Savaş Sadece Meydanda ve Kuvvetle Kazanılmaz: Büyük Taarruz Öncesi Başkomutan Mustafa Kemal'in Taktikleri

Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye için yapıp ettiklerini saymak o kadar uzun sürer ki... Ancak biz anlatmayı çok seviyoruz ve bugün de size 30 Ağustos Büyük Zafer'imize giden yolda Mustafa Kemal'in Anadolu'daki onca casusa rağmen taarruza geçeceğimizi nasıl gizlediğini anlatacağız.

Kaynak: Nutuk

27 Temmuz 1922'de Gazi, Akşehir'dedir. Aslında buraya 4 gün önce gelir ve İngiliz General Townshend ile görüşür. Mustafa Kemal Paşa'nın söylediğine göre bu iyi bir bahane olur.

Çünkü gerek İsmet Paşa gerekse Fevzi Paşa'nın da onayıyla taarruz kararı çoktan verilmiştir; fakat bu kararı ordu ve kolordu komutanlarına aktarmak gerekir ve Ankara dışında bir yer, Akşehir Batı Cephesi Karargahı bu konuda elverişli olur.

Bu arada General Townshend o görüşmeden sonra 27 Temmuz'da İngiltere'ye bir rapor yazar, aslında General başlarına geleceğinin farkındadır:

'Türk millî ordusu güçlü ve etkindir, İngiltere hükümeti bunu kavrayabilmiş değildir. Yepyeni bir Türkiye doğmuştur. Bu da İngiltere'de henüz anlaşılmışdeğildir. Türk'ü Avrupa dışına, Anadolu'ya itmeye çalışmak çılgınlıktır.'

Neyse, 27 Temmuz'u 28 Temmuz'a bağlayan gece Mustafa Kemal ve Fevzi Paşa bir araya gelir ve yaptıkları müzakerelerle 15 Ağustos'a kadar bütün hazırlıkların tamamlanması konusunda anlaşırlar.

Şimdi bu durumu komutanlara aktarmak kalmıştır ve Mustafa Kemal, "hazır Akşehir'deyken" Fenerbahçe ve Karşıyaka arasında bir futbol müsabakası tertip edip ordu komutanlarını bu maça davet eder.

Tahmin edersiniz ki maç tamamen göstermeliktir, 28'i gecesi Mustafa Kemal bütün komutanlara durumu aktarır, karar açıktır: Ağustos sonu taarruza kalkılacaktır.

Mustafa Kemal, Fevzi ve İsmet Paşa'lar 30 Temmuz akşamı son kez tekrar görüşürler ve taarruzun ayrıntılarını kararlaştırırlar.

Bu arada iki gün sonra Kazım Paşa da Akşehir'e varır ve durumdan haberdar edilir. Bu görüşmelerden sonra Mustafa Kemal, Ankara'ya döner. 6 gün sonra ise Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, ordularına gizli olarak taarruza hazırlık emri verir.

4 Ağustos'a gelindiğinde ise Lloyd George'un verdiği demeçe bakılırsa gerçekten İngiltere'nin hiçbir şeyden haberi olmadığı aşikar görünür, İngilizler hala hayal alemindedirler:

'...Mustafa Kemal büyük bir general ve büyük bir yurtsever olabilir; ama Müslümanların başı İstanbul'dadır, halifedir(!)'

Bu arada Mustafa Kemal'in önünde bir büyük engel daha vardır. Taarruz haberini meclise ve dolayısıyla yürütmeye bildirecektir. Her ne kadar hükumet ile Mustafa Kemal mutabık kalsalar da muhalefet bu karara temkinli yaklaşır.

Ancak Mustafa Kemal bu durumu avantaja çevirir ve karşı propagandanın taarruz kararını düşmandan gizlemek için bir avantaj olduğunu görerek buna müsaade eder. Dahası muhalefet ordunun eksikliklerinden söz ede dursun, Mustafa Kemal kendilerini bu işi 6, 7 günde bitireceği konusunda ikna eder.

Bu arada Fevzi Paşa 13 Ağustos'ta cepheye gider. Mustafa Kemal ise fazla dikkat çekmek istemez ve birkaç gün bekler. 17 Ağustos akşamı arabasına atlar ve Konya'ya hareket eder.

Bu hareketi çok az kişi biliyordur. Mustafa Kemal Paşa, Konya'ya varır varmaz telgrafhaneyi kontrol altına aldırır ve Konya'da bulunduğunun hiçbir tarafa bildirilmemesini emreder. Geceyi Demiryolları Genel Müdürü Behiç (Erkin) Bey'in evinde geçirir.

Ankara'da ise Mustafa Kemal'in hasta olduğu "dedikodusu" yayılır, bu yüzden kimseyle görüşemeyecektir. Bu arada Akşehir'e gidip dönen Mustafa Kemal yine seyahatini gizli tutmayı başarır.

20 Ağustos'ta ise bir daha Batı Cephesi Karargahı'na yani Akşehir'e gelir. O gün İsmet Paşa'ya gece ise Nurettin ve Yakup Şevki Paşa'lara 26 Ağustos için taarruz emrini verir.

Her şey o kadar gizlidir ki Mustafa Kemal Paşa'nın cepheye gittiğinin duyulmaması için 20 Ağustos tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesinde şu haber çıkar:

'Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri Ağustos'un 21. Pazartesi günü öğleden sonra saat 4.00'te Çankaya'daki köşklerinde şehrimizde bulunan kordiplomatiğe bir ziyafet vereceklerdir. Ziyafette bütün elçiler ve siyasî kişiler hazır bulunacaktır. Birçok kişiye dün bu hususta davetiye gönderilmiştir.'

Ve 24 Ağustos 1922'de büyük gizlilik içinde karargahlar önce Akşehir'den taarruz cephesindeki Şuhut kasabasına bir sonraki gece ise muhaberenin idare edileceği Kocatepe'nin güneybatısına taşınır.

26 Ağustos sabahı Kocatepe'de herkes hazır olarak emir bekler ve sabah saat 5 buçukta topçu atışıyla Türk ulusunun emperyalizme karşı en büyük başkaldırısı başlar.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Zafer Bayramı'mız Kutlu Olsun! Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Ders Niteliğindeki 30 Ağustos Mesajları
Atatürk Bundan Tam 100 yıl Önce "Hattı Müdafaa Yoktur, Sathı Müdafaa Vardır." Derken Ne Demek İstiyordu?
19 Mayıs 1919'da Samsun'a Çıkan Atatürk Ankara'ya Gelene Kadar Hangi Güzergahı İzledi ve Neler Yaptı?
Atatürk Döneminde Sıcak İlişki Kurmuş İki Genç Devlet: Türkiye ve Sovyet Rusya
Cumhurbaşkanı Olmak Liyakat İster: Atatürk'ümüzün Reisicumhur Olarak Nasıl Yemin Ettiğini Biliyor musunuz?

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"