Et ve süt maliyetlerini de vuran savaşta üreticiler yemlik üretimde sıkıntı olmasından dolayı fiyat artışları gitmek istiyor.
Uzun zamandır sorun yaşanan tarım ve hayvancılıkta son yaşananlar durumun artık sürdürülebilir olmadığını gösteriyor!
Et ve süt maliyetlerini de vuran savaşta üreticiler yemlik üretimde sıkıntı olmasından dolayı fiyat artışları gitmek istiyor.
Uzun zamandır sorun yaşanan tarım ve hayvancılıkta son yaşananlar durumun artık sürdürülebilir olmadığını gösteriyor!
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve maliyet artışları hayvancılığı bitme noktasına getirdi. Üreticiler, “Mart ve nisan aylarında yaşanacak fiyat artışlarının önüne geçmek mümkün olmayacak” uyarısında bulunurken, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, girdi maliyetlerinin olağanüstü arttığına dikkat çekti.
Birgün haberine göre, yem tedarikinde hiçbir üreticiye 'yem yok' denilmediğini ve yem satışlarında kota uygulanacak iddiaların da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Karakuş, 'Yem fabrikaları, yem sattığında yerine yenisini koyamıyor. Hammadde çok pahalı. Bütün hammaddeler artarken et ve süt fiyatları, ekmek gibi baskı altında tutuluyor. Sütçüler bizden aldıkları fiyatlarla kar elde edemiyor' diye konuştu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya-Ukrayna savaşının tahıl üretimini de vurmasıyla yem sanayisini tedirgin ettiğini belirterek, bu süreçte çiğ süt fiyatlarında revizeye ihtiyaç duyduklarını açıkladı.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, Ulusal Süt Konseyinin 29 Kasım 2021'de yaptığı toplantısında aldığı kararla, 8 Aralık 2021'den geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ sütün tavsiye satış fiyatının brüt 4 lira 70 kuruş olarak belirlediğini anımsatarak, süt fiyatlarındaki artışın yeme artışları karşısında eridiğine dikkat çeken Bayraktar, süt fiyatları bu şekilde devam ettiği sürece daha fazla damızlık hayvanın kesime gideceğinin altını çizdi.
Bayraktar, çiğ süte verilen 20 kuruş tutarındaki primin de yeterli gelmediğine işaret ederek, 'Çiğ süte verilen destek hem üreticiyi destekleyecek hem de kayıt dışılığa kaymanın önüne geçirecek seviyeye yani en az 60 kuruş seviyelerine çıkarılmalıdır. Desteklemelerin kısa sürede ödenmesi için çalışma yapılmalıdır.' dedi.
Bayraktar ayrıca şu ifadeleri kullandı:
Üretimin sürdürülebilirliği için bir litre süt satan üretici bir buçuk kilo yem alabilmelidir. Fiyatın belirlendiği aralık ayında parite 0,93 iken, ocak ayında 0,94, şubat ayında 0,97, mart ayında ise 0,84 olarak gerçekleşti. Süt üreticileri hala sürdürülemez seviyelerin altında bir pariteyle üretime devam etmek zorunda kalıyor. Mart ayında üreticimizin bir litre süt sattığında eline net olarak 4 lira 50 kuruş geçti. Yemin kilosuna ödediği para ise 5 lira 35 kuruş. Bir litre süt sattığında bir kilo yem bile alamıyor, yani zarar ediyor. Bu, uzun yıllardır görmediğimiz bir durumdur, tablo vahimdir.
ciftci anamiz agladi dediginde hadi anani da al git lan demisti birisi. ahanda sonucu amk, her boku disariya bagimli hale getirdiler, tarim arazilerine bina diken tek toplum turkiye, bu kadar aptalca bisey zaten bizde olurdu, e o zaman tas yeyin amk diktiginiz binalari kemirin..
Sadece meraktan soruyorum bilen yazsın Moldova, Romanya, Slovakya ve Polonya da da böyle kuyruklar var mı kıtlık var mı ? Malum onlar sınır komşusu