Satürn, bu zorlu ama arındırıcı etkisiyle, toplumun bu konularda farkındalık kazanmasını sağlıyor ve düzenin iyileşmesine katkıda bulunuyor.
Astrolojik öngörülerimin yıllar içinde gerçekleşmesi nedeniyle son dönemde birçok soru alıyorum. En çok merak edilen konuların başında ise şu geliyor:
Türkiye savaşa girecek mi?
Türkiye’nin astroloji haritasını incelediğimde, 2025 Haziran ile 2026 Mayıs arasında ülkemizin büyük bir rahatlama dönemine gireceğini öngörüyorum. Bu süreçte Türk halkının mutluluğunda gözle görülür bir artış olacak. Çünkü Türkiye’nin haritasında Ay’ın üzerine Jüpiter transiti gerçekleşiyor. Jüpiter ve Ay’ın birleşimi, astrolojide mutluluk, huzur ve refah anlamına gelir.
Şu anda Türkiye’yi en çok zorlayan gezegen Satürn, 2023 Ocak ayından bu yana Türkiye’nin Ay burcuna transit yapıyor. Satürn-Ay transiti astrolojide genellikle mutsuzluk, kısıtlanma ve duygusal baskı anlamına gelir. Ancak bu zorlu dönem 2025 Mayıs ayında sona erecek ve yerini Jüpiter’in transiti alacak.
Jüpiter transiti, mutluluk ve iyimserlik getirdiği için 2025’in sonu ve 2026’nın başı itibarıyla içim çok rahat ve umut doluyum. Bu dönem, Türkiye için pozitif gelişmelerin ve huzurun hâkim olduğu bir süreç olacak.
Elbette, Satürn’ün 16 Kasım 2024'te düz harekete geçmesi, 25 gün öncesi ve sonrası için depremler, doğal afetler ve ekonomik sıkıntıları tetikleyebilir. Ancak 2025 Haziran'da Satürn'ün etkisinin sona erecek olması ve Jüpiter’in olumlu transiti başlayacağı için içim oldukça rahat!
Bu nedenle, Kasım 2024’te bir savaş başlayıp 2025 Haziran’da sona ermesi pek mümkün görünmüyor. Bu öngörüyle, Türkiye'nin savaşa girmesini beklemiyorum. İşin özeti: Türkiye savaşa girmiyor! Evet, sınırlarda bazı olaylar yaşanabilir ya da diğer ülkelerle gerginlikler olabilir, ancak ülke olarak büyük çaplı bir savaşa dahil olmayız.
Yine de Kasım 2024’te Satürn'ün düz harekete geçmesiyle, özellikle devlet yöneticileri, eğitim sistemi, hukuk, adalet sistemi, üniversiteler ve akademik alanlar için oldukça zorlayıcı bir dönemin başlayacağını söylemeliyiz. Bu süreç, bu alanlardaki yöneticiler için ciddi sınavlar anlamına gelebilir.
Zaten 2022 yılında, 2023 Ocak ile 2025 Mayıs arasının, devlet, üniversiteler, mahkemeler, davalar, eğitim sistemi ve devletin başındaki insanlar için oldukça zor bir dönem olacağını defalarca vurgulamış ve anlatmıştım. Gerçek takipçilerim, bu sürecin farkındalığına önceden sahip oldukları için hazırlıklıydı.
İstanbul Üniversitesi için de zorlu bir süreç yaşanacağını ve bunun zamanlamasını tam tarihiyle birlikte öngörmüştüm.