Savaş ve Yoksulluğa Karşı: 13 Etkileyici Bilgiyle Bombalara Karşı Sofralar

1. Dünyanın her yanına yayılan yoksulluğa ve savaşa karşı gönüllü bir hareket doğuyor.

'Bombalara karşı sofralar', İngilizce adıyla 'Food not Bombs' dünyanın her yerine yayılmaya başlayan barışçıl bir oluşum. Özellikle vegan yemekler pişirilerek ihtiyacı olanlara ve arzu eden herkese ücretsiz dağıtılıyor. Peki nasıl ücretsiz olabiliyor?

2. Market, manav ve bakkal tipi yerlerden çöpe atılacak ürünler hemen o an toplanıyor.

'Onlar yenir mi ya?' diyenleri duyar gibiyiz. Fakat herkesin bilmesi gereken bazı ayrıntılar var. Marketlerde tarihi 1 gün dahi geçmiş olan her ürün çöpe atılıyor. Özellikle paketleri ürünlerde böyle fakat o ürünler aslında 3-4 gün daha kullanılabilir oluyorlar. Meyve-sebzelerde de hafif çürük, ezilmiş her ürün yine çöpü boyluyor. Oysa ki o yiyeceklerle doyacak bir sürü insan var; hele ki açlık dünyada bu kadar büyük rakamlara ulaşmışken.

3. Kökeni Amerika'ya ve nükleer karşıtı bir aktiviste dayanıyor.

1980'lerde 35 yaşında olan Keith McHenry isimli nükleer karşıtı aktivist ve arkadaşları, Cambridge'de 'Food not Bombs'u kuruyorlar. Her hafta farklı şehirlerde ücretsiz yiyecek dağıtımına başlayan McHenry, aynı zamanda hem nükleere karşı protestolar düzenliyor hem de evsiz insanlara karşı yapılan ayrımcılığa karşı ses çıkarıyordu. İlk kez 1988 yılında San Francisco'da ücretsiz yemek dağıtımında gözaltına alınıyor.

4. 1990'lar ve 2000'lerde ise savaş karşıtı bir tavrı sahipleniyor.

90'larda özellikle yükselen globalleşme karşıtı hareketle iç içe geçen bu gönüllü hareket, 2000'lere gelindiğinde patlak veren Irak Savaşı ile beraber savaş karşıtı da bir tavır almaya başlıyor. Yine bu hareketin en önemli özelliklerinden biri asla etli yemekler pişirilmemesi. Hayvan sömürüsüne de özellikle karşı olduklarından bakliyat ve sebze ağırlıklı yemekler hazırlanıyor.

5. Ücretsiz sofralar büyüyor, açlığa karşı yeni bir umut doğuyor.

Amerika'nın belli bölgelerinde her Cumartesi ve her Pazar günü öğleden sonra 4'te toplanan gönüllüler marketlerden topladıkları artık ürünlerden pişirdikleri yemekleri dışarıda almak isteyenlere dağıtıyor. Bu hizmetten özellikle evsizler ve yoksullar yararlanıyor. Hareket bu şekilde dünyanın birçok farklı yerine yayılıyor.

6. Bu bir yardım veya sadaka değil, bu bir dayanışma biçimi.

Bu hareketin bir diğer özelliği de devletin, sivil toplum örgütlerinin veya kurumlarının yaptığı yemek yardımlarından farklı bir tavır sergilemesi. Burada yemek pişirenler ve dağıtanlar, diğer insanlara yardım ettiklerini düşünmüyorlar çünkü onlarla dayanışıyorlar. Yemek yapımına herkesi davet eden gönüllüler, ayrıca pişirdikleri yemekleri kendileri de tüketiyorlar.

7. Aynı zamanda kapitalizme, sömürüye ve şiddete karşı sosyal adalet talep ediyorlar.

İhtiyacımızdan fazla alışveriş yapmamızı eleştiren hareket, daha çok çalışıp daha az kazandığımız dünyada bir de kazandığımızı daha çok harcadığımızı vurguluyor. Yemek çadırlarında dağıtılan yardımları, vicdan temizlemek için yapılmış geçici çözümler olarak görüyor ve bunu eleştiriyorlar. Oysa gerçek bir sosyal adalet talebi dayanışmak gerektiğini belirtiyorlar.

8. "Food not Bombs" gönüllülerden azim ve inanç talep ediyor.

Artık bu hareket sadece Amerika'da değil dünyanın birçok yerinde uygulanmaya başlayan bir dayanışma biçimi. Avrupa'da üniversite kampüslerinde veya kamusal park-bahçe gibi yerlerde insanların azimle kar kış demeden devam ettirdiği bir oluşum. Ve tabii duvarlarda da yazılamalarını görmek mümkün :)

9. "Food not Bombs" ülkemize geldi, hoş geldi. Biz onlara "Bombalara Karşı Sofralar" diyoruz.

Türkiye'ye uğrayan bu hareketin gönüllüleri, özellikle Taksim Tarlabaşı bölgesinde bir süre önce bu oluşumu hayata geçirdi. Birlikte yemek yapıp dağıtmaya çağıran gönüllüler, özellikle Tarlabaşı'nda yaşayan yeterli gıdaya ulaşamayan yoksul çocukları, evsizleri ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı hedefliyor.

10. Birlikte yemek yapmanın hazzına ek olarak biraz da yaratıcılık gerekiyor.

Fazla ürünleri marketlerden ve manav tipi yerlerden toplayan gönüllüler, yemeklerini pişirirken biraz da yaratıcı olmak zorunda. Tabii bu eğlenceli bir yaratıcılık, bazen yemeğinizde soğanınız, bazen de domatesiniz eksik olabilir. Önemli olan bunların eksikliği değil, sizin yemeğinize kattığınız dayanışma duygusu ve minik yaratıcı dokunuşlarınız.

11. Türkiye'de de sadece ücretsiz yemek dağıtımı anlamına gelmiyor.

Özellikle ülkemize taşınan bu hareket, bulunduğu yere göre de şekilleniyor. AVM'lere, ağaçların kesildiği projelere, kapitalizmin getirdiği sefalete ve hayvan sömürüsüne karşı tutum sergiliyor. Burada da yemekler vegan hazırlanıp dağıtılıyor ve yapanlar da dağıttıkları insanlarla aynı sofradan yemeklerini yiyor.

12. Aslında mesele sadece yemekte değil, ihtiyaçtan fazlasını almaya karşı olmakta yatıyor.

Bombalara Karşı Sofralar, Tarlabaşı'nda başlattığı bu gönüllü hareketi, zaman zaman farklı formlarda bölgenin başka mekanlarına da taşıyor. Takas pazarı kurarak, insanların ihtiyaç fazlası kıyafetlerini birbirleriyle paylaşarak dayanışmalarını sağlıyor. Yani konu kısaca, gereksiz tüketimden uzaklaşmak.

13. Taksim'in ortası, Bombalara Karşı Sofralar pankartıyla kaplanıyor.

Amerika'da doğduğu günkü gibi protest tavrı olan hareket, Türkiye'de de aynı şekilde büyüyor. Aynı zamanda birçok konuda sistemi eleştiren gönüllüler zaman zaman tepkilerini pankartlara da taşıyor. İhtiyaç sahibi insan hakkında 'bir garibanın karnını doyurduk' değil, onunla beraber aynı sofrada yemek yemenin güzelliğini anlatıyorlar. 

Oluşumu merak edenler ve destek olmak isteyenler için: 

https://www.facebook.com/sofralar

http://foodnotbombs-istanbul.tumblr.com/

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı