Savaş Önemli Yazio: Dijital Demanstan Korunmanın Yolları Nelerdir?

Acil bir durumda arayabileceğiniz kaç kişinin telefon numarasını ezbere biliyorsunuz? En son ne zaman aracınızla daha önce gitmediğiniz bir adrese telefonunuzda harita uygulaması kullanmadan gittiniz? Şöyle kallavi bir yemeği YouTube’da tarifine bakmadan pişirdiğiniz oluyor mu? Eminim bu soruların cevabı çoğumuz için “Hayır’. Çünkü biz dijital çağın bireyleri için hayat uzun süredir ekranların başında geçiyor ve artık bir şeyi ezberlememiz, akılda tutmamız ‘bize göre’ gerekmiyor. Peki bu yaşam biçimimiz zihnimizi nasıl etkiliyor? Sizce kafamızın içinde her şey yolunda mı?

Akıllı telefon, tablet, bilgisayar ve akıllı TV’ler başta olmak üzere dijital ekranlar hayatımızın her anında baş roldeler. Her gün yüzlerce e-posta, binlerce anlık mesaj ve sosyal medya bildirimleri ile muhatap olan zihnimiz bu yorucu süreçle mücadele etmekte giderek daha da zorlanıyor. Bağımlısı haline geldiğimiz dijital cihazların korkutucu bir şekilde beyinlerimizi mahvetme noktasına geldiğini sadece seyrediyoruz. Bununla birlikte giderek daha az sosyalleşen ve insani ilişkileri zayıflayan bireylerin bilgisayar başında geçirdikleri sürenin artışı pandemi ile birlikte iyice perçinlenmiş oldu. Peki zihnimizin doğasına tamamen zıt olan bu yaşam biçimi bize ne gibi sıkıntılar getirebilir?

Dijital bağımlılıklar beynin bilişsel yeteneklerine zarar veriyor

İnsanların çoğu beyinlerinin bilişsel işlevlerinin aşırı teknoloji kullanımından muzdarip olduğunun farkında değiller. Akıllı telefonda veya bilgisayarda vakit geçirmek, insanların bilgiye odaklanmasına ve bilgiyi ezberlemesine engel olurken, araştırmalar dijital cihazlarla uzun süre vakit geçirmenin ardından beynin bilişsel yeteneklerinde bozulmalar yaşanabileceğini ortaya koyuyor. Teknolojinin beynimiz ve zihnimiz üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin dramatik sonuçlarından biri dijital demans ya da dijital bunama diyebileceğimiz bir rahatsızlık. Yakın gelecekte daha fazla insanın başına gelebilecek dijital demans tam olarak ne demek? Belirtileri ve dijital demanstan korunmanın yolları neler? Gelin detaylarına bakalım.

Demans, bilişsel işlevlerin (düşünme, hatırlama ve akıl yürütme) ve davranış becerilerinin, kişinin günlük yaşamına ve faaliyetlerine müdahale edecek ölçüde kaybıdır. Bu işlevler arasında hafıza, dil becerileri, görsel algı, problem çözme, kendi kendini yönetme ve odaklanma ve dikkat etme yeteneği var. 

Genellikle tüm bu belirtiler yaşlı insanlarda görülür. Bu hastalığın tanısının konulduğu yaşlılar genellikle unutkandır ve en yakınlarının isimlerini, telefon numaraları, iletişim bilgileri hatırlamakta çok zorluk çekerler.

Ancak günümüzde bu tip bilişsel sorunlar gençler ve hatta küçük çocuklarda bile görülmeye başlamış durumda. Uzmanlar demans belirtilerinin gençlerde görülmeye başlanmasını özellikle aşırı akıllı telefon kullanımı ile bağdaştırıyor.  Ekran bağımlılıkları beynin hafıza, konsantrasyon ve dikkat süresini düzenleyen ilgili bölümünü olumsuz etkiliyor. Erken yaşlarda görülen bu rahatsızlık için “Dijital Demans” ifadesi kullanılıyor.

Dijital Demans, sinirbilimci Manfred Spitzer tarafından ortaya atılan bir terim. Bu yeni nesil rahatsızlık, dijital teknoloji alanında inanılmaz bir büyüme kaydeden Güney Kore’de gençlerin aşırı akıllı telefon kullanımlarının zihinsel becerileri üzerindeki etkilerinin araştırmaya başlanması ile ortaya çıktı.

Dijital Demans neden Güney Kore’de çok yaygın?

Teknolojinin çok fazla hayatın içinde olduğu Güney Kore'de insanların %67'sinden fazlası dijital cihazlara bağlı. Güney Koreli gençler akıllı telefonları, bilgisayarları ve oyun konsolları ile günde yaklaşık 7 saat geçiriyor. Guardian'ın araştırması, ülkede okul öncesi çocukların üçte birinin bir akıllı telefon veya tablete sahip olduğunu ortaya koyuyor. Nüfusun %83'ünden fazlasının internete erişiminin olduğu Güney Kore, dünyadaki en büyük internet kullanım istatistiklerinden birine sahip.

