Savaşların Yok Ettiği 2 Asırlık Camiyi, Mahkumlar Gün Yüzüne Çıkarıyor

Edirne’de 2’nci Mahmut zamanında yaptırılan ve zaman içerisinde yaşanan savaşlarda yıkıldığı öne sürülen Mahmudiye Camii’nin toprak altında kalan kalıntıları, hükümlüler tarafından yapılan kazı çalışmasıyla gün yüzüne çıkarılıyor.

DHA'nın aktardığı habere göre, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu sınırları içerisinde bulunan, 1827 yılında 2’nci Mahmut döneminde yaptırılmasının ardından zaman içerisinde yaşanan savaşlarda yıkılan Mahmudiye Camii’nin toprak altında kalan kalıntılarının gün yüzüne çıkarılmasında, Türkiye’de ilk kez başlatılan programla hükümlüler görev yapıyor.

'Restorasyon konusunda eğitim verilmekte'

Açık Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Müdürlüğü’ne ait restorasyon iş kolunun yürüttüğü kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, amaçlarının hem yükümlülere meslek öğreterek tahliyeleri sonrasında hayata kazandırmak, hem de ecdat yadigarı eserleri geleceğe aktarmak olduğunu söyledi. Karabacak uygulama hakkında şu bilgileri verdi:

'Bu iş yurdu faaliyetimiz şu aşamada Türkiye’de ilk ve tek. Faaliyetimiz 2019 Mayıs ayında İş Yurtları Daire Başkanlığımızın onayıyla başladı. Bu tarihi yapıları öncelikle korumak, gelecek nesillere aktarmak ve geleceğe devretmekti birinci niyetimiz. Bunu yaparken de iş yurtlarımızın bu güzel meslek edindirme faaliyeti kapsamına bunu almış olduk. Burada gördüğünüz gibi hükümlülerimiz araştırma kazısında görev almaktalar. Kendilerine Milli Eğitim Bakanlığımızın Yaygın Eğitim Kurumu olan Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde restorasyon konusunda eğitim verilmekte. Bu eğitim sonucunda eğitimlerini belgelendireceğiz. Tahliyelerinden sonra kendileri bu alanda, yani restorasyon alanında görev alabilecekler. Bunu bir meslek ve sanat olarak yürütebilecekler. Temel amacımız bu.'

'Nihai hedefimiz mümkünse ihya etmek'

Asıl hedeflerinin tarihi yapıyı ihya etmek olduğunu söyleyen Karabacak, 'Biz aslında böyle bir caminin varlığından dahi haberdar değildik. Bunu araştırdığımızda 1827 yılında 2’nci Mahmut döneminde yaptırıldığını, kışlanın bir yapısı olduğunu öğrendik. Nasıl yaparız araştırmalarına girdiğimizde araştırma kazısı işine girdik. Nihai hedefimiz mümkünse ihya etmek. Anıtlar Kurulu derse ki; ‘Burayı ihya edebilirsiniz’, biz de onların kararı doğrultusunda ihyaya başlayacağız. İhya olmazsa da bu haliyle muhafaza edip, koruyup Açık Ceza İnfaz Kurumu kapsamına aldığımız için, görmek isteyen vatandaşlarımızın da ileride ziyaretine açabilmek' diye konuştu.

'Kazı faaliyetlerine bundan sonra da destek olacağız'

Edirne’de halen devam eden 2 cami restorasyonunda daha hükümlülerin çalıştığını belirten Cumhuriyet Başsavcısı Karabacak, 'Restorasyona ilk bu alanda başladık. Bununla birlikte süreç içerisinde Yeni Saray, yani Saray-ı Cedid kazısında 1 ay kadar 10’un üzerinde hükümlümüz görev aldı. Oradaki kazı faaliyetlerine destek oldular. Orada ciddi bir ivme kazandırdılar kazı faaliyetlerine. Buradan sonrası için de yapılacak kazı faaliyetlerine bundan sonra da destek olacağız. Hali hazırda restorasyonu sürmekte olan Kadı Bedrettin Cami ve Süleyman Paşa Camii’nde de 5’er hükümlümüz restorasyon faaliyetlerine destek olmaktalar. Orada ‘işbaşı eğitim’ dediğimiz, orada çalışan bu işin ustalarının emri altında mesleği öğrenmekteler. Onların orada aldığı faaliyetleri, biz burada kendi yapılarımızda da tecrübe edip daha da profesyonelleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Popüler İçerikler

Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
YORUMLAR

Tecavüzcünün, katilin vs cezasını "içeride yaşatmazlar" sözüyle mahkumların vermesini bekliyoruz. Şimdi de cami kalıntısı için çalışıyorlar. Şimdi bir tarihi kalıntı bulunduğunda ne diyeceğiz "içeride yaşatırlar" mı? Kimler mahkum, kimler suçlu belli değil. Aslında belli. Asıl suçlular dışarda.

24.11.2019

O değil de nedir bu mahkumların çektiği. Hükümet fetöcü diye 9000 olan hakim savcılardan 5000 tanesini hapse attı, bu adamların verdiği kararların hepsinde şaibe varken ne insanların dosyaları ile ilgilendiler ne de anayasada ki yargının bağımsızlığı ilkesine uyup yeniden yargıladılar. Tabi bu terörist dediği hakim savcıların kendi aleylerinde ki davalarını hemen iptal edip kendilerini akladı. Olan yine garibana, halka, ezilene oldu. Şimdi de taş taşıtıyorlar. Fransız Guyanasında ki kürek mahkumları bu durumu görse halline şükrederdi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