Antalya’da yaşayan 9 yaşındaki N., babasıyla birlikte teyzesinin evine gitti. İddialara göre burada 25 yaşındaki teyzesinin oğlunun istismarına uğrayan N. aynı olayın bir daha yaşanması üzerine babasına haber verdi.
Olayın adli makamlara intikal etmesi sonrası H.C.M, hakkında dava açıldı. N.'nin alınan ifadesi sonrasında ifadenin, 'itibar edilir' olduğuna dair rapor hazırlandı. Ancak savcı, küçük çocuğun olayda ve olay sonrasında tepki göstermediğini iddia ederek sanığın beraatını talep etti.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin ANTALYA 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına dayandırdığı haberine göre, Antalya’da yaşayan 9 yaşındaki N., babasıyla birlikte teyzesinin evine gitti. N.’nin Çocuk İzlem Merkezi’nde uzman eşliğinde alınan ifadesinde 4 Kasım 2017 tarihinde askerden yeni gelmiş teyzesinin oğlu H.C.M. (25) ile yalnız kaldıkları sırada kendisine dokunarak cinsel istismarda bulunduğunu anlattı.
N. ifadesinde olaydan sonra odadan çıkmak istediğinde ise H.C.M, kendisini kolundan tutarak “Eğer kimseye söylersen seni öldürürüm” diye tehdit ettiğini anlattı. N., birkaç gün sonra benzer bir eylemin de arabanın içinde olduğunu iddia etti.
İfadesinden sonra adli kontrol şartıyla serbest kalan H.C.M. hakkında savcılık, “çocuğun cinsel istismarı, tehdit” suçlamasıyla dava açtı. H.C.M. savunmasında “Ben kesinlikle mağdura karşı böyle bir suç işlemedim. N., babasının yönlendirmesiyle suçlamada bulunuyor” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da sanıktan şikâyetçi olduğunu bildirdi.
11 Ekim’de yapılan duruşmada N.’nin avukatı sanığın tutuklanmasını istedi. Bu talebe karşı çıkan duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasında sanığın beraatını talep ederek şunları belirtti:
'Mağdur küçük N.’ye yönelik eylemlerin diğer aile yakınlarının bulunduğu ortamda gerçekleşmiş olması, bu durumda anlatımın soyutta kaldığı, eylem sırasında ve/veya hemen sonrasında tepki göstermesinin de düşünülmesinin gerektiği, yönlendirilmesinin mümkün olması karşısında üzerine atılı cinsel istismar ve basit tehdit suçlarından cezalandırılmasını gerektirecek kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği anlaşılmıştır.'
N.’nin babası A.Y., savcılık mütalaasına tepki göstererek 'savcının üstün cesaret beklemesi ne denli mantıklı?' dedi ve ekledi:
'Raporlara rağmen 9 yaşındaki çocuk için savcının, ‘Evde diğer aile bireyleri var, başka odada istismar ve ölümle tehdit edildikten sonra bunu oradakilere söyleyebilirdi’ diyerek üstün cesaret beklemesi ne denli mantıklıdır? Mağdurun anlatımlarına soyut diyor savcılık, ne gibi bir somut delil arandığını anlayamadık. Acaba tecavüze uğrayıp bir yere gömülmesi mi gerekiyordu? Savcı ‘Yönlendirme’ var diyor. Hangi ebeveyn bu şekilde çocuğunu yönlendirebilir?'
Senin gibi savcının da, seni oraya atayanın da amına koyayım.
bu savcı muhtemelen badem bıyıklı, belirli bir zümre mensubu bir arkadaşımız. Böyle kararlar artarak çıkmaya devam edecek, adım adım gidiyoruz uçuruma
Allah belanızı versin.. Çocuk sevemez olduk. Kucağımıza alıp öpemez olduk bu pislikler yüzünden... En yakın zamanda soluğunuz kesilsin aşağılık pislikler!!!