, kardeşi Ömer'in evlenmek istediğini belirterek, 'Kardeşim, 'Ben evleneceğim' diyordu. Hayalleri vardı benim kardeşimin' dedi.
'Müvekkilim oğullarını kaybetti, gelinler dul kaldı'
Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi tutuklu Saffet Uyar'ın avukatı Şeref Han, ölen 18 madenci için 'Müvekkilim oğullarını kaybetti, dul gelinleri kaldı. Torunlarına sahip çıkması için tahliyesini talep ediyorum. Müvekkilimin güvenmediğimiz bir bilirkişi raporuyla mahkum edilmesini uygun bulmuyoruz. Adalet istiyoruz hakim bey adalet. Haritalar sürekli konuşuluyor. Bu haritaların tek sorumlusu Ethem Arslansan'dır. O buraya getirilmiyor bile' dedi.
Dava 3 Ağustos'a ertelendi
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Saffet Uçar, Abdullah Özbey ve Ali Kurt'un tutukluluk hallerinin devamına, 40 tanığın ifadesi alınmak üzere mahkemeye zorla getirtilmesine ayrıca sanık Cemile Karaca'nın bilgisayarının incelenmesine karar vererek üçüncü duruşmanın 3 Ağustos 2015 tarihinde görülmesine karar verdi.