Mahkemenin gerekçeli kararının ardından dava, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne gönderildi. Dün görülen davanın ilk duruşmasına sanık Yalçın Özalpay, tutuklu olduğu Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS sistemiyle bağlandı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili Avukat Murat Yurdakul, Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan, annesi Meral Sondikme ve avukatları Heval Yıldız Karasu, Pınar Çevik Arpacı, Funda Güney ve Fatma Girgin ile sanık avukatı Görkem İlyas Sayar ise salonda yer aldı.
Tutuklu sanık Yalçın Özalpay, istinaf mahkemesindeki savunmasında, Ayşe Tuba Arslan’ın kendisini aldattığını öne sürerek, “Eşim beni aldatıyormuş, bunu öğrendikten sonra telefon kayıtlarını geriye dönük istedim. Onları inceledim. Yaklaşık 10 yıldır eşim başkalarıyla ilişki yaşıyormuş, hatta buradan kazandığı paralarla ayrı ev almış bu evi de garsoniyer olarak kullanıyormuş. Bu ortaya çıktıktan sonra eşimin bizim yüzümüze bakacak hali kalmadığı için evden ayrıldı ancak hemen evimin yakınında karşıda ev tuttu. Bu süreç içerisinde de sürekli beni tahrik ediyordu. Beni tehdit ettiriyordu. Kurbandan kalma arabamda bıçaklar vardı. Onları eve çıkartacaktım, karşımdan geldi. Bana yine hakaret ve tehditlerde bulundu, tartıştık, ben bir kere vurduğumu hatırlıyorum sonrasını hatırlamıyorum” dedi.
Son zamanlarda suçu kesinleşen kişilere indirim ve beraat isteyen savcı haberleri ile sıkça karşılaşıyoruz, sanki savcı değil sanık avukatı gibi davranıyorlar.
Dışarı çıkıp hakkınızı istediğiniz zaman bu savcıların, sizin için en ağır cezaları istediğini görürsünüz.
23 dilekçeye gerekli hassasiyeti göstermeyenler ne ceza alacak acaba