Güney Koreli araştırmacılara göre dijital cihazların aşırı kullanımı ile rasyonel düşünme, sayısal hesaplama gibi becerilere sahip beynin sol kısmı daha fazla çalışırken, dikkat, bellek gibi bilişsel yetilere sahip olan ve yaratıcı beceriler ile duygusal düşüncelerden sorumlu olan sağ kısım daha az çalışıyor. Beynin sağ kısmının uzun süre boyunca az kullanılması da demans belirtilerine neden oluyor.

Alman sinirbilimci Spitzer, 2012’de yayımlanan Digital Demencia isimli kitabında teknolojiyi aşırı kullandığımızda, kafa travması, psikiyatrik hastalık veya felç geçirmiş insanlarla aynı şekilde bazı bilişsel yeteneklerimizi kaybettiğimizi anlatıyor. Ayrıca, teknolojiyi aşırı kullanırsak kısa süreli bellek yollarının yetersiz kullanımdan bozulmaya başlayacağını öne sürüyor.

Dijital Demans’ın ergenlerde / yetişkinlerde en sık karışımıza çıkan belirtileri;

gelişimsel gecikmeler, kısa süreli hafıza kaybı, hareket eksikliği, kaygı, depresyon, öfke, denge bozuklukları, koordine olmayan hareket kalıpları.

Çocuklarda ise gelişimsel gecikmeler, sayı kalıplarını veya yönleri hatırlayamama, motivasyon eksikliği, endişe ve depresyon, unutkanlık, görünür bir sebep olmadan öfke gibi belirtiler ortaya çıkıyor.

Dijital Demans’tan nasıl korunuruz?

Günümüzde teknoloji olmadan bir hayat imkansız görünüyor. Ancak teknolojinin hayatımızdaki yerini dengeleyerek onun zararlı etkilerinden ve dijital demansa yakalanmaktan korunmak mümkün. İşte bu konuda işinize yarayacak bazı ip uçları.

Teknoloji ile aranıza biraz mesafe koyun

Bir çoğumuz sabah gözünüzü açar açmaz eşine ya da sevgilisine günaydın demeden akıllı telefonuna bakar. Güne akıllı telefon ekranına bakarak başlayanlardansanız öncelikle bunu hayatınızdan çıkarmanız gerek.  Öğle veya akşam yemeği yerken de akıllı telefonunuzu kurcalamaktan kaçının, dahası bunu aile içinde bir alışkanlık haline getirin.

Çevrimdışı zaman geçirmeyi deneyin

Şu sıralar pandemi dolayısıyla daha az mümkün olsa da her fırsatta dışarı çıkın, güneşin ve temiz havanın tadını çıkarın. Açık havada arkadaşlarınızla vakit geçirin, sohbet edin, sosyalleşin.

Egzersiz yapın

Fiziksel aktivite yaparak, bilişsel işlevlerinizi ve hafızanızı güçlendirebilirsiniz. Hem yetişkinler hem çocuklar için bu çok önemlidir. En basitinden gün içinde yürüyüş yapmak için kendinize vakit ayırın.

Çalışırken düzenli mola verin

Tüm gün bilgisayar başında çalışıyorsanız, ara ara yerinizden kalkın ve nefes molaları verin, etrafta dolaşın. Yürümek beyninizin biraz dinlenmesine yardımcı olacaktır.

Kitap okuyun

Kitapları artık ya dinliyoruz ya da tabletlerden okuyoruz. Bunun yerine kitabı basılı versiyonundan okumak hafızanızı geliştirecektir.  Bu unuttuğunuz ama hayatınıza tekrar aldığınızda zihinsel olarak sizi çok daha güçlü hale getirecek iyi bir alışkanlıktır.

WiFi modeminizi kapatarak daha az radyasyon alın

Uyumadan önce WiFi modeminizi ve yönlendiricinizi kapatmayı unutmayın. Muhtemelen bunu her gece yapmayacaksınız, ancak cihazı kullanmadığınız zamanlarda bile radyasyonun size ulaşmasını istemiyorsanız, yapmalısınız!

Zamanı verimli kullanın

Zamanınızı daha etkili bir şekilde ve belirli bir hedefi göz önünde bulundurarak kullanmaya çalışın! Bazı zaman yönetimi teknikleri buna yardımcı olabilir. Daha planlı ve programlı olmak beyninizin paslanmaya yüz tutmuş sağ tarafındaki hücreleri harekete geçirecek, emin olun.  

Twitter

Linkedln

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı